Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurun davacı-davalıda olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı babaya verilmesini, davalı-davacı için 100.000.TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

ilişkisinin olmadığını, karşı tarafın tanık olarak bildirdiği Ebru Köle'nin Hasan Köle'nin eşi olduğunu ve aralarındaki husumet nedeniyle beyanlarına itibar edilemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı, fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir....

    Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı, fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir. Somut olaya bakıldığında ise; sanığın 30.11.2011 günü ...ili ... ilçesinde gerçekleştirdiği eyleminden sonra 02.06.2012 tarihinde ... ili ... ilçesinde sahte parayı tedavüle sürme suçunu işlediği, sanığın ... ilçesinde gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle sahte paralar ile yakalanıp ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, akabinde 02.06.2012 günü ......

      düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Yoksulluk nafakasının 500.TL.ye yükseltilmesine, öte yandan davalı karşı davacı tarafından açılan nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK'nun 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Davacı enflasyon nedeniyle paranın alım gücünü kaybettiğini ileri sürerek yoksulluk nafakasının artırılmasını istemiştir....

          DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Mustafa İsmail Gülünay'ın velayetinin davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderlerinin boşanmaya kusuruyla neden olan karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Haysiyetsiz yaşam sürme ve evlilik birliğinin temelinnden sarsılması sebeplerine dayalı olarak açılan davanın ayrı ayırı reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

          HGK'nun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Yapılan sosyal ekonomik durum araştırması neticesinde davalı kadının 48 yaşında olduğu, çalışmadığı, aylık 200 TL kira vererek kızıyla beraber yaşadığı, Bağ-Kur'dan kendisine 610,00 TL maaş bağlandığı ancak prim borçlanması suretiyle emekli olması nedeniyle aylık 225,00 TL maaş aldığı, davacının emekli maaşı ve buna ek olarak işlettiği tekstil atolyesinden kazancı olduğu, yeniden evlendiği ve aylık 360,00 TL kira verdiği anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında mahkemece, davalının aldığı emekli aylığının davalıyı yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek ve davacının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesininde bulunacağı dikkate alınarak TMK 4. maddesindeki hakkaniyet...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu karar verdiğini, davalı annenin haysiyetsiz hayat sürdüğünü, çocuğun psikolojisini ve zihinsel gelişimini olumsuz etkilediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ilk derece mahkemesinin davalının görüşmelerine ilişkin hts raporu almadığını, sosyal inceleme raporunun kabul edilemeyeceğini, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine dair kararın yerinde olmadığını, yoksulluğun ortadan kakması ya da haysiyetsiz hayat sürülmesi hâlinde yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, velayet ve birleştirilen dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı koca, eşinin haysiyetsiz hayat sürdüğünü iddia ederek Türk Medeni Kanununun 163. maddesi gereğince boşanma davası açmıştır....

              UYAP Entegrasyonu