Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- KARAR - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine takip yaptığını, davalıdan malzeme satın alındığını, fatura ve sözleşmeden doğan davalı para alacağının dava dışı .....temlik edildiğini, davacının temlik olunan alacakta tasarruf hakkının bulunmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sözleşmeden doğan alacağın davalının kredi borcuna teminat olması için dava dışı bankaya temlik edildiğini, temlik olunan hesabın davalının kredi hesabı olduğunu, davacının süresinde borcunu ödememesi üzerine bankanın davalının hesabından tahsilat yaptığını, davacının borcunu ödememesi nedeniyle takip başlatıldığını savunarak, davanın reddini ve inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

    Ayrıca, aynı Kanunun 10. maddesinde "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. "hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmeden doğan davalarda yetki hususunda davacı seçimlik hakka sahiptir. Sözleşmenin ifa yerinin "..." olduğu ve davacının seçimlik hakkını kullanarak ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Ayrıca, aynı Kanunun 10. maddesinde "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. " hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmeden doğan davalarda yetki hususunda davacı seçimlik hakka sahiptir. Sözleşmenin ifa yerinin "..." olduğu ve davacının seçimlik hakkını kullanarak ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/01/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

        KARAR Davacı, davalı ile aralarındaki 1.10.2007 tarihli sözleşmeden doğan bakiye 36.840,00 TL lik faturaya dayalı alacağın ödenmemesi üzerine tahsili için icra takibinde bulunduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sözleşmeden doğan alacak iddiasına dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da, sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, borç, alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Ancak, aranacak ya da aldırılacak borçlarda 89.maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi (Eski BK.nun 73.maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi) uygulanmaz. Ne var ki, ...nun 10. maddesi hükmü yalnız hukuken geçerli olan sözleşmelerden doğan davalar hakkında uygulanacağından, geçersiz olan sözleşmelerden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yerinde dava açılamaz, (sebepsiz iktisap gibi) genel yetkili yer olan yani davalının ikametgahında dava açılır....

            Davalılar vekili, davacı ile imzalanan mal ve hizmet alımı sözleşmesi hükümleri uyarınca müvekkili şirketin üstlendiği hastane inşaatının yapımında kullanılmak üzere mal tedarik etmesi amacıyla davacı şirkete müvekkili şirketçe keşide edilen çekler karşılığında dava konusu senedin teminat olarak teslim alındığını, davacıların her biri 75.000 TL.bedelli olan iki adet çeki tahsil ettikleri halde mal tedarik etmediklerini, davacılara sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmesi için ihtarname keşide edildiği halde yerine getirilmemiş olması üzerine sözleşmenin feshedildiğini, avans aldığı halde sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeyen ve alınan avansı iade etmeyen davacılar aleyhine iş bu senedin 200.000 TL. Lik kısmı üzerinden takip yapıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

              Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. 2. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir....

                Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. 3. Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilecektir....

                  nun 10. maddesi hükmü yalnız hukuken geçerli olan sözleşmelerden doğan davalar hakkında uygulanacağından, geçersiz olan sözleşmelerden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yerinde dava açılamaz (sebepsiz iktisap gibi).Bu durumda, sadece genel yetkili yer olan davalının ikametgahında dava açılabilir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da yukarıda belirtilen kurallar benimsenerek; “HUMK'nun 10. maddesine göre, sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin yerine getirileceği yerin (o tarihte yürürlükte olan 818 Sayılı) Borçlar Kanunu'nun 73. maddesine göre belirleneceği” açıklanmıştır. Ancak bu gibi hallerde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanabilmesi için de akdi ilişkinin kabul edilmesi gerekmektedir....

                    Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da, sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, borç, alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Ancak, aranacak ya da aldırılacak borçlarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 89.maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi uygulanmaz. Ne var ki, HMK.nun 10. maddesi hükmü yalnız hukuken geçerli olan sözleşmelerden doğan davalar hakkında uygulanacağından, geçersiz olan sözleşmelerden kaynaklanan davalar (sebepsiz iktisap gibi), sözleşmenin ifa yerinde açılamayıp genel yetkili yer olan davalının ikametgahında açılabilir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da yukarıda açıklanan kurallar benimsenerek “HUMK.nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin yerine getirileceği yerin Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesine göre belirleneceği” açıklanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu