"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarih, 2022/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre;Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sosyal güvenlik mevzuatına göre açılan rücu davaları ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10....
Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında; kayden 16.02.1995 doğumlu olup, suç tarihi olan 16.08.2012 tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği; ancak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilebileceği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğa taksirle yaralama suçundan tayin edilen 2.000,00 TL adli para cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/4. maddesi gereğince taksitler halinde ödenmesine ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine karar verildikten sonra ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtarda bulunulmasında isabet görülmemiş olup, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ......
Dava açmış olmak idarece verilen cezanın tahsilini durdurmaz." hükmüne; üçüncü fıkrasında ise; "İdarî para cezalarının tahsil usûlü hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda yer verilen, 2872 sayılı Çevre Kanununun 25. maddesinin ikinci fıkrasında, idari yaptırım kararlarına karşı dava açılmış olmasının cezanın tahsilini durdurmayacağı açık bir şekilde belirtilmiş olup, bu düzenleme uyarınca, idari yaptırıma konu cezanın, ilgilisine tebliğinden itibaren mevzuatta öngörülen vadede ödenmemesi durumunda, cezanın iptali istemiyle dava açılması halinde de borcun kesinleşmesi beklenilmeksizin 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca cezanın takip ve tahsili yoluna gidilebilecektir....
Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kesinleşir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idarî para cezaları, bu Kanunun 80 inci maddesi hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz ve yargı yoluna başvurulmaksızın tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, idarî para cezalarına karşı Kuruma itiraz etme veya yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak, Kurumca itirazın reddedilmesi veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 80 inci madde hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir....
Diğer taraftan dava tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1/B maddesine göre “İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalar iş mahkemesinde görülür". Yargılama sırasında yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5/b maddesi uyarınca ise "İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara iş mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 6....
Anılan yasa maddesinin 16.fıkrasında ise, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Yasanın 51'nci, 102'nci ve 106'ncı maddeleri hariç, diğer maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir. Kaldı ki, 5502 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 34.maddesinde kurum gelirleri tek tek belirtilmiş, maddenin “a” bendinde “Sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri” kurum gelirleri arasında sayılmıştır. Aynı kanunun 37.maddesinin üçüncü fıkrasında ise, süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir....
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava; davacı kooperatif aleyhine Kurumca tebliğ olunan 2011/10473, 2011/10474 ve 2011/10475 nolu ödeme emirlerinin ayrı ayrı iptali, davacının borçlu olmadığının tespiti ve davalı kurumun %40 tazminata mahkum edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece;5510 sayılı yasanın 102.maddesinde "Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz" hükmü gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 88/16.maddesine göre Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....
Mahkemece, dava açılmadan önce davalı Kurum'a başvurulmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle değişen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesinde; "5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur" hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde ise; Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır....
yoluyla tahsil edilen tutarın faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
(Değişik ikinci cümle: 13/2/2011-6111/79 md.) 101 inci ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il müdürü tarafından; birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para cezası ise işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir. 106 ncı maddeye göre verilecek idari para cezası için, 4904 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (h) bendindeki tutar esas alınır. " şeklindeki hükme nazaran, idari para cezasının 4857 sayılı Kanun'un 102/a, 102/c ve 104. maddeleri uyarınca düzenlendiği, idari para cezası verme yetkisinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdüründe bulunduğu gözetilmeksizin, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II....