Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Tokat Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.02.2010 gün ve 2005/89 Esas, 2010/41 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar Yücel ve İsmet hakkında aralarında resmi evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanıklara isnat edilen suçun 765 sayılı TCK.nın 237. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla, aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan 01.11.2002 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden...

    in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde; Sanık ...'...

      KARŞI OY: 5237 sayılı yeni TCK 109. maddesinde hürriyetten yoksun kılma suçları düzenlemekte, maddenin 5. fıkrasında ise, bu suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde cezada artırım nedeni olacağı ve cezanın yarı oranında artırılacağı belirtilmektedir. 765 sayılı önceki ceza yasasında bu suçun karşılığı olan 429 ve 430. maddelerin de artırım nedeni ‘suçun şehvet hissi veya evlenme maksadıyla işlenmesi’ olarak düzenlenmişti. Yeni ceza kanununda madde düzenlenirken önceki yasadaki evlenme ibaresine yer verilmeyerek sadece şehvet hissinin karşılığı olan cinsel amaç ibaresine yer verilmiştir. Cinsel amaçta, kaba cinsel duyguların tatmini vardır. Ancak evlenme isteği içinde anlık cinsel faydalanma bulunmamaktadır. Mağdure ile ileriye yönelik aile birlikteliği hedeflenmektedir....

        a yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın yüzüne karşı 26.12.2014 tarihinde verilen hükmün sanık tarafından temyiz edilmediği, gerekçeli kararın sanığın müdafiine 28.01.2015 tarihinde yapılmasından sonra müdafiin hükmü 30.01.2015 tarihinde temyiz ettiği; sanığın müdafiine sonradan yapılan tebligatın ek temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II)Sanık hakkında katılan ... ile müşteki ...'ya yönelik hırsızlık eylemi, katılanlar ..., ... ile müşteki ...'...

          "İçtihat Metni" Aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan sanık ..., aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapma suçundan sanık ...'ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair....Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 12.07.2007 gün ve 2007/54 Esas, 2007/134 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde; Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ...'...

            Şti'nin) kusurlu oldukları ve davacı Kurumun 69.795,85 TL'si PSD geliri, 2.732,02 TL'si fiili ödemeler, 1.479,26TL'si evlenme yardımı olmak üzere toplam 74.007,13 TL'lik zararı söz konusu davalılardan rücuen talep edebileceğinin tespiti ile, 74.007,13 TL alacaktan; 69.795,85 TL'lik PSD gelirinin tahsis ve onay tarihi olan 28/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek, 4.211,28 TL fiili ödemeler ve evlenme yardımı alacağının sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek, yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine" şeklinde karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı Kurum ile davalı şirket vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

              Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin kabulüne, 172.507,86 TL nin 02.12.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, itiraz üzerine;itirazın reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, davacı murisinin ölümü nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı belirlenmelidir. a-Davacının desteği(eşi) olan..., kaza tarihinde 26 yaşında evli ve çocuksuz olarak vefat etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, soybağına ve miras hukukuna ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık ... hakkında Yargıtay incelemesinden geçerek hükmün kesinleştiği görülmekle bu sanık hakkında sonradan kurulan hüküm hukuken yok hükmünde olup, sanık ... ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararlarına karşı başvurulacak yasa yolu 5271 sayılı CMK'nın 231/12.maddesinde hiçbir istisna öngörülmeksizin "itiraz" olduğu belirtilmekle, müsadere yönünden de itiraz mercii tarafından inceleme yapılması gerektiği, ayrıca 5271 sayılı CMK'nın 264/1.maddesinde belirtilen kanun yolu ve merciinde yanılmanın başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağına dair hükmü de nazara alınarak, katılan idare vekilinin dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyizen incelenmeyen dosyanın itiraz merciince incelenmesi için mahalli...

                    Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arz eder. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyi niyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Ancak, Türk Borçlar Kanunu'nun 26. ve 27. maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmelerde, edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa, sözleşme koşulları değişen koşullara uyarlanır....

                      UYAP Entegrasyonu