TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 11/04/2010 tarih ve 36398 nolu 9.000,00 TL bedelli sözleşme düzenlendiğini ve davacının sözleşme bedeli ödediğini ancak tanıtım ve ödemeler dışında devremülkten yararlanmayan davacının sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin iptalini ve sözleşme kapsamında davacı adına tescil edilen tapu kayıtlarının iptali ile davalı adına tescili ve ödenen bedelin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında devremülk satışı değil, taşınmazda hisse satışına ilişkin bir sözleşme olduğunu, davacının ödeme yaptığı iddiasının doğru olmadığını, ayrıca taşınmaz teslim alıp kullanan davacının 12 yıl sonra bu davayı açmasının hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshinin iptaline ilişkindir. Taraflar arasında bayilik sözleşmesinin feshinin iptali davası uyuşmazlığın niteliği ve tarafların sıfatı dikkate alındığında temyizen inceleme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında 29/11/2018 tarihinde 7711504206 numaralı devremülk sözleşmesi imzalandığı, 04/12/2018 tarihinde 7711504206A sözleşme numaralı ikinci bir devremülk yükseltme sözleşmesi ve 13/01/2019 tarihinde 7711504206AA sözleşme numaralı üçüncü bir devremülk yükseltme sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu yapılan sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu taşınmazın tapusunun davacıya verildiği görülmüştür. Tapuya kayıtlı taşınmazların satışının ise TMK'nın 706., 6098 sayılı TBK'nın 237., Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince; resmi şekilde yapılmasının zorunlu olması nedeniyle, dava konusu sözleşme geçersiz ise de taşınmazın tapusunun sözleşme tarihinden sonra verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanmıştır....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıların 22.05.2006 tarihli sözleşmeye riayet etmedikleri gerekçesiyle müvekkilince ihtar çekilerek bu sözleşmenin iptal edildiğini ve sözleşme nedeniyle ödenen 60.000 Euronun iadesinin istendiğini, davalıların bu ihtara olumsuz yanıt vermeleri üzerine başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacının dava konusu kredi kartını ticari amaçlı kullandığının tespit edilmesi nedeniyle davalının haklı sebeple kartı kullanıma kapattığını, sözleşme gereği karttaki puanları iptal ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının davalı bankanın kredi kartını kullandığı, kart ile davacının sahibi olduğu işyerinin post cihazından ve başka işyerlerine ait post cihazlarından aynı gün içerisinde yüksek limitler dahilinde çekimler yaptığı, bu işlemlerin fiktif olup ticari amaçlı olduğu, sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, sözleşmenin feshinin veya kartın iptali halinde biriken mil puanların kullanılamaz hale getirilmesinin sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenle mahkemece, işin devam ettiğine ilişkin iddialarda dikkate alınarak ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan mahallinde keşif yapılmak suretiyle tamamlanma oranı işin tamamı üzerinden hesaplattırılarak bu seviyeye göre olaya 25.1.1984 gün 3/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanarak aktin ileriye etkili biçimde feshinin hakkaniyet kurallarına uygun bulunup bulunmadığının tartışılması, sözleşmenin 11. maddesi ile de fesih hakkı tanındığından tespit olunacak seviyeye göre aktin ileriye etkili feshi gerekiyorsa tamamlanan işlere tekabül eden nisbette, tapu iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın red edilmesi sözleşme hükümlerine aykırı bulunmuş kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına (BOZULMASINA), ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temiz eden davacılara iadesine, 7.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de, taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Bu durumda, mahkemece davalı tarafından tapunun davacıya devredildiği anlaşıldığından yapı kullanma izin belgesi ile kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı ve Devremülk Satış Sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karara verilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece, söz konusu Devremülk Satış Sözleşmesinin feshinin koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmaz Afyonkarahisar ilinde yer aldığı gözetilmesi gerekir....
Dairemiz tarafından verilen 16.06.2022 tarihli 2020/636 Esas, 2022/884 Karar sayılı kararı ile özetle; "...Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı 03.08.2017 tarihli beyan dilekçesiyle; dava dilekçesinde sözleşmenin feshinin iptali talebi olmamasına karşın bu kez sözleşmenin feshinin iptali ile yine ödenmeyen bakiye imalat bedeli 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, dava dilekçesinde belirtilen iki adet teminat mektubu nakte çevrilerek irad kaydedildiğinden, teminat bedeli olan 125.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Bu haliyle davacı tarafın aynı zamanda sözleşmesinin feshinin iptali talebinin de bulunduğu, ancak bu talep yönünden dava dilekçesinde değer gösterilmediği ve peşin harcın yatırılmadığı anlaşılmaktadır....
olarak feshinin geçersizliğinin tespiti ile Kuşadası 1....
Mahkemece, hüküme dayanak yapılan aynı sözleşmenin 12. maddesi ise, “sözleşmenin iptali” başlığı altında “Taraflar bu sözleşme ile üstlendikleri hususların birini veya tümünü yerine getirmediği takdirde, sözleşme ile üslendikleri hususları yerine getirmeyen tarafa yazılı olarak 15 gün müddet verir. Bu müddet zarfında yerine getirmez ise sözleşmeyi tek taraflı iptal eder.” hükmünü içermektedir. Açıklanan bu maddeler gözetildiğinde, uyuşmazlığa öncelikle uygulanması gereken hüküm sözleşmenin 6. maddesidir. Mahkemece hükme esas alınan 12. madde sözleşmenin iptali koşullarını içermektedir. Davalı yanın her iki otelde garanti edilen odaların hazır bulundurulmadığına ilişkin dosya içinde herhangi bir uyarı ve ihtarı yoktur. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, açıklanan sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir. Tüm bu hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....