İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Dava, gayrimenkul simsarsılığı sözleşmesinden kaynaklı alacak isteminden kaynaklanmakta olup uyuşmazlık taraflar arasında geçerli bir sözleşme olup olmadığı, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 520.maddesinde "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz." hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere TBK'nın 520/3 maddesi uyarınca taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Bu yön sözleşmenin geçerlilik koşuludur....
-TL (sözleşme şartı) kapora bedelinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı ile T5 Anonim Şirketi arasındaki sözleşme eki niteliğinde olan ve bu davalının imza ve kaşesini taşıyan ödeme planı incelendiğinde toplam sözleşme bedelinden 200.000,00 TL kapora düşüldükten sonra bakiye 315.749,00 TL için sıralı senetlerin düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Sıralı senetlerin toplam bedeli ile kapora bedelinin toplamı sözleşmedeki satış bedeline karşılık geldiğinden davalılar vekilinin bu istinaf talebi yerinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşme 6502 Sayılı Yasanın 40. Maddesine göre düzenlenen ön ödeme sözleşmesi niteliğindedir. 6502 Sayılı Yasanın 40. Maddesinin 3....
Davacı taraflar arasında İstanbul ili Maltepe ilçesinde bulunan bir taşınmaz ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasına aracılık edilmesi için simsarlık sözleşmesi düzenlendiğini, önce taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi ile düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin fesih edildiğini, daha sonra tarafların bir araya gelerek davalı yüklenicinin taşınmazdaki hisseleri satın aldığını, bu sırada simsarlık sözleşmesinin yazılı hale getirildiğini ve davacının payının da bedelsiz olarak davalıya devir edildiğini, buna rağmen komisyon alacağının ödenmediğini belirterek, alacağın tahsilini talep etmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında yapılan tellallık sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, davalı şirketin dava dışı .... kişilerde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını ancak bedelini ödemediğini, yapılan takibe de haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve ... tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının sözleşmenin tarafı olmadığını ayrıca sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini, müvekkilinin sözleşme nedeniyle ...'e ....750,00 TL ödeme yaptığı için bir borcu olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
İcra Dairesi'nin .... esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına, -Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 478,17 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 119,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 358,62 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi uyarınca takdir edilen 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 119,55 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 200,25 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından...
Somut olayda davacı emlak şirketi vekili, davalı ile müvekkili arasında kiralık bir dairenin gösterilmesi hususunda “gayrimenkul görme ve hizmet bedeli sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin kiraya veren ile pazarlık görüşmelerini sürdürmekte iken, davalının müvekkilini saf dışı bırakarak evi kiraladığını, bu nedenle müvekkilinin hizmet bedelini almaya hak kazandığını, hizmet bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasında 6098 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 520. vd maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesinin akdedildiği anlaşılmaktadır. Simsarlık sözleşmesi 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmediği gibi, 4. maddede sayılan istisnalardan da değildir. Bu şekilde uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümleneceği anlaşılmakla davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Mahkemece, havale edilen 2.500,00 TL’nin kapora olarak verildiğini davalı-karşı davacının ispatlaması gerektiği ve buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle kapora istemin reddine karar verilmiştir. BK 177.maddesine göre; "Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür." denilmiştir. Bu halde, mahkemece, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı vekili...’ye 20.09.2013 tarihinde havale edilen bedelin bağlanma parası olarak gönderildiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde kapora isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetki ve görev itirazında bulunmuş, zamanaşımı defi ve hak düşürücü süre itirazlarını ileri sürmüş, husumet itirazında bulunmuş, ilgili taşınmazın taraflarınca ihale yolu ile satışa konu edildiğini, davacının 14/06/2023 tarihinde ihale ve satış şartlarının yer aldığı Gayrimenkul Satış Şartnamesini kabul ve onayladığını belirterek imza altına aldığını, şartnamenin 4.maddesi uyarınca gayrimenkul bedelinin % 2'si oranında teminat bedelinin yatırıldığını, yine sözleşmenin 9.maddesi uyarınca aksi durumlarda teminat bedelinin müvekkili bankaya irat olarak kaydedileceğinin belirtildiğini belirterek davanın reddini savunmuş ve % 20'den az olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m. 404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır. Fakat bu buluşma her zaman kolay bir şekilde olmaz; hatta çoğu zaman bazı zorluklarla karşılaşılabilir....