İstinaf Sebepleri 1-Davalı-karşı davacı erkek vekili; zina ve haysiyetsiz hayat sürme, çok kötü ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma taleplerinin reddi, maddî ve manevî tazminat miktarı, asıl davanın ve ziynet eşya davasının reddi nedeniyle erkek lehine ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2,Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın tarafından açılan asıl davanın ve fer'îlerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, erkeğin kusurlu davranışları ile kadının evi terk ederek boşanma davası açtığı, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulünün gerektiği, davalı-karşı davacı erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının yetersiz olduğu, yoksulluk nafakasının reddinin...
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir" TMK'nın 162. maddesine göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur". TMK'nın 163. maddesine göre; "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir"....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın TMK 166, karşı davanın haysiyetsiz hayat sürmeden dolayı 163.maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, karşı davada Zina 161 ve 162 maddeleri uyarınca, hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle açılan davaların reddine, çocukların velayetinin babaya verilmesine, davacı kadın için 400 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluğa düşmeyeceğinden yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/12/2011 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 22/02/2016 d.lu Cihan isimli 1 müşterek çocuklarının olduğu,pek kötü veya onur kırıcı davranış ve haysiyetsiz hayat sürme, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
Birleşen davanın dilekçe içeriği ve konu başlığı nazara alınarak zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince mevcut ve birleşen davanın TMK'nın 166/1 maddesi kapsamında değerlendirilerek karar verildiği, her iki tarafın da boşanmaya ilişkin istinaflarının olmaması gözetilerek bu konudaki hataya değinilmekle yetinilmiştir....
Davacı kadın vekili dosya Dairemizde iken gönderdiği dilekçesi ile; davalı T4 vefat ettiğini ve davanın konusuz kaldığını bildirmiştir. Dava, haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle TMK 163.madde gereğince boşanma, aksi takdirde TMK 166/1.madde gereğince terditli açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, TMK 163.maddeye dayalı davanın reddine, TMK 166/1.madde gereği açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilere hükmedilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Maddesi gereğince açılan hayata kast, pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davacı tarafından davalı aleyhine toplum anlayışları bağdaşmayacak şekilde hayat sürmesi nedeniyle TMK 163. maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davacı tarafından davalı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 28.05.2009 doğumlu, T.C Kimlik numaralı Eylül Naz KESİM'in velayetinin davacı T1'e verilmesine, Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında ŞAHSİ MÜNASEBET TESİSİNE, Davacı kadın için mahkememizin 26.10.2021 tarihli duruşma ara kararı ile hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına, Davacı kadın yararına boşanma...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Kadının açtığı karşı davada TMK 163 madde gereği suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine, erkeğin açtığı asıl davada TMK 166/1 ve kadının açtığı karşı davada TMK 161 zina, 162 pek kötü ve onur kırıcı davranış, TMK 166/1 evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak açılan boşanma davalarının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 11.07.2004 doğumlu, T1 velayetinin davacı babaya verilmesine, diğer müşterek çocuk 23.02.2012 doğumlu, Elif Yağmur Turan'ın velayetinin davalı anneye verilmesine, velayeti babaya verilen müşterek çocuk ile anne arasında her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi saat 09.00'dan Pazar günü saat 17.00'ye kadar dini bayramların 2. günü saat 09.00- 17.00 arası, her yıl 1 Temmuz saat 09.00'dan 30 Temmuz saat 17.00'ye kadar şahsi ilişki kurulmasına süre sonunda çocuğun babaya iadesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba...
TMK.nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Mahkemece, davalının bir pastane de çalışması ve haysiyetsiz hayat sürmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay HGK.nun, 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K., 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak da boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....