ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2022/90 ESAS 2022/168 KARAR DAVA KONUSU : Nüfusta soyisim düzeltilmesi KARAR : Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2022 tarih 2022/90 Esas 2022/168 Karar sayılı kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının, Van İli, Özalp İlçesi, Günyüzü Köyü-Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, İşlar soyadını taşıdığını, taşımakta olduğu soyadının zor telaffuz edildiğini ve anlaşılamadığını, İşlar olan soy isminin Işlar olarak karıştırıldığını ve zaman zaman mağduriyetine de sebep olduğunu, nüfus kayıt sistemi incelendiğinde aynı isim ve soy ismine sahip bir çok akrabasının bulunduğunu, aynı isim ve soy ismini taşıdığı akrabaları ile karıştırılmalarına sebep olmakla birlikte aynı soy ismini taşıdığı akrabaları ile husumetinin de bulunduğunu, aralarındaki...
Zaimler köyü 98 parselde hissedar olan Fatma Acar'ın Soy isminin ve Ali olan baba adının yazılmadığını, Serik ilçesi Zaimler köyü 98 parselde hissedar olan Ali Kındır'ın Soy isminin ve Hüseyin olan baba adının yazılmadığını, bu hususların düzeltilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; annesi ile babasının resmi olarak ayrı yaşadığını, babasının soy ismi olan Kırış soy ismini kullanmak istemediğini, annesinin kızlık soy ismi olan Bülbül soy ismini kullanmak istediğini ve soy isminin Bülbül olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi ilk derece mahkemesi duruşmasındaki beyanında özetle; davacının davasını ispatlamasını istemiştir....
TMK 282 maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur....
Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır. Aynı şekilde nüfusta tescil sırasında yanlış ve yanıltıcı beyanla baştan nüfus kaydına yanlış olarak tescil edilen kaydın düzeltilmesi davalarında da dava ilk baştan bilerek yanlış beyanda bulunarak tescil yaptırılması sebebiyle babalık davası değil nüfusta kayıt düzeltme davasıdır. Kaldı ki Aile Mahkemeleri özel görevli mahkeme olup hak düşürücü süreleri dikkate alarak yargılama yapmaktadır....
Mahkemece yapılacak iş; davacı tarafa süre verilerek ya kendileri tarafından ya da nüfusta gözüken baba Şerif tarafından hak düşürücü süre içerisinde soy bağının reddi davası açması için (ATK raporundan haberdar oldukları tarih öğrenme tarihi olmak üzere) süre verilmesi, işbu davanın soy bağının reddi davasının neticesini bekledikten sonra, Şerif'in soy bağı eğer reddedilirse ilk resmi kayıt geçerli olmak üzere, ilk ve ikinci kayıttaki kişilerin aynı kişi olduklarının tespitine ve ikinci kaydın mükerrerlik nedeniyle iptaline, ayrıca ikinci kayıtta yapılan işlemlerin geçerli olan ilk kayda aidiyetine yönelik karar vermekten ibaret olacaktır. Hal böyle olunca; soy bağının reddi davasının sonucu beklenildikten sonra esas hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle davalı kurumun istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a.6 bendi uyarınca, kabul edilerek kararın kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince soy adı değişikliği talebinin kabulüne karar verildiğini, TMK'nın 187 maddesine göre kadının evlenmekle kocasının soy adını alacağını, ancak yapacağı yazılı başvuru ile kocasının soy adı önünde önceki soy adını kullanabileceğini, davacı T2 evli olduğunu, boşandığı eski eşi T4'nin soy adını almak istediğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, soy adı değişikliği istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar nüfus temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayet hakkı sahibi davacı anne ile çocuğunun soy adının farklı olmasının davacı ve çocukta rahatsızlık yarattığını, davacının çocuğunun sürekli " senin soy adın Ateşlioğlu değil, Sarıçelik" dediğini, annenin farklı soy adı taşımasının kabullenemediğini, annesinin soy adı farklı söylendiğinde ağlamaya başladığını, davacının çevresinde çoğu zaman Sarıçelik soy adını kullandığını, bu nedenle soy adını değiştirmek istediğini, tanıklarının iddialarını doğruladığını, Hakkı Sarıçelik'in davacının Sarıçelik soy adını almasına muvafakatinin olduğunu, haklı sebebin neler olduğu konusunda yasal düzenleme bulunmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre kişinin kendisini rahatsız eden ad ve soy adının değiştirmesinin haklı neden olarak kabul edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Evlilik dışı doğan çocuk yönünden babanın nafaka ile yükümlü tutulabilmesi için, çocuk ile babası arasında soy bağının kurulmuş olması zorunludur. TMK.'nun 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soy bağı doğum ile kurulur. Baba ile soy bağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve mahkeme kararı ile kurulur. Soy bağı, ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. m.282). Dosyada yer alan nüfus kaydından, çocuğun (İlayda Büyük) baba adının E..., soyadının B... olduğu, taraflar amca çocukları olduğundan soy adlarının aynı olduğu, çocuğun evlilik dışı doğum nedeni ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan davanın hem soy bağının reddi hem de babalığın hükmen tespiti istemlerini kapsadığı, babalık davası açma hakkının HMK 301/1 maddesi gereğince ana veya çocuğa tanınmış hak olup baba olduğunu iddia eden kişinin ancak TMK 291.maddesinde sayılan hallerde soy bağının reddi davası açabileceği, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, biyolojik baba olduğunu iddia eden davacının TMK 291 maddesi gereğince dava açma hakkının olmadığı, hem soyu bağının reddi hem de babalığın hükmen tespiti yönüyle açılan her iki dava yönünden de biyolojik baba olduğunu iddia eden davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, işbu hususun Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2018/9295 Esas 2019/6121 Karar sayılı ilamında da açıkça belirtildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararda isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....