Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk a. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi şöyledir: " Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler." b. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125 inci maddesi şöyledir: " Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....

    İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Dosya kapsamında yapılan incelemede; Taraflar arasında 18/08/2003 tarihli 8819 sayılı "Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin imzalandığı, davacı tarafından sözleşmeden dönülerek ödenen bedelin tahsili amacıyla açılan davanın kabulüne yönelik hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir....

    dönme hakkını kullandığı, dönme halinde sözleşmenin hükümsüz kalmasından dolayı zararın talep edilebileceği, raporda yer alan kredi kullandırmak ve konut, iş yeri ve araç finansmanı sağlamamak eyleminin sabit olmadığı yönündeki beyana katılmadıklarını, davalının teslimat ödemesi yapması şartının konut finansmanına bağlanmadığı, bunun sözleşmeden anlaşılmadığı, teslimat ödemesi yapılmamasının doğrudan doğruya sözleşmeye aykırılık oluşturduğu, davacının bir çok evin satın alınmasına yönelik kaparo verdiği,, davalının ödemeyi gerçekleştirmemesi sebebiyle 48.000 TL kaporasının yandığı, davalıdan ödeme alamayacağını anladığında 10 yıl vadeli 210.000 TL kredi kullandığını, halbuki kendisine bu miktar ödenseydi daha düşük kredi çekeceği, davalının temerrüdü sebebiyle haklarını kullandığı ve bunların da zararın tazminini gerektirdiği, davacının sözleşmeden döndüğü, davacının ifaden vazgeçerek zararını talep ettiği, burada 13.000 TL kaporasının yanması, başka firmalarla görüşmeye gitmekten kaynaklanan...

    Bu durumda davacı işbu davayı açmakla, TBK’nun 125. maddesi ile tanınan seçimlik hakkını (yetkisini), sözleşmeden dönme yolunda kullandığının kabulü gerekir. Öyleyse, davacı kiracı, sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi, geçmişe etkili olarak ortadan kalkmıştır. Dönme hakkı, bozucu yenilik doğuran haklardandır. Gerçekten, bu hakkın (yetkinin) kullanılması, var olan bir hukuksal ilişkiyi ortadan kaldırır. Dönme ile sona eren sözleşme ilişkisi artık bir sonuç doğurmayacağı gibi önceden doğmuş borçlar da son bulacağından yanların, bozmadan önce birbirlerine verdikleri şeyler var ise, bunların karşılıklı olarak geri verilmesi gerekir. Kural olarak aynı hukuki ilişki çerçevesinde hem menfi hem de müspet zararın tazminini istemek mümkün değildir. Davacı kira sözleşmesinden dönmekle bu ilişki geçmişe etkili olarak ortadan kalktığı ve kiralanan kendilerine teslim edilmediği için olumlu (müspet) zararın kapsamında yer alan gelirden (kazançtan) yoksunluk isteyemez....

      bir borçtan söz edilebilmesi için, taraflarca akdedilmiş bir sözleşmenin bulunması ve sözleşmenin feshedilmemiş olması zorunludur....

        ya yönelik müdehalede bulunulması, sözleşmeden dönme yolunda haklı nedenler bulunmadığının değerlendirilmesi halinde ......

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile ; yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı müteahhitle yapılan adi yazılı sözleşme, alacağın temliki hükümlerine göre geçerli olup, tüketicinin bu sözleşme kapsamında talepte bulunabileceği, paranın peşin olarak alındığı, tüketicinin karşılığında senet aldığı, bu senedin, sözleşmenin teminatı niteliğinde olduğundan kambiyo vasfında olmadığı ancak davalı süresinde işi bitiremediğinden sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği, işin bitmediği her iki tarafın da kabulünde olduğundan bononun vade tarihi teslim tarihini gösterdiği kabul edilmesi gerekmekle ve teslim edilmediği anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme hakkı ile müteahhide ödediğini isteme hakkına sahip olup bononun vade tarihi ve ülkemizde ortaya çıkan Covid-19 pandeminin başlangıç tarihi de nazara alındığında teslim edilmeme mücbir sebep olarak değerlendirilmemiş olup...

            Mahkemece kararın dairemizin bozma ilamında belirtilen ''..Bedel iadesi sözleşmeden dönmenin, geç teslim nedeniyle kira ve diğer tazminatları istemekte ifanın devamını istemenin sonuçlarından biridir. Hal böyle olunca çelişkili olan dava dilekçesi açıklattırılarak davacının müteahhit ile yaptığı sözleşmeden dönüp dönmediği sorulmalı, sözleşmeden dönme hakkını kullandığı takdirde kullandırılan kredi miktarı tespit edilerek bu bedelle sınırlı olarak bankanın sorumlu olduğu kabul edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir..'' gerekçesiyle bozulması sonrası bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve davacı tarafa sözleşmeden dönüp dönmediği hususu sorulmuş, davacı vekili beyanında; '' biz davadışı müteahhit ile yaptığımız sözleşmeden dönmüyoruz. Davadışı müteahhit inşaatı yarım bırakarak kaçması sebebi ile meydana gelen bilirkişi raporu ile hesaplanan zararlarımızı istiyoruz. Davamızın kabulünü talep ederiz.'' demiştir....

              A.Ş.; davacının dava dilekçesinde ödenen bedelin iadesini talep ettiğini, sözleşmeden dönme talebi olmadığını, hakimin taleple bağlı olduğunu, davacının ıslah talebi olmadığından bozma ilamının yerinde olmadığını, araçta ayıp olmadığını, sözleşmeden dönmeye ilişkin seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek direnme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 3. Davalı ...Ş.; davacının davalılardan ......

                (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....

                UYAP Entegrasyonu