Hukuk Dairesinin 15.10.2006 gün ve 2006/13477-12795 sayılı bozma kararında özetle: "Davacı dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmazlardan Gevye-Taraklı Karayolunun geçtiğini, bu nedenle kamulaştırmasız elatma davası açacağını belirterek el koyma tarihi itibariyle mülkiyetin kendisine ait olduğunun tesbiti ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkemece sadece dava konusu olan 831.22 m2'lik bölümle ilgili olarak mülkiyetin tesbiti yolunda hüküm kurulması gerekirken istek dışına çıkılarak yol olarak bırakılan bu alan dışında kalan yerin de dava konusu olduğu düşünülerek tescil yolunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Hacıyakup Köyü Hamam mevkiindeki fen bilirkişi krokisinde yol olarak gösterilen 831.22 m2 alanın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine, Orman Yönetimi ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, mülkiyetin tespiti istemine ilişkin açılan tespit davasıdır. Davacı tarafından------ davalı tarafından dava dışı------ bedelli fatura ile satış yapıldığı ancak dava dışı şirket -------tespiti ve kısmı bölünme sözleşmesi gereği dava konusu--- davacıya ayni sermaye olarak devredildiği ve makinenin davacıya ait olduğu iddia edilerek mülkiyetin tespiti talep edilmekle davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava --------- esasına kayıt edilmiş, mahkemenin 05/02/2019 tarihli kararı ile nispi ticari dava kapsamında kalan uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... Köyünde uzun yıllardır davacının zilyedliğinde olan ve DSİ kamulaştırması sırasında 102 ada 1, 103 ada 1, 12, 15 ve 20 parsel numaralarını alan taşınmazların tapusuz olduklarını, bu nedenle kamulaştırma bedellerinin davacıya ödenmediğini ileri sürerek mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyetin tespiti davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu ve orman kadastrosu yapılmamıştır....
Kat 19 numaralı dairenin kendilerine ait olduğunu iddia ederek, daireye müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, davalıların haksız müdahalesinin önlenmesini, bu dairelerin mülkiyetinin davacı koopertaife ait olduğunun tesbitini talep ve dava etmiş; birleşen davanın reddini istemiştir. Bir kısım davalılar-birleşen davada davacılar vekili, müvekkillerinin 1996 yılında davacı kooperatifin eski başkanı olan yüklenici... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, inşaatın devamı sırasında yüklenicinin ... 2. Konut Yapı Kooperatifi'ni kurduğunu, arsa sahibi olan müvekkillerine sözleşme gereği 4....
Davalı 3.kişi vekili, borçlu ve 3.kişi arasında 09.07.2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile, borçlu yüklenice firmanın, 3.kişiye ait kireç fırını ve tüm yan tesislerinin, elektrik, otomasyon işlerinin tasarım, imalat ve montaj işlerini malzemeli ve anahtar teslimi olarak 150.000,00 TL üzerinden anlaşıldığı, bu bedel içinde malzeme bedelinin de dahil olduğunu, borçluya başlangıçta 50.000,00TL ödendiği ancak borçlunun işlerini programa uygun yapmadığından ihtarname çekildiği, yaptıran tesbite göre borçluya ödenen avans bedelinin yapılan işler ve davacıya teslim edilen malzeme bedelini dahi karşılamadığı, taşınır malların mülkiyetinin teslimle geçeceğinden ve mallar 3.kişiye teslim edildiğinden mülkiyetin davalı 3.kişiye ait olduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur Mahkemece, davalı 3.kişi ve borçlu arasındaki sözleşmenin anahtar teslimi şeklinde yapılan bir sözleşme olduğu, ödenen paranın teminat olarak verildiği ve paraya çevrildiği, anahtar teslimi ile yapılan sözleşmede...
Kiralama Aş'ye 26/03/2016-25/01/2018 tarihleri arasında 1.181.800,00 TL, 25/01/2018 tarihinden sonra 128.982,29 TL olmak üzere toplam 2.466.782,29 TL ödeme yapıldığı, davacının sözleşme kapsamında dava tarihi itibariyle davalılara her hangi bir borcunun kalmadığı, dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu ... cihazının mülkiyetinin henüz davalı şirkete geçmediği, dava tarihinden sonra 08/11/2018 tarihi itibariyle mülkiyetinin davalıya geçtiği, malik olmayan davalı şirket tarafından davacı şirkete mülkiyetin devredilmesi söz konusu olamayacağından davacı şirketin mülkiyet tespiti talebinin yerinde olmadığı, yine sözleşme kapsamında taraflarca ... cihazının devir bedelinin 2.162.530,00 TL olarak belirlenmesine rağmen davacı şirket tarafından davalılara ve dava dışı finansal kiralama şirketine toplam 2.466.782,29 TL ödeme yapılmak suretiyle 304.252,29 TL fazla ödeme yapıldığı, davacının fazla yaptığı bu ödemeyi davalılardan talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine...
Davalı Süleyman, satış sırasında taşınmazda elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğunu, satışın geçerli olmadığını, davalı .iyi niyetle taşınmazı satın aldığını, Necati yerin davacıya usulüne uygun satılmadığını savunmuşlardır.Mahkemece, davacının dayandığı harici sözleşmenin taşınmaz satışı değil kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki payın devrini içerdiği, bu nedenle de, 30.9.1988 tarihli ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca satıcı ve alıcının edimlerini yerine getirdiği, sözleşmenin geçersizliği savunmasının dinlenemeyeceği, davalı .’in de danışıklı olarak taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline, dairenin mülkiyetinin de davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.Dava harici satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, eski tarihli resmi belgelerin uygulanması sonucu 45 parselin açık renkle gösterilen orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek bu parselin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, aynı raporda 83 numaralı kamulaştırma parselinin (A) işaretli 358 m2 bölümü yeşil renkle işaretli orman alanları kapsamında gösterilmiş ve raporun açıklama kısmında da bu bölümün orman sayılan yerleerden olduğu, (B) işaretli 246 m2 bölümünün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş olmasına rağmen, mahkemece taşınmazın tamamı hakkında mülkiyetin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmiştir. 83 parselin fen bilirkişi krokisinde gösterilen 358 m2 yüzölçümlü (A) bölümü orman olduğuna göre, bu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmelidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2019 NUMARASI : 2011/289 ESAS- 2019/78 KARAR DAVA KONUSU : İntifa Bedelinin Artışına Dair İdari İşlemin İptali, KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Küçükbakkalköy 233 pafta, 2166 ada, 1 parsel sayılı 19.971 m2 alanlı yerin park ve spor tesisi şeklinde kullanımı düzenleyen 01/01/1993 tarihli Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesisi Şartnamesinin akdedildiğini, iş bu sözleşme ile taşınmazın 49 yıl süre ile müvekkili olan Dernek tarafından taşınma üzerine spor tesisi şeklinde inşa edilmek ve bu süre ile kullanılmak amacıyla kiralandığını, sözleşmenin akdedildiği 01/01/1993 tarihinde aylık kullanım bedelinin 8.300,000 TL olarak kararlaştırıldığını bu bedel devam eden bir yıl itibariyle sözleşmenin 13- c maddesi gereği bu güne kadar artırılarak ödendiğini, buna karşın T3 iptali talep edilen 09...
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; 16/10/2009 tarihli sözleşmeye istinaden davacının dava konusu aracın maliki olduğunun tespiti ile davacı adına tescili istemlidir. Davacı vekili; bahsi geçen sözleşme ile davalının araçtaki payını davacıya satarak devrettiğini ileri sürerek araç mülkiyetinin tamamının davacıya ait olduğunun tespitine ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....