Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(II) 6098 Sayılı TBK'nun 520/1. fıkrasına göre simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. 2. fıkraya göre simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. 3. fıkra gereğince taşınmazlar konusunda simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Yine 6098 Sayılı TBK'nun 40/1. fıkrası gereğince yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. 2. fıkraya göre temsilci bu işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Dava ve icra takibine konu edilen ve davalı tarafça içeriği ve imzası inkar edilmeyen 16.01.2015 tarihli "sözleşme" başlıklı belgede emlak satışı için 20.000,TL peşinatın davalı T2 tarafından alındığı yazılıdır....

DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 20.07.2020 tarihinde düzenlenen emlak komisyonculuğu sözleşmesi kapsamında müvekkilinin, İran uyruklu kişilere iki adet taşınmaz satışına aracılık ettiğini, tapu devri sırasında satıcılarla alıcılar arasındaki anlaşmalara göre müvekkilinin 99.070,63 TL simsarlık ücreti bulunduğunu, ücretin ödenmemesi üzerine İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2021/22710 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız oludğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Buna göre :"simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. " O halde simsarlık ücretinin talep edilmesi için tarafların bir araya getirilmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda simsarlık faaliyeti sonucunda sözleşmenin kurulması gerekmektedir....

Simsarlık sözleşmesi TBK m. 520/I'de; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır. TBK madde 147/5 maddesine göre “ ticari simsarlık ücret alacağı dışında simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar” yönünden 5 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Sözleşme tarihi 24/07/2013 tarihidir. Dava konusu sözleşme aslı üzerinde atılan imzaların altında el yazısı ile “ilk 20.000 TL nin davacıya ödendiği kalan 20.000 TL lik kısmında iş bittiğinde ödeneceği, eğer bu işlemler bitmez ise alınan kaporanın iade edileceği, noterde hepsinin tamamlandığında ödeneceği” belirtilmiş olup bu yazı altında tarafların mutabık kaldığına ilişkin imza yer almamış ise de davacı isticvabında sözleşme üzerine el yazısı ile yazılan yazıların sözleşme imzalandığında varlığını inkar etmemiştir....

    İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce; taraflar arasındaki sözleşmeye konu yerin konut niteliğinde ve davalının tüketici konumunda olduğu bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Somut olayda, davacı emlak komisyoncusu ile davalı arasında simsarlık sözleşmesi mevcut olup, sözleşme konusu taşınmaz konut niteliğindedir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin, taraflar arasında yapılan sözleşmenin TBK.520 ve devamı maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi olduğu tespitinde bulunduğunu, davalı tarafın tacir olması, simsarlık sözleşmesindeki hükümleri kavrayamaması manasına gelmemesi gerektiğini, simsarlık sözleşmesinin yüzyıllardır uygulanan ve hemen herkesin vakıf olduğu, edimleri basit olan, kurulumu ve ifası belli olan bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin ifası veya icrası için tacir olmaya bile gerek olmadığını, bu hususta yerleşmiş bir yüksek yargı içtihadı da olmadığını, bu sebeple davalının tacir olmamasının indirim sebebi yapılamayacağını, davalının iyiniyetli de olmadığını, davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde aslında gayrimenkulünü satmak istediğini, defalarca alıcının ve müvekkilini aradığını, tapuya gelmediklerini bu sebeple iletişim kuramadıklarını beyan ettiğini, bu beyanların dosya içeriğine açıkça aykırı olduğunu ve davalının...

    Mahkemece, davanın kabulü ile 12 aylık ecrimisil bedeli olan inşaat bilirkişinin 22.01.2016 tarihli raporundaki belirtildiği surette; 7.800,00 TL bedelin (2.800,00 TL'lık kısmının ıslah tarihinden, bakiyesinin dava tarihinden) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davalı şirket tarafından, müvekkilinin aboneliği hakkında tanzim edilen elektrik faturalarında 2005-2014 yılları arasında haksız şekilde tahakkuk ve tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim, dağıtım ve sayaç okuma bedeli ile tahsil edilen bu bedeller üzerinden aldığı KDV bedellerinin tespit edilerek, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece salt yer göstermenin ücrete müncer olacağına ilişkin hüküm bulunmadığı, davacının tarafları bir araya getirmediği, 10.03.2013 tarihli gayrimenkul görme ve hizmet bedeli sözleşmesinde sadece gayrimenkulu gören ve simsarın imzalarının bulunduğu, simsarlık sözleşmesinin unsurları gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşme gayrimenkul tellallık sözleşmesi olup bu sözleşmenin taşınmaz sahibi veya alıcı ile yapılması mümkündür. Gayrimenkul tellallık sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı yapılması yeterlidir. Davacı ile davalı arasında 10.03.2013 tarihli Gayrimenkul Görme ve Hizmet Bedeli Sözleşmesi başlıklı belge tellallık sözleşmesi niteliğinde olup bu belge içeriğine göre; satın alınacak taşınmazın davalıya gösterildiği, sözleşme tarihinden sonra 04.04.2013 tarihinde davalının taşınmazı satın aldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davada dayanılan sözleşme tarafları bağlar....

          Kayın- B.İşmen adına olan 10095239 numaralı elektrik aboneliği ve davadışı kiracı ..adına olan .. numaralı elektrik abonelikleri nedeniyle davalı dağıtım şirketine haksız olarak kayıp kaçak bedeli ödediğini belirterek; geriye doğru 10 yıl için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000TL kayıp kaçak, 200' er TL sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ile iletim bedeli ve 100TL enerji fonu bedeli olmak üzere 5.900 TL' nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davalının mesleki ve ticari olmayan amaçla hareket ettiği, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin bir tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine, davaya bakmaya ... Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu