Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 112. (818 sayılı BK md. 96) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır, kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kardan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2016/1161 Esas KARAR NO :2024/312 DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:24/11/2016 KARAR TARİHİ:08/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının şahıs şirketi olarak nakliye işleri ile uğraşmakta iken, davalı şirketle imzalanmış olan 25.04.2008 tarihli sözleşme ile davalı ile ticari ilişkiye başlamış olduğunu, anıları sözleşmenin imza tarihinden başlamak kaydıyla davalı yanca haksız feshedildiği 01.08.2016 tarihine kadar yürürlükte kaldığını, davacının sözleşme ile belirlenmiş olan ürünlerin şehir içi ve şehirlerarası nakliyesini yapmakta olduğunu, davacının bu işe uygun araç parkı geliştirdiğini ve sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirebilmek için basiretli bir tacirin göstermesi gereken tüm dikkat ve özeni göstererek edimini gereği gibi ifa etmiş olduğunu, Nakliye Sözleşmesi 27. maddesinde sözleşme süresinin bir yıl olarak...
Diğer bir anlatımla kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 112. (818 sayılı BK md. 96) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı müteahhitten kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapımını üstlendiği 3 parça taşınmazdaki 8 nolu daireyi 14.7.1998 tarihli sözleşme ile satın aldığını, satış bedelinin 4.110 TL.nı ödediğini, ancak inşaata başlanmadığını, ödediği paranın faiz gelirinden mahrum kaldığını ayrıca kira kaybı zararının doğduğunu ileri sürerek, sözleşmenin yerine getirilmemesinden doğan zararından fazla hakları saklı kalarak 5.000 TL.nin ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır. Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, savunmada da bulunmamıştır....
Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır; kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir....
Eldeki davada davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenici aleyhine açılan dava ile eksiksiz ve zamanında yapılmadığından dolayı müspet zararları, mahrum kalınan kârları ve gecikmeden kaynaklanan zararları olduğunu belirtilerek bedeli talep edilmektedir. ...1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/132 Esas sayılı temyize konu davanın davalısı yüklenici tarafından davalı iş sahibi aleyhine bakiye iş bedeli ve haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan kâr kaybından kaynaklanan bedel talep edilmektedir. Bu dosyada ilk derece mahkemesince 15.05.2019 tarih ve 2019/132 Esas, 2019/292 Karar sayılı karar ile asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, sözleşmede engel hüküm mevcut olmasına rağmen davalının franchise sözleşmesini kullanan markadan başka markaları söz konusu iş yerinde satışa sunduğu, sistemin davalı tarafından dava dışı firmaya sözleşmenin 13.4 maddesine aykırı olarak kullandırıldığı, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan mahrum kalınan karın talep edilebileceği, davacının mahrum kaldığı kar miktarının 116.500,00 TL'sine karşılık geldiği, davacının itibarının zedelendiğine ve prestij kaybettiğine dair delil sunulmadığından itibar tazminatı talebinin reddinin gerekeceği, davacının sistemin kullandırılmamasından dolayı ihlal edilen hakkına yönelik tazminat talebini doğrular delil sunmaması sebebiyle tazminat talebinin reddinin doğru olacağı, sipariş nedeniyle oluşan zararına yönelik delil sunmadığından bu yöndeki talebinin reddinin uygun görüldüğü, cezai şarta ilişkin sözleşmedeki maddede cezai şart oluşumunun davada 1. kalem olarak talep edilen mahrum kalınan kar...
Borçlar Yasasının 96. maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır; kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kârdan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır....
Davalı vekili istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesince mahrum kalınan kâr talebinin kabulüne karar verilmiş ise de taşınmazın 25/05/2019 tarihinde davacıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme şartlarını düzenleyen 4. maddesinde teslim tarihinin 30.12.2018 tarihi olduğu belirtilmiş ve bu tarihte teslim edilmezse 6 (altı ay) beklenileceği, 6 aydan sonra yine teslim edilmezse emsal kira bedeli ödeneceği düzenlenmiştir. Sözleşmeyle belirlenen süreler henüz dolmadan mahrum kalınan kara hükmedilmesi yerinde olmamıştır. Bu kapsamda davacı taraf, dava dilekçesinde haksız şarttan bahsetmemesine rağmen, yargılama sırasında sözleşmenin 4. maddesine ilişkin haksız şart iddiasında bulunmuş ise de sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu maddenin haksız şart olarak telakki edilemeyeceği, zira sözleşmenin matbu olarak da hazırlanmadığı değerlendirilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/439 Esas KARAR NO : 2019/266 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/07/2018 KARAR TARİHİ : 30/04/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... tarihli sözleşme gereği vekil eden şirketin davalı şirketin sattığı ürünlerin 5 yıl süre ile tek yetkili satıcı olduğunu, davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı olarak üçüncü kişilere/vekil eden şirket müşterilerine doğrudan/dolaylı olarak satışlar yaptığını ve sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, davalıya Antalya ...Noterliği kanalı ile ... tarihli ... yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, sözleşmeye aykırı davarınaşlara son verilmesi, cezai şart, maddi zarar ve mahrum kalınan karın ödenmesinin talep edildiğini, dvalı tarafından Antalya ...Noterliğinin ... tarihli ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalının...