ın soy bağının düzeltilmesine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/366 Esas sayılı dava dosyaları bulunmamaktadır. 1)Eldeki dava dosyası ile birleşen Aile Mahkemesi'nin 2014/214 Esas sayılı dava dosyası ile, 2)Muris ....'in soy bağının düzeltilmesine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/366 Esas sayılı dava dosyalarının mahkemelerinden getirtilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın babası olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından açılan babalık davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu olmadığı, davacının annesi ... ile davalı ...’ın davacı ...’ın doğduğu tarihlerde birlikte yaşadıkları, davacının evlenmeden önce anne hanesinde kayıtlı olduğu, başkası ile soy bağının bulunmadığı Adli Tıp Kurumundan alınan raporda da ...’un %99,99 ihtimalle ...’ın biyolojik babası olabileceği belirtildiği gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile davalı ...'ın davacı ...'ın babasının olduğunun tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 4721 sayılı Medenî Kanunun 282. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan soy bağının tespiti ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, bu talebin aile mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İskenderun 2. Aile Mahkemesince, söz konusu davanın nesep ve soy bağı kurulmasına ilişkin olmayıp, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan nüfus kayıt düzeltim davası olduğu bu tür davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı, küçükler ... ve ... gerçekte kendisinin annesi ve babalarınında ... olduğunu, ancak aralarında resmi nikah bulunmaması nedeniyle çocukların gerçek babaları ...'ın kardeşi ...'ın nüfus kayıtlarında babaları olarak, eşinin ise anneleri olarak nüfusa kayıt edildiğini belirterek gerçeğe aykırı tescilin iptali ve tashihine karar verilmesini talep etmiştir....
Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır. Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir. Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir....
Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır. Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir. Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir....
Babalığın hükmen tespiti davasını ise, TMK'nin 301.maddesi gereği baba olduğu iddia edilen (somut uyuşmalıkta Selim) aleyhine açılacak dava ile ana (somut uyuşmazlıkta Hatice) ile çocuk (somut uyuşmazlıkta İsa Can) isteyebilirler. Dolayısı ile davacının babalığın hükmen tespiti davası yönünden de aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....
Soy bağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davacı vekilinin dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı, vekaletnamenin boşanma ve ayrılık davaları hususunda özel yetki içerdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı vekili Av....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin yurt dışında 2012 yılında boşandıklarını, bu tarihten sonra yeniden bir araya gelmediklerini, kadının başka bir erkekten olma çocuğunun müvekkilinin nüfus hanesine yazıldığını, çocuğun kendisinden olmadığını belirterek soy bağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul ettiğini, davacının nüfus hanesinde yazılı dava konusu çocuk Çakır'ın babasının davacı olmadığını belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, dava konusu çocuk Çakır'ın babasının davacı olmadığının tespitine küçük ile davacının arasındaki soy bağının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kayyım yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir....
Soy bağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davacı vekilinin dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı, vekaletnamenin boşanma ve ayrılık davaları hususunda özel yetki içerdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı vekili Av....
Aile Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı vekilinin talebinin soy bağının reddi davası veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığının tespit edilmesinin zorunlu olduğu, TMK'nun 282. maddesi uyarınca çocuk ile ana arasında soy bağının doğumla, baba ile arasında soy bağının ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile, ayrıca evlat edinme yoluyla ve kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme akdine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların soy bağlarının düzenlenmesine ilişkin kanunlara göre kurulacağı, aynı kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1 maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydının düzeltilemeyeceği ve bu kayıtlara şerh konulamayacağı, eldeki davada davalıların dedeleri olan T9'un nüfusuna eğitimlerini devam ettirmeleri amacıyla bilerek kaydedildiklerinin anlaşıldığı, bu hususun taraflarca baştan itibaren bilindiği, baştan yanlış kütüğe geçirilen çocuklar ile kayden baba arasında soy...