Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme imzalandığını, davalının onay ve rızası olmadan devir bedeli 415.000 TL hizmet bedeli %7,5 ve devir bedelinin %7,5 hizmet bedeli şeklinde sonradan sözleşmeye ekleme yapıldığını davalının davacı ile bu tutar ve miktarda bir anlaşmasının olmadığını sonradan sözleşmede değişiklik olması durumunda geçerli olabilmesi için paraf ve imza atmalarının gerektiğini, aksi halde bu tür ekleme ve değişiklikleri geçerli olamayacağını, sözleşme gereğince davacı tarafından devrine aracılık yapılan herhangi bir taşınmaz işletme yada kiralamanın söz konusu olmadığını, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme imzalandığını, davalının onay ve rızası olmadan devir bedeli 415.000 TL hizmet bedeli %7,5 ve devir bedelinin %7,5 hizmet bedeli şeklinde sonradan sözleşmeye ekleme yapıldığını davalının davacı ile bu tutar ve miktarda bir anlaşmasının olmadığını sonradan sözleşmede değişiklik olması durumunda geçerli olabilmesi için paraf ve imza atmalarının gerektiğini, aksi halde bu tür ekleme ve değişiklikleri geçerli olamayacağını, sözleşme gereğince davacı tarafından devrine aracılık yapılan herhangi bir taşınmaz işletme yada kiralamanın söz konusu olmadığını, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın komisyon sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığı ve TTK.'nun 4. maddesi kapsamında olmadığını belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

      Maddesinin a bendine göre ''işbu akdin imzalanmasından sonra taraflardan birisi hangi sebeple olursa olsun sözleşmeden dönerse; sözleşmeden dönen tarafın komisyonculuk hizmet bedelinin tamamını ve ayrıca hizmet bedeli kadar cezai şart tutarını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taraflarca karşılıklı imza altına alınan sözleşmenin söz konusu maddelerine göre satıcının, müvekkili komisyoncunun hizmet bedelini ödemeyi taahhüt altına almış olduğunu, Simsarın aradan çıkrtılarak ana sözleşmenin kurulmuş olması halinde de yine simsarın ücrete hak kazanacağını, simsarın, karşılıklı ihtiyaçları olan kişileri bir araya getirerek, onlar arasında esas sözleşme kurmaya çalışmakta olduğunu ve bu aracılık hizmetinden de bir ücret almaya çalışan kişi olduğunu, taşınmaz simsarlığı sözleşmesinde, simsarın ve iş sahibinin karşılıklı bir takım hak ve borçları olduğunu, simsarın simsarlık sözleşmesindeki ana borcunun, simsarlık faaliyetini yerine getirme borcu iken, iş sahibinin de esas borcunun, ücret ödeme...

      GEREKÇE: Dava, tellallık sözleşmesi gereği hizmet bedeli alacağına ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı kanunun 2. maddesinde; "bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın 3/1. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlem tüketici kanunu kapsamına alınmıştır.6502 sayılı Kanuna göre, davacı ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden emlak komisyoncusu, davalı ise tüketicidir....

        İlgili Hukuk 1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520 nci maddesi Simsarlık sözleşmesi, "simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz." 2. HGK 24.05.2022 tarih 2020/(13)3-339 E., 2022/723 K. 3....

          Davaya konu 18.07.2011 tarihli sözleşme davacı komisyoncu ile davalı alıcı ve dava dışı taşınmaz maliki arasında düzenlenmiş simsarlık sözleşmesidir. Taşınmaz bedeli 215.000,00 TL olarak kararlaştırıldıktan sonra yine aynı sözleşmenin 5. maddesinde satıştan vazgeçen tarafın her iki tarafın komisyon ücretini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği yazılıdır. Davacı, davasında emlakçılık görüşmesinin tamamlandığını ve sözleşme imzalandıktan sonra davalı alıcının taşınmazı satın almaktan vazgeçtiğini ileri sürmüştür. Az yukarıda açıklanan sözleşme hükmü gereğince davacı edimini yerine getirerek sözleşme hükümlerine göre talepte bulunmuş olduğundan talebinde haklı olup mahkemece davanın bu yönden kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, 3.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı taraf alacak hakkını taraflar arasında yapıldığını iddia ettiği sözlü menajerlik (simsarlık) sözleşmesine dayandırmaktadır. Davacının iddiasını ileri sürüş biçimine göre taraflar arasında sözlü bir simsarlık sözleşmesi bulunmakta, ancak simsarlık ücretinin miktarı taraflarca belirlenmemiş olmakla ücretin TBK 522 maddesi gereği "ücret, belirlenmemişse tarifeye, tarife yoksa teamüle göre ödenir." düzenlemesine dayanılmakta ve bu nedenle alacak miktarının belirli olmadığı ileri sürülmektedir. İddianın ileri sürüş biçimi ve alacağın niteliği dikkate alındığında eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi mümkün iken aksi yöndeki değerlendirme ile hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. HMK'nın 355....

            Tellallık (simsarlık) sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520- 525 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesi "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsarlık sözleşmesinin unsurları şu şekildedir: a) Simsarlık ilişkisinin tarafları simsar ile iş sahibidir ve simsar, iş sahibi için, konusu özel olarak belirlenmiş bir vekalet edimi üstlenmiştir....

            Sözleşmelerinden dört tanesinde tarafın davacı şirket değil, dava dışı ... olması ve davacı Şirket'in kuruluş tarihinden önce imzalanmış olmaları, simsarlık sözleşmelerinin yazılı geçerlik koşuluna tabi olmaları ve sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince davacının bu sözleşmeler gereğince davalıdan bir hak talep edemeyecek olduğu, davacı tarafça vekaletsiz iş görme gereğince davalıdan bir talepte bulunabileceği bir an için düşünülse bile, sözleşmelerin tarafı olan dava dışı ... tarafından davalı aleyhine simsarlık ücreti talepli bir başka davanın açılmış olması, davalı tarafça davacı şirkete değil, diğer kişilerle birlikte dava dışı ...'...

              UYAP Entegrasyonu