WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna ilişkin sunulan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının ... yılı ve ... (6-12 dönemlerine ait) yılı e-defterlerini ibraz ettiği, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, şirketin muhasebecisi tarafından ... yılı e-defterlerin elinde bulunmadığı, yalnızca dijital ortamdaki yevmiye defteri ile mizanların elinde olduğunun beyan edildiği, dijital kayıtlarda kaydın ... tarihine kadar olduğunun görüldüğü, ... yılı defterleri ile ... yılı defterlerinin birbirini teyit etmediği, ... yılında davacıya ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı, ancak ... yılı açılış kaydında davalının davacıya ...-TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, ... yılında başka bir kaydın bulunmadığı, ... yılı yevmiye defterinde de açılış kaydında davalının davacıya aynı tutarda borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, her ne kadar davalının ... yılı defterlerinde borcun detayı görülmemekle birlikte ... yılı açılışında ......

    Birleşen davada davacı vekili, davalının kooperatifteki üyelik haklarını hisse devir sözleşmesiyle devraldığını, devir sözleşmesi sırasında davacının üye olduğunu ileri sürerek, devir tarihi itibariyle davalının üye olduğunun tespitine, davalı ile müvekkili arasında yapılmış devir sözleşmesine göre devrin anasözleşmeye ve yasaya uygun olduğunun tespitine ve müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı kooperatifin üyesi olan davalı ...'ın hissesini 27.10.2000 tarihinde noterde düzenlenen hisse senedi devir sözleşmesi ile davacıya devrettiği, davacının ilk devralan olduğu, söz konusu ortaklığı devreden ortak ...'...

      Kat 60 nolu bağımsız bölüm 02/01/2018 tarihinde Kastamonu Tapu Müdürlüğü resmi satış işlemiyle davacı adına tescil edilmiş ise de dava açılış tarihi olan 23/03/2018 tarihi itibariyle bağımsız bölümün fiili teslimin davacıya yapılmadığı ve talimat keşfi esnasında da halen fiili teslimin gerçekleşmediği sabit olup, Somut olay değerlendirildiğinde; kira tazminatı yönünden, 15/10/2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satılan taşınmaza ilişkin sözleşme hükümlerine göre en geç 31/12/2017 tarihinde teslim edilmesi gerekirken dava tarihi itibariyle teslim edilmemesi nedeniyle davalı tarafından, davacıya teslimde gecikilen süreye ilişkin olarak kira tazminatı ödenmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunduğu, kira kaybının 2.186,67- TL olduğu, davalının fiili teslim olmadığından talebin yerinde olmadığı itirazının yersiz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece, davalı tarafın savunması yerinde görülmeyerek...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Dava konusu taşınmazın imar planında okul yeri olarak göründüğü gerekçesiyle, taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, taşınmazın öncesi itibariyle imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olmadığı ve toplanan delillerden davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı belirtilerek; çekişmeli 253 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.429,22 metrekare yüzölçümüne sahip bölümü yönünden tapu iptali ve davacı adına tesciline yönelik hüküm kurulması gerekirken, mülkiyetin tespitine ilişkin karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, ... Köyünde kamulaştırma nedeniyle D.S.İ. adına tescil edilen 101 ada 1 parselin tapusuz olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin ödenmediğini bildirerek mülkiyetin davacılara ait olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 317.88 m2 taşınmazın mülkiyetinin 1/3 payla ... , 2/3 payla ... 'a ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mülkiyetin tespitine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu yapılmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2011/120-2013/263 Y.. K.. ile T.. İ.. aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.12.2013 gün ve 120/263 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu 301 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın ve müştemilatının davacı tarafından meydana getirildiğini açıklayarak, bu muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....

            Bu metoda göre, satış tarihi itibariyle satılanın ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları, satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değerleri ayrı ayrı belirlenerek bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran satış bedeline uygulanmaktadır. Dava konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değerleri ayrı ayrı belirlenerek bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oranın satış bedeline uygulanması gerekirken, dosyada düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değerleri belirlenerek, bu değerler üzerinden hesaplama yapılmış olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3....

              HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre; 1-Davacının davasının KABULÜ ile, davacının davalı şirketten 511.893 Euro alacaklı olduğunun tespiti ile söz konusu bedelin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı şirket tarafından davacıya verilen ... Bankası ... Ticari Şubesine ait, ... çek numaralı, 25/09/2019 keşide tarihli, 130.000 Euro, ... Bankası ... Ticari Şubesine ait, ... çek numaralı, 25/08/2019 keşide tarihli, 140.000 Euro, ... Bankası ... Ticari Şubesine ait, ... çek numaralı, 25/08/2019 keşide tarihli, 111.893 Euro, ... Bankası ......

                Taraflarca sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı aleyhine "açık hesaptan kaynaklanan alacak" dayalı olarak takip başlattığı, taraflar arasında dava konusu ile ilgili olarak bila tarihli bir sözleşme olduğunun davacı yanca iddia edildiği, sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 30/09/2011 ile 30/09/2012 tarihleri arasında geçerlidir, sözleşme bitiminden evvel 30 gün önceden taraflarca yazılı olarak feshedilmediği sürece aynı süre içinde sözleşmenin tekrar uzayacağının yazılı olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ancak aşamalarda sözleşmeyi kabul etmediği, tarafların ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre, davacının düzenlediği faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacıya ait 2021 yılı yevmiye defterinde davalı ... Ltd Şti'nin ......

                  Bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce muhdesatın beyanlar sütununda gösterilmesine ilişkin istemin reddi yerinde görülmüş ancak, davacının mülkiyetin aidiyetinin tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda mahkemece dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçtiği, bu nedenle de üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunun tespiti isteğinde bulunmakla hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz davalı ... adına kayıtlı iken diğer davalı ...'ya olan borcu nedeniyle ... tarafından icra takibine başlanmış, davacı da taşınmazın icra takibi sonucu satılması ihtimali nedeniyle taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunun tespiti isteğinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu