"İçtihat Metni" Aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan sanık ...'in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Genç Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 22.10.2008 gün ve 2008/103 Esas, 2008/112 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İki ayrı kişiyle resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırdığı anlaşılan sanığın eyleminin iki ayrı suç oluşturduğu gözetilmeden tek suç kabul edilerek hüküm kurulması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, gerekçeli karar başlığına yanlış yazıldığı anlaşılan suç tarihinin ise 31.05.2008 tarihinden 4 yıl öncesi olup, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Aralarında evlenme yasağı bulunan tarafından reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: 5237 sayılı TCK'nın 104/2. maddesinin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun aralarında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halini düzenlediği, Türk Medeni Kanunun 129. maddesinde "Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri, kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında, evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında" evlenme yasağı olduğunu düzenlendiği, TCK 104/2. madde gerekçesinde maddenin düzenlenme amacının "Ensest ilişkilerin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali, kötü muamele, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme, terk, yardım ve bildirim yükümlülüğünün ihlali K A R A R Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dairemizin 22.03.2021 tarihli ilamı uyarınca temyiz incelemesi tarihinde 15 yaşını tamamlayıp şikayet hakkını kullanmaya ehil duruma gelen mağdur ...'a gerekçeli kararın usule uygun şekilde tebliğ edilmesine karşın, mağdur ...'ın temyiz dilekçesi sunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca, mağdur ... vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre ölüm aylığının ve evlenme nedeniyle ödenen evlenme ödeneğinin iadesine ilişkin hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Resmi evlenme işlemi olmaksızın dinsel törenle evlenme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....