Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava ,.... velayeten açılan babalığın tespitine ilişkin olup; inceleme tarihi itibariyle ..... olduğundan mahkeme kararı ve davalının temyiz dilekçesinin ilgiliye tebliğinin sağlanması ile temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkil ile davalı Hanife arasında evlilik ve cinsel birliktelik meydana gelmediğini, bu nedenle davanın nesep ile ilgili değil yalnızca davalı Hanife tarafından nüfusta çocuğun babası kısmına müvekkilin ismini yazdırması ile ilgili bir durum olduğunu, müvekkil ile davalı Hanife'nin meydana getirmiş olduğu çocuk ile soybağı kurulmadığından soybağının reddini talep etmenin de abeste iştigal olduğunu, soy bağının reddi davasının söz konusu olabilmesi için çocuk evlilik içinde doğmasına veya ana rahmine düşmüş olmasına rağmen kocadan olmama ihtimaline karşılık bu gibi bir durumda kanun, kocaya, çocuğun kendisinden olmadığını ispatlamak suretiyle onunla arasında oluşan soybağını ortadan kaldırması amacıyla açılabileceğini, soy bağının reddi davası ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, bu anlamda babalık karinesinden yararlanan çocukların soybağının...
Aile Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 06/05/2019 tarihinde kesinleşen, 2017/475, esas, 2019/247 karar sayılı ilamı ile davacının küçük Ali Melih'in babası olmadığının tespitine, soy bağının reddine ve davacı ile küçük arasındaki soy bağı ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Soy bağının reddine ilişkin dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının kendisi tarafından açılan boşanma davasından önce küçük Ali Melih in kendisinden olmadığını bildiği halde küçük çocuk için aylık 2.000 TL nafaka ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır....
bağı ilişkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir Davalı Nurdan Uygun cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin 20217 esas sayılı dosya ile babalığın reddi davası açılmış olduğunu, davayı kabul ettiğini ve davacının iddialarının doğru olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Kısmında yer alan "Soy Bağının Kurulması" başlıklı 1. Bölümünün 1, 2, 3 ve 4. ayrımlarında yer alan maddelerden (TMK m.282 ila 320: Soy bağı, tanıma, babalık, evlat edinme vb) kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10.,11.38. veya 42. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10.,11.38. veya 42. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 18/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Diğer yandan, çocuklar ile anne ve babanın soy bağının tespitinde hakim, maddi olguları re'sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. Bu tür davalarda davalıların davayı kabulü tek başına sonuç doğurmaz, irs ve soy bağı ilişkisinin, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkaracak genetik inceleme sonucu karar verilmesi gerekirken, mahkemece davalılar ve tanık beyanlarına dayanılarak eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2022 NUMARASI : 2022/41 ESAS - 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : SOY İSİM VE YAŞ TASHİHİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında babası olarak görünen Abdulvahap Karaağaçlı tarafından hakkında nesebin reddi davası açıldığını ve yapılan yargılama neticesinde kendisinin babası olmadığının tespit edilerek davasının kabul edildiğini, dava sonucunda da kendisine annesinin kızlık soyadı olan "Güven" soyadının verildiğini, ancak kendini çevresinde herkesin "Karaağaçlı" soyadıyla tanıdığını, soyadının birden "Güven" şeklinde değişmesinin eşi ve çocuklarını mağdur ettiğini, bu sebeple soyadını "Karaağaçlı" olarak değiştirmek istediğini, bunun yanı sıra nüfusta doğum tarihinin 31.10.1989 olarak görünmesine karşılık...
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davacı T1'nin nüfus kayıt örneğinde baba isminin "Bilal" olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının kabul beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı T1'nin babasının ''T2'' olduğunun tespitine ve davacının Gümüşhane ili, Şiran ilçesi, Çakırkaya köyü, Cilt No:26, Hane No:17, BSN:34, 01/11/1972 doğumlu T.C No'lu T2 arasında Türk Medeni Kanunu 282 vd. hükümleri uyarınca soy bağının kurulmasına yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- DAVANIN KABULÜ İLE; T.C.No'lu, T1'nin, babasının Gümüşhane ili, Şiran ilçesi, Çakırkaya köyü, Cilt No:26, Hane No:17, BSN:34, 01/11/1972 doğumlu, T.C. nolu T2 olduğunun TESPİTİNE, taraflar arasında babalık bağının kurularak nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine" karar verilmiştir....
Anne ve babanın birlikte değiştirilmesine yönelik dava soy bağının düzeltilmesine ilişkin olmayıp, hatalı yazılan nüfus kaydının 5490 sayılı Kanunun 36. maddesi hükümlerince tashihi istemine ilişkindir. Bu durumda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre, .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve Aile Mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğunu belirtip, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davaname ile ...'in gerçek anne ve babası ... ile ... olmasına rağmen, dedesi ...'in üzerine kayıt edildiği belirtilip, nüfus kayıtlarının tashihiyle, ...'in anne ve baba isminin ... ve ... olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....