Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 17/12/2019 tarihli kararla; "(...) dava konusu aracın davacı tarafından dava açıldıktan sonra üçüncü kişilere satıldığı, davacının dava konusu araç üzerinde tasarruf yetkisinin sona erdiği, davacının iş bu davada talep ettiği sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulü halinde dahi, sözleşmenin tasfiyesi gereği aracı satıcıya iade etme edimini yerine getirmesine imkan bulunmadığı, dolayısıyla iş bu dava ve talep açısından davacının aktif husumet ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmakla (...)" gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aracın ayıplı olarak satıldığını, davalıların sorumlulukları bulunduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette de bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket ile müvekkil idare arasında imzalanan sözleşmenin, anahtar teslim götürü bedel olarak imzalandığını ve tasfiye süreci dahil olmak üzere davacı şirket ile yapılan tüm işlemler, sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirildiğini, ancak davacı şirketin, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremediğini ve iş bu sözleşmeni, Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre feshedildiğini, davacı şirketin, sözleşmenin feshinden sonra sözleşmenin türüne karşı itirazlarını sunduğunu ve sözleşmenin devamı aşamasında bu yönde herhangi bir itirazı bulunmadığını, Oysaki sözleşmenin türüne ilişkin itirazların, ihale aşamasının konusu olduğunu. müvekkili İdarenin, aldığı her kararda ve firma ile yaptığı her yazışmada imzalanan sözleşmede yer alan hükümlerin dışına çıkmadığını; hukuka aykırı herhangi bir işlem tesis etmediğini, davacı şirketin, sözleşmeden doğan yükümlüğünü yerine getiremediğinden sözleşmenin feshedildiğini, usul ve yasaya aykırı...

    Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İlgi maddenin gerekçesinde de “Bu yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen, "işlem temelinin çökmesi"ne ilişkindir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/133 Esas KARAR NO : 2021/326 DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması DAVA TARİHİ : 11/02/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketi ile ... Fuarcılık A.Ş. arasında imzalanan 02.07.2020 tarihli sözleşme hükümlerinin BK 136 ve 138. maddeleri kapsamında değişen yeni koşullara uygunluğunun sağlanması yönüyle öncelikle sözleşmeden dönme yolunda uyarlama ya yönelik müdahalede bulunulmasını, sözleşmeden dönme yolunda haklı nedenler bulunmadığının değerlendirilmesi halinde ... Fuar etkinliğinin 19.02.2022 açılış, 28.02.2022 kapanış olarak tarih bağlamında uyarlanmasına ilişkin SÖZLEŞMEYE MÜDEHALE edilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıdan alınıp taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; ......

        Şöyle ki; müvekkil şirket pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kalmış, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesi talep edilmiştir....

          , davacının, sözleşmeden dönme koşullarının oluştuğunu; davacının, aracın ayıplı halini tesbit amacıyla ------ odasından bilirkişi raporu aldığını ve söz konusu hizmet sebebiyle de 1.357,00 TL ödeme yaptığını; yine söz konusu ayıplar sebebiyle sözleşmeden dönme iradesini davalı tarafa noter aracılığıyla bildirdiğini ve 256,26 TL ödeme yaptığını; bu nedenlerle, davacının sözleşmeden döndüğü gözetilerek 169.920,00 TL sözleşme bedelinin 15/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatı ile sözleşme konusu aracın davalı tarafa iadesine, sözleşmeden haklı sebeple dönen davacı şirketin uğradığı 1.613,26 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraf beyanları, toplanan delilller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasındaki fuar katalım sözleşmesinden kaynaklı fuarın yerinin ve tarihinin değiştirilmesinden dolayı sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen fuar bedelinin iadesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalının taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinde yaptığı esaslı değişiklik nedeniyle haklı sebeple sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesinden doğan alacaklarına ilişkin başlattıkları icra takibine yönelik borçlu davalı yönünden yapılan haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise müvekkili ......

              Tüketicinin ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi ya da sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin satıcı tarafından kabul edilmemesi yüzünden sözleşmeden dönülmesi hâllerinde tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemez. (3) Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç yüzseksen gün içinde tüketiciye geri verilir....

              Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi yapıldığı gibi yine Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmü ile de “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup, birbirini tamamlayan bu iki hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların içerisinde herhangi birini tercih etme bakımından tüketici serbest bırakılmış ise de, bunun sınırı olarak iyiniyet kuralları ve tarafların hak ve menfaatler dengesi nazara alınmak suretiyle sözleşmenin ayakta tutulması sağlanırken varlığı tespit ve kabul edilen ayıp nedeniyle tüketicinin bir kayıp veya zarara...

                ya yönelik müdehalede bulunulması, sözleşmeden dönme yolunda haklı nedenler bulunmadığının değerlendirilmesi halinde ......

                  UYAP Entegrasyonu