WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yev.no'lu ihtarnamede davacı-karşı davalı ile 7.12.2016 tarihinde Hisse Devri Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, aradan geçen 4 yıllık süre içerisinde hisse devrinin gerçekleşmesi için davalının herhangi bir işlem yapmadığını, ayrıca sözleşmesi gereğince ödemesi gereken bakiye borcunu halen ödemediğini hatırlatılarak ihtarnamenin tebliğden itibaren 3 gün içerisinde işlemlerin yapılmaması ve ödemenin gerçekleşmemesi halinde sözleşmenin fesih edileceği ve sözleşmenin 5. Maddesinde yazılı olan cezai şart bedelinin talep edileceği davacı-karşı davalıya ihtar edildiğini, sözleşmenin geçersizliği ve TTK.m..595 yazılı olan işlemlerin tamamlanmadığı noktasındaki davacı-karşı davalının beyanlarının herhangi bir hukuki dayanağı bulunmadığını, davalı-karşı davacının davasının reddine, davacı-karşı davalının davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Şti. arasında ekonomik birlikten bahsedilemeyeceği, davalı ... ile davalı ... arasında imzalanan sözleşmenin dava dışı ... Ltd. Şti. ve ... Tem. Ltd. Şti ile imzalanan sözleşmenin devamı niteliğinde olmadığı, davalı ... ile davacının hizmetinin bulunduğu dava dışı ... Ltd. ve ... Tem. Ltd. Şirketlerinin faaliyet konularının ayrı olduğu hususları da dikkate alındığında işyeri devri hükümlerinin uygulanma kabiliyetinden bahsedilemeyecektir. Bu hâlde Mahkemece davalı ... ile davacının hizmetinin bulunduğu dava dışı alt işveren şirketler ... Ltd. Şti. ve ... Tem. Ltd. Şti. arasında işyeri devri bulunduğunun kabulüyle davacının tüm çalışma dönemleri birleştirilerek davalıların sorumlu olduğu alacak miktarlarının belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 10.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesindeki beyanlarının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğunu, sözleşmenin varlığını kabul eden davalı tarafın sonradan sözleşmenin iptal edildiği ve T2 devri yönünden yeni bir sözleşme yapıldığı beyanıyla ispat yükünü üzerine aldığını, sözleşmenin üst kısmında alıcının Ali Mermer olduğunun belli olduğunu, imza kısmında ise T2'in tanık olarak belirtildiği ancak kayma neticesinde alıcı gibi göründüğünü, mahkeme tarafından her iki kişinin de alıcı olarak kabul edilmesi halinde de dahi davanın tümüyle red edilmesinin mümkün olmadığını, davalının cevap dilekçesinde 48.375,00 TL tutarında alacak istenilmesi gerektiğini beyan ettiğinden bu kısma ilişkin ikrarda bulunduğunu, gerekçeli kararda önce tapu devrinin geçersiz sözleşme gereği olanaksız olduğundan bahsedildiğini, sonra ise davalı tarafın şahit olarak adı yazan T2 devirle temerrüdünden söz edilemeyeceğini belirterek çelişki yaratıldığını...

      nedeniyle iptallerine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Davalılar vekili, davanın aktif ve pasif husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacı taraf 07.12.2013 tarihli sözleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunmuşsa da, sözleşmenin geçersiz olduğunu zira sözleşmeyi şirket adına imzalayan ...'in şirket hisselerini tek başına devretmeye yetkili olmadığını, şirket hisselerinin devri, 16.12.2013 tarihinde noterde gerçekleştirilen limited şirket pay devri sözleşmesiyle gerçekleştirildiğinden daha önce yapılan 07.12.2013 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunu, 16.12.2013 tarihli sözleşmede alıcının, şirketi, bütün hukuki ve mali yükleriyle birlikte almayı kabul ettiğini bu nedenle müvekkilinin devirden önceki borçlardan sorumlu olmadığını, 16.12.2013 tarihli noter senedinin sahteliği ispat edilinceye kadar davacı aleyhine kesin delil niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

          söz konusu tesisleri müvekkiline teslim etmediğini ileri sürerek, davalının işletme hakkı devri sözleşmesine konu bütün taşınır ve taşınmazlardan tahliyesine ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve diğer alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin ...Tesisleri'nin işletme hakkı devri sözleşmesi ve eki niteliğindeki sözleşmeler gereğince davalıya teslim edildiğini, bu sözleşmenin damga vergisinin de aynı noterliğe işlem sırasında taraflarca ödendiğini, sözleşmenin konusunun kira sözleşmesi olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin imzasından sonra geçen süre zarfında davalı şirketin sözleşme ve eklerine aykırı davrandığı sözleşmenin feshedildiğini, fesih işlemi davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının söz konusu tesisleri müvekkiline teslim etmediğini ileri sürerek, davalının işletme hakkı devri sözleşmesine konu bütün taşınır ve taşınmazlardan tahliyesine ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve diğer alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 91.000,00 TL asıl alacak, 583,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.583,40 TL alacak üzerinden 7 örnek icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı borçluya 13.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13.11.2018 tarihinde (süresi içerisinde) borca, ferilerine, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettiği görüldü. Dosyaya sunulan 14/10/2020 tarihli bilirkişi SMMM .... tarafından düzenlenen raporda; Dava konusunun, davacı ile davalı arasında akdedilen devir sözleşmesine istinaden cayma hakkının kullanılması nedeniyle ödenen hisse devri bedelinin ödenmesine ilişkin yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Dava dışı .... Tic. ve San. Ltd. Şti.'nin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Dava dışı ..... Tic. ve San, Ltd, Şti.'nin ticari defterlerinde 500 Sermaye hesabının davacı ...'nun isminin bulunmadığı, sadece davalı ...'...

                ye devretmeye ve ortaklığın bitirmeye karar verdiğini, bunun üzerine müvekkili ile davalının 02.12.2023 tarihinde şirket ortaklıktan ayrılma ve pay devri taahhüt sözleşmesi düzenlediklerini, sözleşmeye rağmen ve müvekkilinin elinde olan tüm sözleşme şartlarına uymuş olmasına rağmen şirket adına tescilli araçların müvekkilin şahsına tescillenmesi için rıza göstermeyen ... ve mecburi olarak şirketten aşağıda izah ettiğimiz hususlarda davacı olma ve talepte bulunma zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkili ile davalı ... aralarındaki ortaklığı bitirmeye konusunda mutabık kaldıklarını ve bu konuda 02.12.2023 tarihinde şirket ortaklığından ayrılma ve pay devri taahhüt sözleşmesi düzenlediklerini, işbu sözleşme uyarınca sözleşme imzalandığı tarih uyarınca şirket üzerindeki kayıtlı araçların paylaşımı noktasında sözleşmede yazılı koşullarda mutabık kaldıklarını kabul ettiklerini, müvekkilinin kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olmasına ve söz konusu sözleşmenin varlığına rağmen 3 adet vinç...

                  Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin davada yetkili mahkemenin alacaklı davacı yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemeleri olduğu, tarafların tacir ve işin ticari işletmeye ilişkin olması nedeniyle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, davacı tarafından, Hes projesi devri görüşmeleri nedeni ile aracılık yapan davalıya ön avans olarak 50.000,00 TL yatırdığı ancak sözleşmenin devrinin gerçekleşmediği, bu nedenle ödemenin sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu