Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; TBK 520/3 maddesi gereğince taşınmazlara ilişkin simsarlık sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli sayılamayacağı, davacı ile davalı arasında bu anlamda yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacının adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı durumunda olmadığı, sözleşmenin kurulmasında aracılık yapmış olsa bile, kurulmuş geçerli bir sözleşme bulunmadığı gibi davacının tarafı olmadığı sözleşme ile kararlaştırılan ücreti isteyemeyeceği, bu nedenle de ücret talep hakkı doğmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/14168 esas sayılı dosyasında 930,00-TL için itirazın iptali ve takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, simsarlık sözleşmesinden doğan ücretin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, satış bedeli bakımından 07.05.2013 tarihli adi yazılı belgedeki miktarın belgede satıcının imzası bulunmaması nedeniyle dikkate alınamayacağı, davalı alıcının ödemesi gereken miktarın taşınmazın resmi satış bedelinin % 3'ü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Taraflar arasında imzalanan 07.05.2013 tarihli taşınmaz gösterme tutanağında taşınmazın bedelinin 135.000,00-TL olarak belirtilmiş olduğu, davalının da bu belgeyi imzalayarak imzaya herhangi bir itirazı olmadığı anlaşılmaktadır....

      Tüketici Mahkemesince ise taraflar arasında 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun 2. maddesi her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaların bu kanun kapsamında olduğu belirlendikten sonra, 3. maddesi ile buna yönelik tanımlar yapılmış olup, 3. maddenin birinci bendinde açıkça tüketici işlemi tanımlanmış olup, buna göre "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb.sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemin" tüketici işlemi olarak tanımladığı anlaşılmaktadır....

        Dosya kapsamından; taraflar arasında işyeri abonelik sözleşmesinin bulunmadığı, kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilen yerin ticarethane olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının tüketici sıfatı bulunmadığından taraflar arasındaki ilişkinin 6102 ve 6502 sayılı kanunlar kapsamında kaldığı söylenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Eşekmeydanı mevki 179 pafta 2191 ada 86 parselde yazılı taşınmazın satış vaadi sözleşmesini imzaladıklarını, sözleşmenin yalnızca müvekkili ile alıcı Salih Taş arasında imzalandığını, 26/02/2021 tarihli sözleşmenin başlığının "Taşınmaz (Gayrimenkul) Satış Vaadi Sözleşmesi" olduğunu, simsarlık sözleşmesi olmadığını, davacının taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesini bir şekilde ele geçirip müvekkillerinin iradesi ve bilgisi olmaksızın haricen imzaladığını, simsarlık sözleşmesinin 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafından simsarlık ücreti ve cezai şart talebiyle açtığı davada İstanbul Anadolu 7....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; İstinaf ilamında da belirtildiği gibi; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının satın aldığı mesken niteliğindeki taşınmazın satışında davalının simsar olarak faaliyet gösterip göstermediği, taşınmazın satışına dayanak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin simsarlık sözleşmesi mahiyetinde olup olmadığı, davalının bu sözleşmeye istinaden simsarlık ücreti talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davalı vekili; bilirkişi heyetinin davacının müvekkili için çalışmadığı dönemi kapsayacak şekilde müvekkili şirket ihracat kayıtlarını esas alması ve bunu esas alarak davacının kestiği 11.800-euro bedelli faturayı diğer kestiği faturalar ile birlikte değerlendirmesi ve elde ettiği toplam rakamın hesapladığı simsarlık ücretine yakın bir meblağ olduğundan yola çıkarak varsayıma dayalı olarak yapılan hesabın simsarlık ücreti olarak değerlendirilemeyeceğini,ihracat kayıtlarına göre bir alacağı olmadığının tespit edildiğini, davacının alacaklarının ... A.Ş. ve ... A.Ş. üzerinden yapılan ihracatlardan kaynaklı olduğunu beyan ettiğini, bilirkişi heyeti ... A.Ş. İle müvekkili şirketi arasında bir bağlantı olmadığı, şirket yetkililerinin farklı olduğu, ... A.Ş.'...

              Aynı Kanunun 520-525 maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi ise “… simsarın ( tellalın ), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasına veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”. TTK’nın 4/1-c. maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden ( 532-545 maddeler ) doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Tellallık ( simsarlık ) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK/nın 4. maddesi anlamında ticari dava sayılmamıştır. Dosya kapsamından, taraflar arasında 17.03.2011 tarihli tellallık sözleşmesi yapıldığı, sözleşme, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında ve satış sözleşmesinin gerçekleşmesi halinde hak edilecek ücrete ilişkindir....

                Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlık simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının ... Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu