Davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın soy bağının reddi değil, babalık davası olarak belirlenmesine ve soy bağının reddi açılması için süre verilip bekletici mesele yapılmasına rağmen zaman aşımı nedeniyle davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu, her ne kadar yerel mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; davanın konusunun, babalığın hükmen tescili davası olması ve davanın niteliği dikkate alındığında, TMK 303.maddesi gereğince zaman aşımının söz konusu olmadığı, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının tümden kaldırılmasına, davacı tarafça soy bağının reddi davası olarak açılıp Kocaeli 1.Aile Mahkemesinin 2019/573 E. sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı sonucu Kocaeli 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/110 E. sayılı dosyasında devam eden nüfus kayıt...
soy isminin davalı açısından önem arz etmediğini gösterdiğini, taraflar arasında husumet olduğu açık olup, davalının, davacının soy ismini kullanmasının davacı ve eşine zarar verdiğini, bu nedenlerle anlaşmalı boşanma kararıyla soy isminin kullanılması için verilen iznin kaldırılarak davalının kullandığı "Akman" soy isminin iptali ile nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.2.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuya soy isim tescili ve tapuda soy isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kayıtlarında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltimi istemi ile alınan yetkiye dayanılarak açılmış, mahkemece istem hüküm altına alınmış, kararı davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-300 ada 2 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... oğlu ... , soyadı kanununun yürürlüğe girdiği 1934 yaılından önce öldüğünden soyadı kanununa dayanılarak...
Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HAKKANİYET ÖLÇÜSÜMURİSLERE AİT ZİLYETLİK BAĞININ TESPİTİZARARIN TESPİT EDİLEMEMESİ MANEVİ TAZMİNATIN REDDİNİ GEREKTİRMEZ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Davacı M..... G… …. ve diğerleri vekili Avukat S… ….. D.... tarafından, davalı K… ….. M… ….. Loj. İnş. Pet. Ürn. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 04/03/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/02/2010 günlü kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 24/05/2007 tarih, 2007/5680 Esas ve 2007/8815 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere çocukla baba arasındaki soy bağı ilişkisi iştirak nafakasının ve çocuk reşit olduğu taktirde yardım nafakasının saptanmasında öncelikle araştırılması gereken bir husus olup mahkemece nesebin reddi davasının sonucu beklenmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken iş, soy bağının reddi davasının bekletici mesele yapılması, soy bağının reddi davasının neticesine göre kayden müşterek çocuk görünen Mahmut lehine iştirak nafakası hususunda bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava soy bağının reddi davasıdır. Dava, küçüğe kayyım olarak atanmak isteyen bu amaçla Aksaray 2. Sulh Hukuk Mahkemesine kayyum tayini talebinde bulunan kayyum adayı tarafından baba aleyhine açılmıştır. Soy bağının reddi davasını açma hakkı TMK 286.madde uyarınca çocuğa da tanınmıştır. Aynı madde hükmüne göre çocuğun açtığı soy bağının reddi davasında davalı, anne ve babadır. Davanın eksik hasma karşı açıldığı sadece babaya karşı ikame edildiği, kayyum tayini hususunda Aksaray 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/912 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmeksizin davanın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Davayı kayyum adayı açtığına göre, kayyumun görevi ve davadaki fonksiyonu küçüğü temsilden ibarettir. Davada aktif dava ehliyeti davacı küçüktedir....
Bakanlık, söz konusu yetkilerinin tamamını veya bir kısmını Yarış Müessesesine devredebilir." düzenlemesine; "Soy kütüğüne kaydedilebilecek atlar ve mikroçip uygulaması" başlıklı 9. maddesinde, "(1) Türkiye soy kütüğüne kayıtlı ve pedigrili safkan ana ve babanın Türkiye’de doğmuş ve kendi ırk vasıflarını haiz safkan Arap ve İngiliz atları ile Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kayıt otoritelerince kabul görmüş ülkelerin soy kütüğüne kayıtlı ve Uluslararası Soy Kütüğü Kitabında yayınlanmış ithal atlar ile bunların yavruları kaydedilir. (2) Soy kütüklerine kaydedilmemiş ana ve babaların tayları, DNA analizi ile şecere kontrolünde ana babaya uygunluğu tespit edilemeyen taylar, damızlık belgesi almamış ana babanın tayları, kendi ırk vasıflarını genetik veya morfolojik olarak göstermeyen taylar veya ırkının göstermesi gereken gelişmeyi gösteremeyen taylar soy kütüklerine kaydedilmez, herhangi bir şekilde kaydedilmiş ise kayıtları silinir....
ün kayden paydaş olduğu ...ili... ilçesi ... mahallesinde bulunan 588 ada 35 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yukarıda ismi geçen paydaşların soy adlarının yazılmadığını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24/11/1987 tarih 1987/ 1367 E 1987/1556 K sayılı ilamında geçtiği üzere dedesi ...'ın soy adının ...olduğunu ileri sürerek, dava konusu 35 parsel sayılı taşınmazın paydaşları olan ...'ın, ...'nin ve ..., ... ve ...'ün soy adlarının tespit edilerek tapu kaydına eklenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile; dava konusu taşınmazın paydaşları Abbas'ın soy adının ... , ...'ün soy adının ... ve ...'ün soyadının '' ... olarak tapu kaydına eklenmesine, diğer paydaşlar... ve...'nin Nüfus Kanunu'ndan önce öldükleri soy adlarının olmadığı gerekçesiyle ... ile ... ve ...'den olma 01/07/1851 doğumlu ...'ın aynı kişi olduklarının tespitine, ... ... ile ... ve ...'den olma 01/07/1873 doğumlu ...'...