SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın basit yargılama usulüne tabi olduğunu, siyasi parti disiplin kurulu kararlarına itiraz davalarının basit yargılama usulüne göre görülmesi gerektiği Siyasi Partiler Kanunu m57 gereği olduğunu, basit yargılama usulünde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317/3. maddesine göre dava ve cevap dilekçelerinin sunulması ile dilekçeler aşaması tamamlanır ve cevaba cevap ile ikinci cevap dilekçeleri sunulmaz....
Sulh Hukuk Mahkemesince, Siyasi Partiler Kanununun 31. maddesine göre "Siyasi partilerin merkez teşkilatı ... il merkezinde; il ve ilçe teşkilatları, ilgili il ve ilçe merkezlerinde; belde teşkilatları, il ve ilçe merkezleri hariç olmak üzere, belediye teşkilatı olan yerlerde; yan kuruluşları ve yurtdışı temsilcilikleri ise tüzüklerinde belirtilen yerlerde bulunur." hükmü karşısında derneklere atıf yapan 2820 sayılı Kanunun 121. maddesi ve TMK'nun 87/5 uyarınca derneğe ilişkin hükümler siyasi partiler hakkında uygulanacak olup Genç Partisi Narman İlçe Teşkilatının kendiliğinden sona erdiğine dair yapılan yargılamanın Yargıtay ... . Hukuk Dairesi'nin 2016/1787 Esas - 2016/3537 Karar sayılı ilamı da gözönüne alınarak kesin yetki kuralının olması ve her siyasi partinin merkezinin Siyasi Partiler Kanununun 31. maddesi uyarınca ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 10....
Dosya içeriğine göre taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, Parti İl Başkanlığında büro elemanı olarak çalıştığı anlaşılan davacının açtığı işçilik alacakları davasında, Siyasi Parti Genel Başkanlığına husumet düşüp düşmediği noktasındadır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71. Maddesinin 2016 yılında yapılan değişiklik öncesindeki hali, “Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 15/03/2012 NUMARASI : 2008/726 (E) ve 2012/169 (K) SUÇ : Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme SUÇ TARİHİ : 29/11/2008 Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde sanıklar ile suça sürüklenen çocukların önceden yaptıkları anlaşma doğrultusunda iştirak halinde bir siyasi parti binasını yakarak ateşe vermek suretiyle içindeki eşyalara zarar verdikleri anlaşıldığından, mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak, 1- TCK'nın 152/2-a-son maddesinde yer alan "verilecek ceza iki katına kadar artırılır" fıkrasındaki "iki" ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle "bir" şeklinde değiştirilmiş olmakla mahkemece bu hususta yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, 2- Suça sürüklenen çocuklar E.. K.. ve İ.....
Davalı vekili, parti programında "..." olan parti adının kısaltmasının "... ." olduğunun açıkça belirtildiğini, siyasi partilerin seçmen ve toplum hafızasında kolaylıkla yer etmesi ve kısaca anılması için parti kısaltmalarının kullanıldığını, "..." kelimesinin, demokrasinin "..."...
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : Davacı partinin Zonguldak İli … İlçe Örgütünün kiracı olarak bulunduğu taşınmaz nedeniyle davalı idarece adına tesis edilen gelir (stopaj) vergisi mükellefiyetinin terkin edilmesi ile tahakkuk ettirilen stopaj gelir vergilerinin terkini istemiyle yaptığı başvurusunun davalı idarece reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesinde, Türk Kanunu Medenisi ile Dernekler Kanununun ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin, siyasi partiler hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde, Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların...
B.. yönünden feragat nedeniyle reddine dair verilen 19.2.2014 tarihli ilk kararın davalı Saadet Partisi İl Başkanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizce; “…Parti Tüzüğü ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunun 71. maddesi gereğince Merkez Karar Yürütme Kurulunca anılan sözleşmenin düzenlenmesi için Kocaeli İl Başkanlığına izin verildiğine ya da işlemin onaylandığına dair usulüne uygun olarak yetkilendirme bulunup bulunmadığı araştırılarak anılan yetkilendirmenin bulunmaması halinde partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülükten dolayı parti tüzel kişiliğinin hiçbir surette sorumlu tutulamayacağı, sorumluluğun sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişiye ait olacağı…” gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyulduktan sonra mahkemece yapılan tahkikat neticesine göre parti genel merkezi tarafından il başkanlığına sözleşme yapma konusunda yetki verilmediği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, ilçe seçim hakiminin bu konuda daha önce bir karar verdiğini, kararın bir hakim tarafından verilmiş olması nedeniyle idari mahiyette olmayıp kazai nitelikte olduğunu, bu haliyle taraflar arasında kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 4. maddesi siyasi partilerin, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu belirttikten sonra aynı Kanunun 21. maddesinde de siyasi partilerin genel merkez, il ve ilçe organları seçimleri ile il kongresi ve büyük kongre delegelerinin seçimlerinin yargı gözetimi altında gizli oy ve açık tasnif esasına göre yapılacağını, 10. fıkrasında ise seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazların hakim tarafından aynı gün incelenip kesin olarak karara bağlanacağı öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK. nun 303.maddesine göre; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer...
H.. vekili, Anayasa Mahkemesinin 11.12.2009 tarih 2007/1 Esas ve 2009/4 Karar sayılı ilamı ile Demokratik Toplum Partisinin kapatılmasına ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanun'nun 107.maddesi gereğince parti mallarının H.. H..ye geçmesine karar verildiği, malların tasfiyesi sırasında T.Valiliği'nin oluşturduğu inceleme grubunun raporuna göre, davalı parti yöneticilerinin 3.159,00 TL ödeme yapmaları gerektiği tesbit edildiğinden, bu miktar alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar verdikleri cevap dilekçelerinde, dava konusu paranın ödendiğini ve borçları olmadıklarından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
bulunup bulunmadığı ile parti ilçe başkanlığına ait 2820 sayılı Kanun'un 60. maddesine göre tutulması zorunlu defter ve belgelerin parti yöneticilerine teslim edilip edilmediği hususları araştırılıp, 2820 sayılı Kanun ile ilgili partinin tüzük ve varsa iç yönetmeliğine göre; ilçe teşkilatında zorunlu defterlerin tutulmasından münhasıran yetkili ve sorumlu kişilerin tespit edilmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunu belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....