Davalı T4 vekili; davalı vakfın mülhak bir vakıf olduğunu, vakfın senedinde batın şartı bulunmadığını, ancak üst soy hayatta iken çocukların galle fazlası alamayacağını, davacıların iddialarını nüfus kayıtları, evlat listesi, veraset ilamı gibi belgelerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Vakıf mütevellisinin ölmesi ve henüz yeni mütevelli atanmaması, bu şekilde vakfın geçici olarak T4 tarafından yönetilmesi nedeni ile vakfı temsilen mütevellinin davada yer alması mümkün olmamıştır. İlk derece mahkemesince; iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı T4 Vekili tarafından “eksik araştırma ile karar verildiği, davacı ile vakfın kurucusu arasındaki soy bağının tam olarak tespit edilemediği, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu” gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı T4 vekili; davalı vakfın mülhak bir vakıf olduğunu, vakfın senedinde batın şartı bulunmadığını, ancak üst soy hayatta iken çocukların galle fazlası alamayacağını, davacıların iddialarını nüfus kayıtları, evlat listesi, veraset ilamı gibi belgelerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Vakıf mütevellisinin ölmesi ve henüz yeni mütevelli atanmaması, bu şekilde vakfın geçici olarak T4 tarafından yönetilmesi nedeni ile vakfı temsilen mütevellinin davada yer alması mümkün olmamıştır. İlk derece mahkemesince; iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı T4 Vekili tarafından “eksik araştırma ile karar verildiği, davacı ile vakfın kurucusu arasındaki soy bağının tam olarak tespit edilemediği, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu” gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Dairenin 11.05.2023 tarihli ve 2023/1487 Esas, 2023/2373 Karar sayılı kararıyla, babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte açılan ve babalığın fer’î niteliğinde olan 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talepler ve aynı Kanun'un 182 nci maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde bu talepler yönünden ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, bu nedenle üç ayrı vekâlet ücretine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği, ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. V. KARAR DÜZELTME A....
Asliye Hukuk Mahkemesi ; davanın soy bağının kurulmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise;nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde bulunduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; dava konusu ... ...’un davalı ile 15.11.1999 tarihinde vefat eden ... ...’ın evlilik birliği içinde dünyaya geldiği, daha sonra tarafların 1999 yılında boşanmaları üzerine nüfusa kayıtlı olmayan küçüğün davalının ... babası hanesine onların çocuğuymuş gibi nüfusa kaydedildiği, 2002 yılında Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonucu Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002-75/2006-156 sayılı 02.10.2006’da kesinleşen hükmüyle çocuğun dedesi ve anneannesi hanesinden terkini ile annesi ...’nın hanesine kaydedilmesine ve ölüm kaydının terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Dosya kapsamında davalı erkeğin boşanma davası sırasında kadının sadakatsizliğinden haberdar olmadığı, kaldı ki soy bağının reddi davasının sonraya ilişkin olduğu, böylelikle yargılamanın yenilenmesi gerektiği anlaşılmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmuş, davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacı kadının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddi ile babalığın tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece 04.07.2014 tarihli ara karar ile babalığın tespiti talebi yönünden tefrik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı tarafından yapılan temyiz talebi, kararın temyize tabi olmaması nedeniyle mahkemece reddedilmiştir. Mahkemece verilen temyiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki soy bağının düzeltilmesine ilişkin davada ... Aile ile ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarında yazan anne ve baba adının düzeltilerek gerçek nesep bağının tespiti istemine ilişkindir. ... Aile Mahkemesince, davacının yerleşim yerinin “.../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesi tarafından ise, davalılardan ...'un “.../...”de ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde babalığın tespiti, nafaka ve mali haklar istenilmiştir. Mahkemece babalığın tespiti yönünden kabul, diğer istekler yönünden red kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi- babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı)....
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi- babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunun'un 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı)....