Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Nitekim ----------- kararında da aynı ilkelere işaret edilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki simsarlık sözleşmesini imzalayan kişinin malik olmak zorunluluğu yoktur. Sözleşmenin geçerlilik şartı yazılı olarak yapılmış olmasıdır. Davacılar vekilinin alacağa dayanak olarak gösterdiği 05/10/2021 tarihli sözleşmenin incelemesinde; sözleşmenin------ olduğu, sözleşmenin davalılardan------- arasında imzalandığı, taşınmaz satış bedeli olarak 27.000.000,00 TL bedel belirlendiği, hizmet bedelinin satış bedelinin %3 + ------olarak belirlendiği, anlaşılmıştır....

    nin davaya dahil edildiğini, bu durumun yasal olmadığını, davacı tarafın mahkemeye sunmuş olduğu ve kira sözleşmesi başlıklı belgede taşınmazın kira bedeline ilişkin bir yazı olmadığını, sözleşmenin 1. Maddesinde kira bedeli yazılması gerekirken bu maddedeki kira bedeline ilişkin bölümün boş bırakıldığını, 2. madde ise peşin olarak ödenen kaparoya ilişkin olduğu açık ve net olduğunu, burada ödenen peşin kapora bedeli yazıldığını, sözleşmenin 2. Maddesindeki bu kapora bedeli, yanlış bir yorumla aylık kira bedeli olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin yanlış olduğunu, taşınmazın hangi süre ile ve hangi kira bedeli ile kiraya verildiği sözleşmeden anlaşılabilir olmadığını, bu hususta tamamlayıcı bir delil de sayın mahkemeye sunulmadığına göre davacının davasını isbat edemediğini bu sebeple davanın reddi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Tespit edilen kamulaştırma bedelinden bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 98.920,00 TL'nin mahsubu ile 60.175,00 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 09/11/2016 tarihinden 4 ay sonrası olan 10/03/2017 tarihinden karar kesinleşinceye kadar işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara ödenmesine, bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 98.920,00 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 09/11/2016 tarihinin 4 ay sonrası olan 10/03/2017 tarihinden ilk karar tarihine kadar işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara ödenmesine, tespit edilen kamulaştırma bedelinden bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 181.904,62 TL'nin mahsubu ile 81.991,35 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 09/11/2016 tarihinden 4 ay sonrası olan 10/03/2017 tarihinden karar kesinleşinceye kadar işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara ödenmesine, bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 181.904,62 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan...

    Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; tanıkların dinlenmediğini,olayda emlak komisyon satış sözleşmesi imzalandığını,davacının daireyi beğendiğini,davalı hesabına gönderilen toplam 20.000 TLnın cayma akçesi olarak alındığını,davacının taşınmazın taahhüt edilen tüm bedelini ödemediğini,sözleşmenin kurulmamasında davacının kusurlu olduğunu,evin krediye uygun olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını,davacının gönderdiği mesajda başka ev bulduğunu ve ödediği bedeli geri istediğini bildirdiğini,bunun MK 2.madde kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ,davacının bu dairenin bir üst katında oturduğunu belirterek davanın reddine karar verilesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, harici taşınmaz satışı için ödenen kapora bedelinin iadesine yönelik yapılan takibe dair itirazın iptali ve icra inkar tazminatına yöneliktir....

    Birleştirilen davada davalı ... mirasçıları vekili, 10.03.1989 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi uyarınca davalıların murisi ... tarafından ödenen 40.000.000,00TL satış bedelinin denkleştirici adalet kuralı çerçevesinde ulaştığı güncel değerin faizi ile davacılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece asıl davada el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, kal talebinin reddine; karşı davanın temliken tescil istemi yönünden reddine, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği binanın asgari levazım değerinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine karar verilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 13.03.2019 tarihli 2016/16125 Esas ve 2019/2290 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece temliken tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da tazminat bedelinin belirlenmesi usulü doğru değildir....

