"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için vakfeden ile soy bağının ispatlanması sonra da bu hususta vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Davacı sadece mevcut ve önceki mütevelli tarafından kendisine yirmi yıldır galle ödendiğini, şimdi ise bu konuda mahkeme kararı bulunmadığından gallenin kesildiğini delil olarak ileri sürmüş, bu durum karşısında davacının vakfeden ile aralarındaki soy bağını ispat edemediği halde, mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak dava kabul edilmiştir....
Bey arasında soy bağının kurulamadığı anlaşıldığından mahkemece davanın bu gerekçeyle reddinde bir isabetsizlik yoktur. Bu itibarla dosyadaki yazılarla yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme hükmünün ONANMASINA, 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
bağının değiştirilmesi nedeniyle hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soy bağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; TCK'nin 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘nun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nin 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soy bağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK'nin 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde olup "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca eylemin yalnızca TCK'nin 231. maddesindeki "çocuğun soy bağını değiştirmek" suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylem ikiye bölünerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile davacının müteveffa Ali DADALI'nın oğlu olduğunun tespitine, davacı ile müteveffa arasında soy bağının tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü, aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmesini, istinabe mahkemesince kabir açma işleminden haberdar edilmeyerek yokluklarında bu işlemin yapılmasını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava babalığın hükmen tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava kabul edilmiş, karar davalılar vekilince istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı T3, çocuklar T5 T4 ve T6 babası olmadığının tespiti ile aralarındaki soy bağının reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; çocukların kendinden olduğuna dair bir iddiasının olmadığını, davaya dahil olmak ve kan vermek de istemediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava soy bağının reddi davasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı T3, çocuklar T5 T4 ve T6 babası olmadığının tespiti ile aralarındaki soy bağının reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; çocukların kendinden olduğuna dair bir iddiasının olmadığını, davaya dahil olmak ve kan vermek de istemediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava soy bağının reddi davasıdır....
GEREKÇE: Dava, soy bağının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece, davacı asilin DNA testi için mahkeme kalemine başvurmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; 1- Öncelikle, soy bağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına soy bağının reddi tespiti başvurusunda bulunan avukatın (bu aşamada davayı takip eden vekil olan Av. Yavuz Fidanoğlu - Av....
İlk derece mahkemesince, davanın soy bağı istemine ilişkin dava olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olmadığı, yukarıda da açıklandığı üzere gerçek annenin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşıldığından karar doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Didim(Yenihisar) 1....
biyolojik babası olduğunu beyanla Mahmut Yıkgeç'in babası olan Demir Ali Yıkgeç ile soy bağının kurulmasını ve nüfusa kaydına karar verilmesini talep etmiştir....
TMK'nın 286 ve 291.maddelerinde soy bağının reddi davasını açabilecek kişilerin sınırlı olarak belirtildiği, davacının soy bağının reddi davası açma konusunda aktif dava ehliyeti olmadığı anlaşılmakla, mahkemece kararda yazılı nedenlerle aktif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından (Yargıtay 2.H.D. 2011/12448 E.-2012/25975 K.sayılı ilamı), bu durumda davacı vekilinin vekaletnamesinde soy bağı davası açmak konusunda özel yetki bulunmasının da aranmayacağı gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....