Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-imza, görüşülen termin 2 aydır." olarak düzenlenen belgeyi alacağının dayanağı olarak göstermiş, davalı tarafından ileride kurulması öngörülen kredi sözleşmesine istinaden aracılık bedeli olduğunu ileri sürmüştür. Yargılama sırasında ise, davalı tarafın edimini yerine getirmediği ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine gereğince alacak talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın takibe ve davaya konu ettiği 23/01/2019 tarihli sözleşmenin simsarlık hizmeti karşılığı alındığının belgelendirilmediği, davanın ticari dava da olmadığı gerekçesi ile, davanın genel görevli mahkeme olan Asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği gerekçesi ile, HMK.115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermiş olmasında, usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

    in simsarlık sözleşmesinin tarafı olmadığı ileri sürülmüş ise de; davacı, davalı ve dava dışı ... arasında akdedilen 16/03/2018 tarihli simsarlık sözleşmesine konu taşınmaz ile davacının oğlu ... tarafından Türkiye ... Bankası T.A.O. ... Ankara Şubesine yapılan konut kredisi başvurusuna konu taşınmazın aynı taşınmaz (...Mahallesi ... Sokak No:.... Sincan/Ankara adresindeki taşınmaz) olduğu tespit edilmiştir....

      Kişiden sözleşmede geçen daireyi satın aldığını, müvekkilinin simsarlık sözleşmesi hükümleri uyarınca aradaki yazılı sözleşmeye göre simsarlık/emlak komisyonculuğu ücretini hak ettiğini, ancak karşı tarafın müvekkilini oyalayarak söz konusu bedeli ödemekten imtina ettiğini, söz konusu alacağın rehinle teminat altına alınmadığını, borçlu aleyhine Alanya İcra Müdürlüğünün 2021/17731 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak borçluya tebligat dahi yapılamadığını, karşı tarafın kaçma ve mal kaçırma teşebbüsünde bulunduğunu belirterek mahkemece belirlenecek teminat karşılığında karşı tarafın borca yetecek tutarda taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini..." talep etmiştir....

      DEĞERLENDİRME: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. TBK'nun 520. maddesinde simsarlık sözleşmesi tanımlanmıştır. "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir." Bu sözleşmeler bakımından da TBK'nun 147. maddesi uyarınca zamanaşımı süresi 5 yıldır. Maddede ticari simsarlık bakımından bir ayrıma gidilmiştir, ancak kanun kapsamında zamanaşımı yönünde açık bir hüküm bulunmamaktadır. Davacının unvanında ticari simsarlık faaliyetini yürüttüğüne dair bir kayıt da bulunmadığı anlaşılmıştır. Sözleşme tarihi ile arabuluculuk tarihi gözetildiğinde davalının 5 yıllık zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....

        SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, simsarlık sözleşmesinin bulunmadığını, simsarlık hizmetinin kurulması için yazılı sözleşmenin geçerlilik şartı olduğunu, davalı şirketi temsile yetkili olmayan kişilerle yapılan görüşmelerin davalıyı bağlamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Yerel mahkemece toplanan deliler doğrultusunda; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, TBK’nun 520/3. maddesi gereğince taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin yazılı olmadıkça geçerli olmayacağı, bu nedenle davacının talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          Şti. adına tanzim edilmiş olduğu, davacının söz konusu şirketin yetkilisi olmadığı anlaşılmakla, sözleşme konusu edimleri dava dışı şirketin talep edebileceği, şirket adına Simsarlık Sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakları davacı T1 talep edemeyeceğinin kabulü ile açılan davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

          Şti. adına tanzim edilmiş olduğu, davacının söz konusu şirketin yetkilisi olmadığı anlaşılmakla, sözleşme konusu edimleri dava dışı şirketin talep edebileceği, şirket adına Simsarlık Sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakları davacı T1 talep edemeyeceğinin kabulü ile açılan davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

          Tüm bu nedenlerle ilgili tapu müdürlüğünden sözleşme konusu taşınmazla ilgili 2019 yılına ait 29387 nolu satış başvuru evrakı ve eklerinin birer suretleri istenmesi, başvuruda satış bedeli olarak gösterilen miktarın ne olduğunun da sorulması, bu şekilde başvuruyu yapanın kim olduğunun, başvuruda taşınmazın satış bedeli olarak gösterilen miktarın ne olduğunun belirlenmesi, tapudan gelecek yazı cevabından satış bedeli olarak gösterilen miktar belirlenemez ise davacı tarafından sunulan mesaj kaydında belirtilen harç ve vergilerin hangi satış bedeli için alınacağının tapu müdürlüğünden sorulması ve daha sonra taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesinde haksız şart olup olmadığının, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip feshedilmediğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davalının istinaf başvuru talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...

          Esas sayılı dosya ile açılan icra takibine de aynı metinlerle itiraz edilmiş olduğunu, söz konusu itirazın haksız, kötüniyetli ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete kumaş siparişi verip ilk olarak ... tarihinde 30.000 TL'lik sipariş bedelini ödemiş daha sonraki tarihlerde sırayla kumaş siparişinin karşılığı olarak davalı şirkete; ... tarihinde 67.490 TL, "sipariş bedeli 10.000$ karşılığı" açıklamasıyla, ... tarihinde 33.745 TL, "sipariş bedeli 5.000$ karşılığı" açıklamasıyla, ... tarihinde 100.030,08 TL, ... tarihinde 30.000 TL, ... tarihinde 152.760 TL, "sipariş bedeli 22.800$ karşılığı" açıklamasıyla, ... tarihinde 51.030 TL, "sipariş bedeli 7.560$ karşılığı" açıklamasıyla, ... tarihinde 258.150 TL, "sipariş bedeli 38.102,40$ karşılığı" açıklamasıyla, ... tarihinde 302.641,92 TL, "sipariş bedeli 43.545,60$ karşılığı" açıklamasıyla tutarlarında ödeme yapılmış ve karşılığında kumaşlar tedarik edilmiş olduğunu ancak ;... tarihinde 70.000 TL, "kumaş siparişi...

            Maddelerine göre şirket ile taşınmazları satın almak isteyen kişiler arasında satış vaadi sözleşmesi yapılmasının davalı temsilci açısından hizmet bedeli doğuracağı mahkememizce kabul edilmiştir. Zira sözleşmenin 6. Maddesinde satış vaadi sözleşmesi ile yapılacak satışlarda uygulanacak hizmet bedeli başlığı altında 'Satış Vaadi sözleşmesinin imzalanarak peşinat bedelinin tamamının şirket banka hesabına geçmesi ile' temsilcinin hizmet bedeline hak kazanacağı kararlaştırılmıştır. Yine aynı maddede temsilcinin hizmet bedelinin satış vaadi sözleşmesinin imzalanması ile doğacağı taraflar arasında kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda taraflar arasındaki 31/10/2017 tarihli simsarlık sözleşmesi uyarınca davacının satış vaadi sözleşmesi yapmasının davalı açısından hizmet bedeli doğuracağı mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı ile dava dışı kişiler arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu