Dosyada mevcut tapu kayıtlarından sözleşme konusu taşınmazın tapusunun davacıya devrinin yapıldığı anlaşılmaktadır....
mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı olarak feshinin mümkün bulunmadığını, müvekkilince davalının tek taraflı feshinin kabul edilmediğini, sözleşmenin ortak bir irade ile feshinin söz konusu olmadığı sabit olup feshin ancak mahkeme kararı ile mümkün olabileceği, bu durumda taraflar arasında akdedilen sözleşmenin halen geçerliliğini koruduğunun açık ve net olduğunu, davalı kooperatifin geçersiz bir şekilde sözleşmeyi feshederek sözleşme konusu işe ilişkin başka şirketlerle anlaşma yapmasının kuvvetle muhtemel olduğundan muaraza giderilene kadar tedbir mahiyetinde ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı kooperatifin maliki olduğu, belirtilen taşınmazlar üzerine işbu aynen ifa davasının açıldığının şerh edilmesine karar verilmemesi halinde müvekkili şirketin hakkını elde etmesinin zorlaşacağı ve hatta imkansız hale geleceğini, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin...
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 03/04/2014 tarihli Sigorta Aracılık Sözleşmesi, akabinde 27/04/2015 tarihli ve 13/07/2016 tarihli acentelik sözleşmelerinin imzalandığı, bu sözleşme ile davacının 03/04/2014 tarihinden başlamak üzere, sözleşmenin davalı tarafından keşide edilen ... Noterliğinin 03/10/2017 tarih ... yevmiye numaralı ihtarname ile feshedildiği tarihe kadar acentelik hizmeti yerine getirdiği görülmüştür. Davacı taraf sözleşmenin feshinin haksız olduğundan bahisle TTK122.maddeye dayalı olarak şimdilik 50.000,00-TL denkleştirme tazminatı talep etmiş olup, davalı taraf sözleşme feshinin sözleşmeye uygun olarak yapıldığı ve herhangi bir haksızlığın bulunmadığı, bu nedenle davacının tazminat talebinin olamayacağı savunmasıyla davanın reddini talep etmiştir....
iptal davasında tartışma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle hakem kararının iptali davasının reddine karar verilmiştir....
Bu durumda hak ediş alacağının tazminine ilişkin talebin kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğinden, sözleşmenin feshinin haksız olmadığı, şartları oluşmadığından teminat mektubu bedellerinin iadesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle bu taleplerin reddi kararının da bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmesinden dolayı mahkemece asıl davanın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 5.Birleşen davada ise dosyada mevcut tutanak, yazışma ve alınan raporlardan yüklenici şirketin sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini süresi içerisinde gidermediği, kimi arızaların düzeltildiği belirtildikten sonra da aynen devam ettiği görüldüğünden sözleşmenin feshinin sözleşme hükümlerine uygun olduğu anlaşılmıştır. Alınan raporlar bu yönde olup, asıl dava dosyasındaki Yargıtay bozma ilamında da feshin haklı olduğu kabul edilmiştir....
-K A R A R- Asıl davada davacı şirket vekili, taraflar arasında ........1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ....05.1996 tarihli tadilat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yüklenici olarak çaba gösterdiğini, davalıların vekaletnameyi davacıya vermedikleri gibi incelemeleri için bırakılan projelerin imzalanarak geri verilmediğini, noter aracılığı ile sözleşme ve ek sözleşmenin davacılar tarafından tek taraflı feshine ilişkin ihtarının gönderildiğini, müvekkilinin edim borçları yönünden temerrüde düşmediğini ileri sürerek, bu nedenle sözleşme ve ek sözleşmenin feshinin geçersiz olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalılar vekili, davacı yüklenicinin sözleşme ve ek sözleşmeye uymadığını, aradan ... yıl geçmesine rağmen inşaatla ilgili hiçbir faaliyetin yapılmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; uyuşmazlığın arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeni ile tapuda davalı şirket adına devredilen hisselerin iptali ile davacılar adına tesciline ilişkin olduğu, bu sözleşmenin yapılması veya feshinin taşınmazın tamamı üzerinde yapılan tasarruf niteliğinde olduğundan TMK'nın 692. maddesi uyarınca tüm arsa sahibi paydaşların birlikte hareket etmesinin zorunlu olduğu, zira tapu iptali talebinin sözleşmenin feshini de içerdiği, bu nedenle tüm arsa maliklerinin hukukunu da etkileyeceği, hukukumuzda istisnalar dışında dahili davalı müessesesi olmadığından, dava dışı arsa sahiplerinin davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı, davacılar dışında kalan diğer arsa sahiplerinin dava açmadıkları, zorunlu dava arkadaşlığının söz konusu olduğu durumlarda dava açmayanların davaya muvafakatlarının sağlanması veya ayrı dava açılıp iki dosyanın birleştirilmesi gerektiği...
Taraflar arasında görülen itirazın iptali, tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 10.12.2014 gün ve .......
Maddesi gereği sorumluluğunun devam ettiği, bu süre içerisinde davacı şirketçe her ay tespit raporu düzenlenerek ilgili---- raporların ibrazı ile --------karşı davalı taraf ile akdedilen sözleşme gereği yükümlülüğünü yerine getirdiği, tespite konu ---- bulunan ürünlerin imha sürecinde --- hazır bulunup bulunmamasının-- olduğu, davacının imha sürecine dahil olmamasının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık sonucunu doğurmayacağı ve bununla birlikte her ne kadar taraflar arasındaki sözleşme özel hukuk hükümlerine göre düzenlenmiş ise de; yukarıda yer verilen ve bilirkişi raporlarında da tekraren belirtilen mevzuat hükümleri gereği sözleşmenin feshinin ancak yeni bir ---sözleşme imzalanması halinde söz konusu olabileceğinin emredici mevzuat hükümleri ile hükme bağlanmış olması ve emredici mevzuat hükümlerinde yer verilen şartlar yerine getirilmeden sözleşmenin haklı nedenle feshinin mümkün olmaması nedeniyle davalı tarafça sözleşmenin feshine yönelik gerçekleştirilen işlemin geçerli olmadığı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Asıl dava, sözleşmenin haksız feshinin iptali ile teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup ihtilaf sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı ve davacının davalıdan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı hususlarına dayanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davanın çözümlenmesinde uygulanması gereken hükümler 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddeleridir....