Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MÖHUK'un 13. maddesinde "Evlenme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlenme anındaki milli hukukuna tabidir. Evliliğin şekline yapıldığı ülke hukuku uygulanır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda da taraflar Suriye Devleti vatandaşı iken tabii oldukları milli hukuka göre evlilik akitlerini gerçekleştirmişlerdir. Kendi milli hukuklarına uygun olarak yapılan ve hukuken geçerli olan bir evliliğin sonradan kazanılan vatandaşlık nedeniyle Türk mevzuatlarına göre, iptal edilmesine ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değildir. MÖHUK'un 5'... maddesinde ifade edildiği üzere "Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz, gerekli görülen hallerde, Türk hukuku uygulanır" hükmü yer almaktadır....

    Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar. (TMK. m. 145/2-3) Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı, sonradan iyileşen eşe aittir. (TMK. m. 147/2). 08.06.2016 tarihli raporda "hastalığın remisyonda" olduğu ifade edildiğine göre, davalının ayırt etme gücünü sonradan kazanmış veya akıl hastalığının iyileşme sürecinde olması ihtimal dahilindedir. İyileşme veya ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde de, Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmüne göre, dava hakkı ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşene ait olacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, soybağına ilişkin olup, temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesince yapılmış ve istem karar düzeltmeye yöneliktir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk DairesinIndir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/446 KARAR NO : 2019/1138 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKİKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2018 NUMARASI : 2017/74 ESAS 2018/48 KARAR DAVA KONUSU : Kurulan Soybağına İtiraz ve İptal KARAR : Şarkikaraağaç Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/74 Esas, 2018/48 Karar sayılı dosyasında 08/03/2018 tarihli kararına karşı davacı vekilince 12/04/2018 tarihli istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle hazırlanan inceleme raporu ile yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Babası Ali Suna'nın 29/03/2006 tarihinde vefat ettiğini, babasının annesi olan Nesibe'nin veraset ilamı çıkartmak için başvuru yaptıklarında T2 yapılan incelemeler neticesinde babası Ali Suna ile annesi Nesibe arasında soybağının olmadığının görüldüğünü, babasının annesi olan Nesibe ile babasının babası olan Apil Yılmaz arasında...

        Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.03.2019 gün ve 2017/202 Esas, 2019/125 Karar sayılı hükmün kaldırılarak aralarında evlenme yasağı bulunan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyetine Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: 5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma üzerine gerçekleştirilen yargılama neticesinde hükmün kaldırılarak sanığın aralarında evlenme yasağı bulunan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, dosyanın...

          Asliye Hukuk Mahkemesi YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağına itiraz istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması yerine asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Bu karine uyarınca, davalı İdris ile kayden babası olarak gözüken Ahmet arasında soybağının kurulmuş olduğunun kabulü gerekir. Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi ile mümkündür. (TMK m. 286). Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir. (TMK m. 286). Bunun dışında davalı İdris ile baba Ahmet arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Bir diğer deyişle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soybağının reddi imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle iken; TMK'nın “Hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (her iki sanık için) çocuğun nitelikli cinsel istismarı (her iki sanık için), evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma (... için) HÜKÜM : .... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet, atılı diğer suçtan beraat, İdris hakkında atılı her iki suçtan beraat İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin 03.06.2014 tarihli dilekçe ile sanık ... hakkında kurulan tüm hükümleri temyiz ettiği halde, bu sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin tebliğnamede görüş bulunmadığı anlaşıldığından, bu hususta ek tebliğname düzenlenmek suretiyle anılan eksikliğin giderilmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.09.2017 tarihinde...

                Somut olayda, ... ve ...’ın arasında 129/1. maddesi gereğince evlenmeye engel olacak derecede (dayı yeğen) akrabalık ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile evliliğin iptali istenmiştir. Dava devam ederken, davalı Sabite’nin annesi ...’ın nüfus kaydında anne ve babası olarak gözüken...ve Hamail’in gerçek anne ve babası olmadığı, gerçek anne ve babasının ... ve ...olduğu iddiası karşısında ek davanameler davalı ...‘nin annesi...’nın gerçek anne ve babasının tespiti istenmiştir. Bu durumda, asıl davanın nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin olduğu; ek davanameler ile açılan ve birleşen davaların ise davalı ... Korkmaz’ın soybağına ilşkin olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu