WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının tespit istemekte hukuki yararının bulunmadığı, eda davası açmasının gerekli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamından 1090 parsel sayılı taşınmazın müşterek maliklerinden ... ...’ün Orman Yönetimini taraf göstererek tapu kaydındaki şerhin silinmesi davası açtığı, Yalova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/254-2003/401 sayılı ilamıyla taşınmazın 1944 tahdit haritası içinde kaldığı, 1744 Sayılı Yasanın 2. madde ve 3302 sayılı yasanın 2/B madde uygulamalarıyla da orman rejimi dışına çıkarılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, 20. Hukuk Dairesince onanarak 15.10.2003 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava, tespit niteliğindedir....

    Mahkemece açılan davalar birleştirilmiş, Hazinenin davasının kabulüne, davalılar adına olan tapunun iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığının belirtilmesine; şerhin silinmesi yolundaki karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası ile tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan şerhin silinmesi istemi ile açılan davadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1949 yılında yapılmış; sonuçları 09/12/1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 1993 yılında 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 04/09/1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır. Mahkeme hükmü bir kısım davalılar vekili ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Yönetim vekili, ... İlçesi Merkez Mahallesi, 193 ada 47 sayılı parselin kadastro sırasında orman olarak tesbit gördüğünü, davalı tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davası sonunda ... Kadastro Mahkemesince 1996/10- 1997/19 sayılı kararla davanın reddine ve tesbit gibi orman olarak tescile karar verildiğini, ancak tapunun beyanlar hanesinde "4 katlı kargir binanın ...'...

        Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle, c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle tamamen silinir." şeklindeki düzenleme uyarınca yasaklanmış hakların iadesine karar verilmesinin arşiv kaydının silinmesi açısından sanık lehine bulunduğu, kaldı ki Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20/11/2013 tarihli ve 2013/11492 esas, 2013/17318 karar sayılı ilâmı ve benzer ilâmlarda belirtildiği üzere, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese dahi mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

          "İçtihat Metni" Hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçundan sanık ...'in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 510, 522, 523 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 39.600 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, Niğde Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/1989 tarihli ve 1987/150 esas, 1989/654 sayılı kararını müteakip, sanık tarafından yapılan arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne ilişkin, Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/08/2011 tarihli ve 2011/253 değişik is sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/03/2012 gün ve 2012/3561/13096 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2012 gün ve 2012/82031 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....

            "İçtihat Metni" Hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan sanık ...'ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 510, 522, 59, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 4.200 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Torbalı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2008 tarihli ve 2008/245-782 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlü yaptığı adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesine ilişkin Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2011 tarihli ve 2008/245-782 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/082012 gün ve 2012/12712/45439 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/08/2012 gün ve 2012/211004 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....

              ün davacı ... ... olan anne kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece ...'in ... olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, nüfus kaydında davacı ... ...'ün oğlu olarak görünen ...'in annesinin ... ... olmadığı bildirilerek, ...'in kaydının davacı hanesinden silinmesi istenilmiştir. Mahkemece, ...'in ... olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan ... olarak düzeltilip nüfusa tesciline karar verilmiştir. Dava sonuç itibariyle soybağını ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilen ...'ün annesi olarak belirlenen ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Belge ile yalan şahadet HÜKÜM : Adli sicil kaydının silinmesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nda başlangıçta yasaklanmış hakların geri verilmesi ve arşiv kaydının silinmesi kurumlarına yer verilmediği, 5352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca, 3682 sayılı Kanunu’nun 8. maddesinin koşullarının bulunması halinde adli sicil kaydının silinmesine karar verilebileceği, ancak; 5560 sayılı Kanun’la 5352 sayılı Kanun’a eklenen 13/A maddesiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi, 6290 sayılı Kanun’la değiştirilen 12. maddesiyle de adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi kurumlarının yeniden getirildiği, adli sicil kayıtlarının silinmesine dair kararların istikrar bulmuş Yargıtay içtihatları uyarınca güvenlik tedbirine yönelik hüküm (nihaî karar) niteliğinde olduğu ve iş bu ek kararın da tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna tâbi olduğu...

                  Noterliği'nde düzenlenen … tarihli ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde de aracın tescilinin yapılacağı ilin İstanbul ili olarak belirlendiği, usulde parelellik ilkesi gereği araç tescilini yapan idarenin tescil kaydının silinmesi konusunda da yetkili olduğu ve dava konusu tescil kaydının silinmesi işleminin İstanbul ilinde bulunan trafik tescil kuruluşu tarafından yapılacağı, bu nedenle İstanbul ilinde bulunan trafik tescil kuruluşunun bulunduğu yer olan İstanbul ilinin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğundan davanın yetki yönünden reddine dair Ankara 14....

                    ün bu köyün nüfusuna kayıtlı olup olmadığı ve tam 5 yıldır bu köyde oturup oturmadıkları araştırılmamışsa da tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilen zilyetin hak sahipleri tesbit komisyonunu bağlamadığı, hak sahipleri tesbit komisyonunca, tapu kaydındın beyanlar hanesinde zilyet olarak gösterilenler dışında birini hak sahibi olarak belirleyebileceği, bu komisyonların kararlarına karşı yargı yolunun açık olduğu, bu nedenlerle tapu kaydının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesi ve kendi adlarının zilyet olarak beyanlar hanesine yazılması yönündeki davada hukuki yarar bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu