WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Asıl dava, harici satış vaadi sözleşmesi gereğince satışı vadedilen tapulu taşınmazın ferağının verilmemesi nedeni ile verilen kaporanın iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali; karşı dava ise simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan tellallık ücreti alacağının tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, başlangıçta kapora olarak ödenen paranın cayma akçesi niteliğinde olup olmadığı ve davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, davacı alıcının taşınmazın satışından cayan taraf olup olmadığı, davalı simsarın komisyon ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır. Taraflar arasında imzalanan 24/11/2016 tarihli Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesi ile, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Göztepe Mahallesi, 2990 ada, 146 parsel, A Blok, 3....

Maddesinde, Simsarlık sözleşmesi; simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşme olarak tanımlanmış ve taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı düzenlenmiştir. Davacı iddiası ve davalı savunması gözetildiğinde, taraflar arasında taşınmaz alım satımına ilişkin bir sözleşmenin bulunduğu, simsarlık sözleşmesinin kurulduğuna ilişkin dosyada bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, iş bu davada müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin aralarında imzalanan aracılık sözleşmesi uyarında ... Şirketine taşınmaz alım, satım, aracılık ve danışmanlık hizmetleri verdiğini, müvekkili ile ... Şirketi arasında imzalanan aracılık sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda müvekkilinin ... Şirketinin ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii, ... ada, ... parselde kayıtlı ... numaralı bağımsız bölümde bulunan fabrika binasının davalı şirkete kiralanması işlerini yürüttüğünü, davacı şirket ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin hizmet sözleşmesi ya da havale sözleşmesi olmadığını, davacı şirket ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin simsarlık sözleşmesi olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 520....

      Davalı, sözleşmenin 8. maddesinde “kredi onaylanmadığı takdirde kapora iade edilecektir” düzenlemesinin yer aldığını, bu madde ile hem satım akdi hem de simsarlık sözleşmesinin şarta bağlandığını, sözleşmeye konu taşınmazın alımı için Yapı Kredi Bankası Yenimahalle Şubesine 28.11.2012 tarihinde başvurduğunu, kredi talebinin onaylanmadığını, asıl borcun geçersiz olduğu durumda cezai şartın da geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince hak kazandığı simsarlık ücretinin tahsili amacıyla başlatttığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, taşınmazı satın almak amacıyla 28.11.2012 tarihinde Yapı Kredi Bankası Yenimahalle Şubesine başvurduğunu, kredinin onaylanmaması nedeniyle taşınmazı alamadığını savunmuştur....

        DAVA Davacı; davalı ile imzaladığı 19.10.2017 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca ilgili taşınmazların kendisine satışının kararlaştırıldığını, ancak taşınmazlardan bir kısmını almaktan vazgeçtiğini, protokol çerçevesinde davalıya 50.000 USD kapora bedeli ödediğini, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle ödediği kapora bedelinin de sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesinin gerektiğini, kapora bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. II....

          İNCELEME VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, emlak komisyoncusu olarak çalıştığını ve davalılardan T5 ait taşınmazın satışı için davalı T4 ile sözlü olarak anlaşıldığını, taşınmazın alıcısı olan diğer davalı ile görüşülerek satış konusunda aracılık edildiğini ve simsarlık ücretine hak kazanıldığını ileri sürerek, simsarlık ücretinin tahsili amacıyla takip başlatmıştır. Simsarlık ücret alacağının doğması için öncelikle geçerli bir simsarlık sözleşmesinin bulunması gerekir....

          Davalılar, davacı ile aralarında araç satış ve dizayn sözleşmesinin düzenlendiğini, davacı tarafından 20.000 TL nin kapora bedeli olarak taraflarına ödendiğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla davacı adına kredi başvurusunda bulunduklarını, ancak olumsuz sonuçlandığını, davacının kendisinden kaynaklı sebeplerle haksız olarak sözleşmeden caydığını, bu sebeple kapora bedelinin iadesini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 20.000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, harici araç satış sözleşmesi gereğince ödenen kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297....

            Ancak, kiralanan yerin bir kısmının sığınak olması nedeniyle taraflarca kira sözleşmesi 05.03.2018 tarihinde karşılıklı olarak feshedilerek, kiracı tarafından ödenen bir aylık kira ücreti, kiralayan tarafından iade edilmiştir. Yazılı sözleşme bulunmamasına rağmen, davalının aracılık ettiği kiralama sözleşmesi nedeniyle 19.02.2018 tarihli 11.800 TL'lik simsarlık ücreti faturasının düzenlendiği ve bu fatura karşılığı davacı tarafından Kuveyt Türk AŞ. Manisa şubesine ait 31.03.2018 keşide tarihli 8.000 TL bedelli keşidecisi Bacım Kundura Ltd. Şti. Olan çekin ciro edilerek davalıya verildiği ve çek bedelinin tahsil edildiği anlaşılmıştır. Simsarlık ücret alacağının doğması için öncelikle geçerli bir tellallık sözleşmesinin bulunması gerekir. Çünkü, TBK'nın 520/3. maddesi uyarınca, taşınmazlara ilişkin simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması geçerlilik şartıdır....

            Maddesine göre "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz" Türk Borçlar Kanununun 77. Maddesine göre ''Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.''...

              MAHKEME KARARI Mahkemenin 24.11.2015 tarihli ve 2013/385 E. 2015/365 K. sayılı kararıyla; tarafların aralarında serbest iradeleri ile imzaladıkları sözleşme ile bağlı oldukları, sözleşme uyarınca davalıya ödenen kapora bedelinin iki katı tutarında cayma akçesini, davalının satıştan vazgeçmesi halinde davacıya ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalıya 25.000,00 TL kapora bedeli ödendiği, kapora bedelinin iki katının 50.000,00 TL olduğu, icra takibinin de bu cayma akçesinin tahsili amacıyla başlatıldığı, davacının cayma akçesi olarak davalıdan 50.000,00 TL talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalının icra takip dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

                UYAP Entegrasyonu