Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mevzuat hükümlerinden kayıt sistemi ve soy kütüğünün; hayvan ıslahı, hayvan gen kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve damızlık amaçlı hayvanların yetiştirilmesi amacıyla hayvan ıslahı çalışmalarında kullanılmak üzere oluşturulduğu, soy kütüğüne kayıtlı olmayan bir hayvanın ıslah programına alınmayacağı, soy kütüğüne kayıtlama işleminin ilgili bakanlığın gözetimi altında, yasaya göre kurulan özel hukuk tüzel kişilerince ve bakanlığın uygun gördüğü şart ve bedellerle gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup soy kütüğü kayıtlama işleminin ıslah çalışmaları için zorunlu bir işlem olduğu sonucuna varıldığı, bu kapsamda, davacı tarafından gerçekleştirilen soy kütüğü kayıtlama işleminin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/1-a bendinde istisnalar arasında sayılan ıslah faaliyeti kapsamında olduğu ve davacı birliğin İzmir'de bu işlemi yapma yetkisine sahip birlik olduğu hususunda da tereddüt bulunmadığı dikkate alındığında, davalı...
Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın yetkili mahkemede açılmadığını, soy bağı belirlenmeden açılan nüfus kaydı terkini davasının birlikte açılması durumunda Aile mahkemelerinin yetkili olduğunu aksi takdirde yetkisiz olduğunu, müvekkili ile davacının kardeş olduklarını ancak davacı tarafın kardeş olmadıklarını iddia ettiğini, sadece nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası tek başına baba ve çocuk arasındaki soy bağı ilişkisini ortadan kaldırmayacağını bu nedenle açılan davanın reddi gerektiğni, soy bağının reddi davasında babanın birinci derece mirasçılarının dava açma yetkisinin ancak babanın dava açma süresi içerisinde vefatı halinde mümkün olduğunu, davacının bu davayı açmasına olanak olmadığını, hukuki menfaatinin de bulunmadığını, babanın ölümünden 34 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olup paylaşılacak bir mirasın da mevcut olmadığını, iki durumda da dava için yasada belirtilen hak düşürücü sürelerin de sona erdiğini, davanın reddine karar verilmesini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.4.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuya soy isim eklenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı 135, 136, 256 ve 257 parsellerde kök muris . oğlu.'ın soy isminin kayıtlara . olarak yazılmasını istemiştir. Mahkemece .'...
TMK'nın 286 ve 291.maddelerinde soy bağının reddi davasını açabilecek kişilerin sınırlı olarak belirtildiği, davacının soy bağının reddi davası açma konusunda aktif dava ehliyeti olmadığı anlaşılmakla, mahkemece kararda yazılı nedenlerle aktif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından (Yargıtay 2.H.D. 2011/12448 E.-2012/25975 K.sayılı ilamı), bu durumda davacı vekilinin vekaletnamesinde soy bağı davası açmak konusunda özel yetki bulunmasının da aranmayacağı gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava soy bağının reddi ve babalık davası olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından yargılama yapılarak karar verilmiş ise de kararda esas ve usulden eksikliklerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin dosya içerisine sunduğu vekaletname genel vekaletname olup, soy bağının reddi ve babalık davası şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanılması özelliği taşıdığından özel vekaletname ile tarafların temsili gerekir. Davacı tarafa süre verilmeli özel yetki içeren vekalet sunulması halinde dosya içerisine alınması gereklidir. Davacı dilekçesi ile yurt dışında yaşayan biyolojik babanın 2019 yılı haziran ayında Türkiye'ye gelerek davacının kendisine bu durumu söylediği iddia edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin davanın reddi ile ... köyü 314 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... Eden adına tesciline dair verdiği 29.04.2008 tarihli karar 20. Hukuk Dairesinin 12.07.2010 tarih 2010/6205-9866 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Davalı ... 03.02.2011 tarihli dilekçesi ile soy isminin Eren olduğu halde hüküm kısmında sehven hatalı olarak Eden olarak yazıldığını, soy isminin ... olarak tavzih yoluyla düzeltilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesince; "TMK 282 maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğurulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, bu maddeye göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ise nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Soy bağının reddi davası TMK 285....
Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
soy adını annesinin soy adı olarak bildiklerini söylediklerini, soy adı değişikliğinde davacının üstün yararının bulunduğunu, soy adı değişikliği talebinin reddi kararına itiraz ettiklerini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....