Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

devri anlaşmasının söz konusu olduğu ve bu anlaşma gereğince davalı ile dava dışı ---- sözleşmesinin davacıya devrolunduğu; geçerli sözleşmenin devri anlaşması neticesinde, davacının davalının kurmuş olduğu franchise sözleşmesinin tarafı hâline geldiği, Davacı, tarafi olduğu franchise sözleşmesi gereğince davalıdan ------ alacaklı olduğu, sonuç ve kanaatlerine varılmıştır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2017 NUMARASI : 2008/742 E-2017/1055 K ASIL DAVA İLE BİRLEŞEN 2011/457 VE 2009/705 ESAS SAYILI DAVALARDA DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ DAVALARIN KONUSU : Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Tazminat / Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 29/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022 Eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, tazminat ve alacak istemlerine ilişkin asıl ve birleşen davalarda mahkemece verilen karara karşı asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı ... vekili ile asıl davada davalı birleşen davalarda davacı .... A.Ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dairemizce 2020/1159 esas ve 2021/30 sayılı kararla .... A.Ş.'nin TMSF'ye devredilip devredilmediğinin tespitiyle sonucuna göre işlem yapılması ve Ankara 5....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup, 15.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine verilen karar temyiz edildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        , sözleşmenin rehabilite olan öğrencileri de kapsaması nedeniyle ahlaka aykırı nitelikte olduğunu, sözleşmede belirtilen devir ve tescil işlemlerinin yapılmadığını, kanuna karşı hile kullanıldığını, sözleşmenin ahlaka aykırı borç yüklemesi nedeniyle eksik borç hükümlerine tabi olduğunu, davacının sözleşmede kendi tasarrufu olmayan bir konusu mücbir sebep olarak gösterdiğini, velilerin ikna olmamasının mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceğini, engelli öğrencinin devrine yönelik sözleşme yapılamayacağını, sözleşmenin kesin olarak hükümsüz olduğunu, ıslah dilekçesinin belirsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Davacılardan ...’ın tapu devri içeren devre mülk satış sözleşmesi yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davaya konu sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, geçersiz bir sözleşme bulunduğu gerekçesiyle ... yönünden sözleşmenin iptaline karar verilmiş; ancak geçersiz sözleşme nedeniyle faydalanamadığı dönem için 4.500,00 TL nin de davalılardan tahsiline hükmedilmiştir. Oysa ki adi şekilde yapılan devre mülk satış sözleşmesinde yer alan tüm hüküm ve sonuçlar geçersiz olduğundan mahkemenin cezai şart niteliğinde olan ve davacı ...’ın kullanamadığı döneme isabet eden 4.500,00 TL tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile bu talep yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacılardan ...’ın da davalılar ile tapu devri içeren devre mülk satış sözleşmesi imzaladığı ve tapuda hisse devri gerçekleştiği anlaşılmakla geçersiz nitelikte olan devre mülk sözleşmesi tapu devri ile geçerli nitelik kazanmıştır....

            şirkete devri yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan davacı şirketin mali tabloları incelenmesi gerektiğini, mahkemenin yeni kurulan ... şirketinin mali tablolarına neden itibar ettiği anlaşılamadığını, ortaklık sözleşmesinin 2. maddesinde işletmenin yeni kurulacak olan şirkete devri ile ilgili hüküm bulunmadığını, ancak devri yapması gereken davacı tarafın gereğini yerine getirmemesi sebebiyle devir yapılamadığını, işletmenin muhasebe işlemleri hep davacı şirket üzerinden yapılmak zorunda kalındığını, bunun sonucu olarak ortaklığın başından itibaren hiçbir zaman kar payı ödemesi yapılmadığını, davacı işletme devri yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan ......

              Dava akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 20.1.2003 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmenin 2. maddesine göre" Otele alınacak klimalar da dahil olmak üzere demirbaşlar müvekkile fatura edilmek suretiyle teminat olarak verilecek" şartı bulunduğu halde teminatları vermediğini, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca kiracı" kiralanan yeri ve kira aktini kısmen dahi olsa üçüncü kişilere devredemez" hükmüne rağmen davalının Teoman ile adi ortaklık kurarak sözleşmenin bu maddesini de ihlal ettiğini, ayrıca sözleşmenin kefili olan Teoman keşide ettiği ihtarla kefillikten çekildiğini, kefaletin sözleşmenin aslı unsuru olduğunu, kefil olmasaydı sözleşmenin yapılmayacağını belirterek akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir....

                İSTİNAFA CEVAP : Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının oğlu taşınmazın hissedarı olmadığı için miras hissesinin devri sözleşmesinin imzalanamayacağını, imzalansa dahi sözleşmenin geçirsiz olacağını, Mahkemenin , doğru bir tespitle sözleşmeyi taşınmaz hissesi satış sözleşmesi olarak değerlendirildiğini, Mahkeme kararının yasaya ve Yargıtay kararlarına uygun olduğunu, tapudaki iştirak halindeki mülkiyet müşterek mülkiyete çevrilmeden veya diğer mirasçıların rızası alınmadan sözleşmenin ifa imkanı bulunmadığını, davacının temerrüde düşmediğini, satış parasının ödenmediğinden bahisle istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, harici taşınmaz satışı nedeniyle icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

                Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak davasının kabulüne, 72.355,84 TL güncellenmiş ortalama değerin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 10.11.2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesinin 1. ve 2. fıkraları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133. maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkileri, hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir ve devirle birlikte kayyımların görevleri sona erer....

                  Dairemize gönderme karar veren 3.HD karar gerekçesinde, hangi sebeple uyuşmazlık bakımından Dairemizin görevli olduğuna dair bir gerekçe gösterilmemiş, sadece iş bölümü kararına atıf yapılmıştır. 3.Hukuk Dairesinin de tespit ettiği üzere, taraflar arasında ihale devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminin bulunduğu, sözleşmenin TBK'nın 205. maddesi anlamında "Sözleşmenin devri" niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ortada bir ticari işletmenin devri söz konusu olmadığından, Dairemizin görev alanında kalan bir sözleşme değildir. Bu durumda istinaf incelemesini yapma görevi, sözleşmeler konusunda genel görevli olan dairelere aittir....

                  UYAP Entegrasyonu