      . - K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin davalıların sahibi olduğu oto galerisinden harici sözleşme ile araç satın aldığını, araç bedelinin 13.000 USD olduğunda anlaşmaya varılıp, bu bedel karşılığı üç adet bono verdiğini aracın tesliminden sonra aracı servise götürüp 516 USD ve 302.50 YTL tutarında bakım yaptırdığını, 3.000 USD tutarlı bono ödendikten sonra diğer borcun ödenemeyeceği anlaşılınca davalılarla yapılan anlaşma gereği aracın ve harici satım sözleşmesinin davalılara iade edildiğini, davalıların ödenen bedel ile diğer iki bonoyu iade edeceklerini söyledikleri halde iade etmeyip, ellerinde olan her biri 5000 USD bedelli iki bono ile icra takibine giriştiklerini, icraya konu senet bedellerinin haciz nedeniyle ödenmek zorunda kalındığını, davalılardan aracın davacı adına tescilinin yapılması isteminden sonuç alınamadığını ödenen paranın iadesi için girişilen icra takibine de itiraz edildiğini belirterek, davalılara ödenen 4.566 USD ile 18.559.20 YTL ‘nin ödeme tarihinden işleyecek...

        O (simsar), iş sahibi için yerine getireceği faaliyetin karşılığında ücret alacaktır. b) Simsarlık faaliyetinin konusu, çeşitli işlere ilişkin sözleşmelerin kurulması hususunda aracılık etmektir. Bu aracılık faaliyeti, bir sözleşme kurma fırsatı vermek şeklinde olabileceği gibi bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmek şeklinde de olabilir. Simsarın kural olarak iş sahibini temsil yetkisi yoktur; fakat sözleşme ile kendisine bu yetki verilebilir. c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz"....

        Davacı taraf, davalının dava dışı satıcıdan daire satın almasına aracılık ettiğini, satış bedelinin 185.000,00 TL olduğunu, satış bedelinin 5.000,00 TL'sinin davacı tarafından ödendiğini, davalının davacı tarafından ödenen 5.000,00 TL ücret ile 3.700,00 TL komisyon bedelini ödemediğini ileri sürerek sözkonusu alacakların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise sözleşmeye sonradan ekleme yapıldığını, davacının 5.000,00 TL ödemesinin smzkonusu olmadığını, sözleşmeye konu dairenin satış bedelinin 180.000,00 TL olduğunu, komisyon bedelinin de satış bedeline dahil olduğunu savunmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede satış bedelinin 185.000,00 TL olduğu, sözkonusu bedelin 5.000,00 TL'sinin davacı tarafından ödendiği, davalı alıcının satış bedelinin %2'si oranında komisyon ödeyeceği hususları açıkça yazılıdır. Davalı taraf sözleşme altındaki imzasını kabul etmektedir....

        , davacının kapora vermesi üzerine; özellikle yaz dönemi itibariyle bodrum gibi turistik bölgede yer alan ve son derece rağbet gören taşınmazın, üçüncü kişilere satılamadığı gibi taşınmazda oturan mevcut kiracının da çıkarıldığını, bu sebeple müvekkilinin uğradığı tüm zararların kaporadan karşılanması, bakiye zarardan ise davacının sorumlu tutulması gerektiğini, ayrıca başka bir alıcının taşınmazı satın almak için çok daha yüksek bir bedel olan650.000,00 USD teklif etmesine rağmen davacıdan kapora alındığı için bu teklifin reddedildiğini, davacı tarafından kapora iadesine ilişkin yasal şartların oluşmadığını, müvekkile davacı tarafından ödenen kapora bedelinin tbk madde 178 hükmünde düzenlenen cayma parası olarak verildiğinden olduğundan iadesi talep edilemeyeceğini, davacıya müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın gösterildiğini, farklı bir taşınmazın asla gösterilmediğini, davacı tarafın sadece bağımsız bölüm numarasının farklı olduğuna dayanarak satıştan vazgeçtiğini, bu sebeple müvekkilinin...

        Tüketici Mahkemesi ise "...Davanın konusunun işyeri alımına ilişkin tellallık sözleşmesi olduğu, işyeri alımı sebebiyle davalının tüketici sıfatı bulunmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 520-525 maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi “Simsarın (tellalın), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir....

          UYAP Entegrasyonu