WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Merkez İlçe 8 parsel üzerindeki C blok (16) numaralı bağımsız bölümün davalıya rehin amacıyla temlik edildiğini, sözleşme konusu borcun ödenmesine rağmen mülkiyetinin iade edilmediğini, davalı üzerinde olan kaydın iptal ve adına tescilini, olmadığı takdirde yapmış olduğu ödemeler sebepsiz kalacağından alacağının ödeme tarihlerinden geçerli faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; taşınmaz mülkiyetinin dayanılan protokol tarihinden önce devredildiğini, davacının 26.11.2001 günlü sözleşmeyle kararlaştırılan ödemeleri süresinde yapmadığını, davacının halen şirkete borçlu kaldığını, bu suretle sözleşmenin kendiliğinden geçersiz hale geldiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece sözleşmede kararlaştırılan mülkiyeti devri koşulları yerine gelmediği, kaldı ki taşınmazın davacı tarafından davalıya rehin olarak verildiği de kanıtlanmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/281 ESAS 2020/247 KARAR DAVA KONUSU : Tespit KARAR : İzmir 17.Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/12/2020 tarih 2019/281 Esas 2020/247 Karar nolu kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ortak murisi, anneleri Fatma Ay adına kayıtlı 34 XX 798 plakalı aracın engelli vatandaşlara tanınan ÖTV indiriminden faydanılarak muris adına tescil edildiğini, araç bedelinin davacı tarafından ödendiğini beyanla söz konusu aracın mülkiyetinin davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; kadastro tespiti sonrası, kesinleşme öncesi zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 762 nci maddesi: “Taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir”, yine 763 üncü maddesi ise: “Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Bir taşınırın zilyetliğini iyi niyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hallerde o şeyin maliki olur.” hükümlerini ihtiva etmektedir. Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazlar TMK’nın 762 nci maddesi hükmüne göre menkul mal niteliğindedir. Aynı Kanunun 763 üncü maddesi uyarınca bu gibi malların mülkiyetinin devri zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşir....

      Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu, tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Somut olaya bakıldığında; mahkemece, dava konusu aracın; harici satış yoluyla kayıt maliki olan davalı ... tarafından dava dışı ... 'e satıldığı ve bu nedenle Hüseyin'in araç ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç yukarıda yazılı yasal düzenleme ve dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır. Dosya kapsamından, dava dışı ......

        Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda: “bozma ilamına uygun olarak yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda 13.07.2010 tarihli sözleşme ile dava konusu tesisin tüm araç, makine ve ekipmanları ile dava ve takip dışı ... San. Ltd. Şti.ne devredildiği“ gerekçesi ile davacının taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. İstihkak davasının yargılaması aşamasında dava konusu mahcuzların bir bölümünün dava ve takip dışı... Ltd. Şti.ne devredildiğinin kabul edilmesine rağmen anılan şirket davaya dâhil edilmeden üçüncü kişinin taraf sıfatının ortadan kalktığı gerekçesi ile yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur....

          Tapuda kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmenin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve resen dikkate alınır. Taraflar arasındaki sözleşme, resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesinde düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle, ancak verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının geçersiz sözleşme nedeniyle cezai şart talep edemeyeceği göz ardı edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Tapuda kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmenin geçerli olması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik ... olup, kamu düzenine ilişkindir ve resen dikkate alınır. Taraflar arasındaki tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesinde düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler....

              Taraflar arasındaki asıl davada miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil ile araç tescili; birleştirilen davada miras payının devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın asıl davada davacı birleştirilen davada davalı vekili ve asıl davada davalılar birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kararın asıl ve birleştirilen davalar yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir....

                tescil edildiğini bugüne kadar sadece peyder pey 12.500 TL'sini müvekkile ödediğini ancak geriye kalan 14.000 TL'yi ise müvekkiline ödemediğini bu nedenlerle dava konusu olan 34 XX 896 plakalı 2009 model Nissan Navara marka araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, istihkak davasının kabulü ile dava konusu aracın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu tespitine ve aracın trafik kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline, araç üzerine aracın davalıya satış tarihinden sonra davalının borçları nedeniyle gerek İİK uyarınca gerekse 6183 sayılı AATUHK uyarınca konulmuş bulunan tüm hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                K A R A R Davacı, Almayna'da işçi olarak çalıştığını, davalı ile aynı köyden olmaları nedeni ile uzun süredir tanıştıklarını, Türkiye'ye geldikçe kullanmak üzere bir araç satın almak istediğini, davalının kendisine bu konuda yardımcı olabileceğini ve eğer onun üzerine alınırsa daha uygun fiyatla satın alınabileceğini söylediğini, kendisinin de davalıya güvendiğini ve aracın davalı üzerine alındığını, araç için nakit ödeme yaptığını ve çekilen krediyi ödediğini, bu hususta şahitler huzurunda bir sözleşme yapıldığını, ancak davalının buna rağmen aracı devretmediğini ileri sürerek aracın ruhsatının iptali ile adına tesciline, mümkün olmaz ise ödediği 32.732,00 TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu