Görüldüğü üzere; soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi “doğru” olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra “soybağının reddi davası” ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir....
Bu yön dikkate alınmaksızın, çocuk ile baba arasındaki soybağının belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği (TMK. m.301/1), baba olduğunu iddia eden kişinin babalık davası açamayacağı gözetilmeksizin davanın “babalık” olarak nitelendirilmesi ve yazılı gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2011 (Pzt.)...
nin babalığına karar verilebileceğini, bu nedenle bu davada verilecek kararın kendilerini etkileyeceğini iddia ederek asli müdahale talebinde bulunmuş olup, yargılama konusu hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede bir dava açabileceği, davanın soybağının reddi davası olduğu, böyle bir davaya müdahalede bulunularak hak iddia edilemeyeceği, bir dava sonunda elde edilecek sonuçtan dolayı başkalarının hakları etkilenebileceği ancak bu durum hakkı etkilenecek kişilerin davaya müdahil olabilecekleri anlamına gelmeyeceği, asli müdahale davasının aktif husumet yokluğundan reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile soybağının iptaline, asli müdahale taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
reddi davasını kanunen açmalarının mümkün olmaması ve babalık davasından önce soybağının reddi davası açıldıktan sonra müvekkilin babalık davası açacağının kendilerine bildirildiğini, çocuğun Azerbaycan'a gönderilip gönderilmemesi ve koruyucu ailede kalıp kalmaması konusunda bakanlığın görüş istediğini bu nedenle soybağının reddi davasını beklemeden babalık davası zorunluğunun doğduğunu, müvekkilin küçüğün babası olduğunu, bu nedenle küçüğün babası olarak tanınmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir....
Davacı, çocuğun Burcu ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, babasının davalı Onur değil de kendisinin olduğunu iddia ettiğine göre, yukarıda açıklanan hukuki durum karşısında dava, babalık değil, “baba olduğunu iddia eden kişi” tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. Yasa, baba olduğunu iddia eden kişiye, ancak; dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde soybağının reddi davası açma hakkı tanımıştır. (TMK.md.291/1) Bu hallerin varlığı ispat edilmedikçe baba olduğunu iddia eden kişi, soybağının reddi davası açamaz....
Bu açıklamalar dikkate alındığında; davacının hem gerçek babası olan T3 hem de amcası olan T4 nüfusuna kayıtlı olması nedeniyle, amcası T4 hanesindeki mükerrer olan kaydının silinmesi istemi ile eldeki davayı açtığı, bu suretle eldeki davanın mükerrer kaydın iptaline ilişkin olduğu ve gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydının baştan itibaren yanlış şekilde kütüğe geçirilmesinden kaynaklandığı, olayda soybağının reddi hükümlerinin uygulanamayacağı (gerçek anne olan T5 ile soybağının doğumla kurulduğu, baba T3 ile soybağının ise gerçek anne ve gerçek baba T3 evlenmesi ile kurulduğu) aile mahkemesinin TMK 282 ve devamı maddelerinde belirtilen ve belirli kişilerce belirli sürelerde açılabilen soybağının reddi, babalık, tanıma ve tanımanın iptali gibi davalara bakmakta görevli olduğu, davanın, 5490 sayılı Yasanın 36....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK md. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası; aleyhine nüfus kaydının düzeltilmesi istenen kişi ile bu davadan hukuku etkilenecek olan tüm ilgililere karşı açılır. Aynı zaman bu davalarda, ilgili nüfus müdürlüğü de kanuni hasımdır. Soybağının reddi davası TMK’nın 286. maddesine göre ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca, kocanın açtığı soybağının reddi davasında; davalı ana ve çocuk iken, çocuğun açtığı soybağının reddi davasında; davalı ana ve koca olmak zorunda olup, davalılar zorunlu dava arkadaşıdırlar. Türk Medeni Kanununun 291/f.1. maddesinde, belirli şartlarla koca ve çocuk dışındaki kişilere de soybağının reddi davası açma hakkı tanınmıştır. Evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle de kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır ( TMK md. 301). Bu dava, ana ve çocuk tarafından babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....