Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan satın alacağı cihaz için 9.340 TL. kapora ödediğini, müvekkilinden bu cihazı satın alacak 3. kişi tarafından cihazın alımından vazgeçildiğinin bildirilmesi üzerine, kapora bedelinin iadesinin talep edilmesine rağmen iade edilmediğini bildirerek tarafından davalıya gönderilen 9.340 TL. kapora bedelinin 02.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Çek bedellerinin tahsili ıslahla istenmiş olduğundan çek bedelleri yönünden temerrüt ıslah harcının yatırıldığı 28.02.2011 tarihinde oluşmuştur. Mahkemece çek ile ödenen 2.900,00 TL ve 3.000,00 TL bedeller yönünden faizin ödeme tarihlerinden başlatılması ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde ödeme tarihlerinin karar yerinde gösterilmemesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden 6100 Sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın faiz başlangıcı düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

      Geçersiz sözleşmeye göre, bir bedel ödenmişse 10/07/1940 tarih ve 1939/2 E- 1940/77 K sayılı Yargıtay İBK'na göre tarafların satışın kanıtlanması durumunda ancak verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilirler. Satış harici olduğunda satışının hangi gerekçelerle gerçekleşmediğinin ve hangi tarafın kusurlu olduğunun bir önemi yoktur. Somut olayda; Taraflar arasında düzenlenen geçersiz satış sözleşmesine dayanılarak geçersiz sözleşmede yer verilen kaporanın iadesi istenilmiştir. Davacının, gayrimenkul satın almak için davalıya 3.000 euro peşinat olarak ödemiştir. Bu hususun tarafların kabulünde olduğu, simsarlık sözleşmesi gereğince iade edemeyeceğini savunmuş ise de geçersiz sözleşmelerde yer alan ödenen kapora söz konusudur. Bu nedenle, davanın geçersiz sözleşme kapsamında ödenen kapora isteğine ilişkin olduğu kabulüne göre; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

      Temyiz Sebepleri Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca davalının sözleşme uyarınca üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve taşınmazı davacıya teslim ettiğini, tescile de hazır olduğunu fakat alıcının taşınmaz bedelinin fazla olduğundan bahisle edimlerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olarak sözleşmenin geçersizliğini ileri sürdüğünü belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen kaparo bedelinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde düzenlenmelidir....

        ifadesinin geçtiğini, davacının sözleşmeden dönmesi için haklı bir sebep bulunmadığını, sözleşmede yer alan bu ifadeden açıkça, ödenen bu paranın cayma parası olduğu ve sözleşmeden dönülmesi halinde ödenen bu paranın geri alınamayacağı tartışmasız olduğunu ileri sürmüştür. Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenen kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için aşlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir....

        Yönetmelik m. 18 hükmünde hizmet ortaklığı sözleşmesi olarak ifade edilen alt simsarlık sözleşmesinin, ancak yetkilendirme sözleşmesinde yer alması koşuluyla yapılabileceğini ve hükümde yer alan yetkilendirme sözleşmesi ile ise Yönetmelik m. 15 hükmü uyarınca, simsarlık sözleşmesi kastedildiği, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik m. 18 ve TBK m. 506 uyarınca, davacıya davalı tarafından alt simsarlık sözleşmesi yapması için izin verildiğine ilişkin dosya kapsamında bir bilgiye ulaşılamadığı ve şu halde söz konusu komisyon paylaşım sözleşmesinin caiz olmayan alt vekalet niteliği taşıdığı, doktrinde caiz olmayan alt vekalet sözleşmesi, vekilin özen borcuna aykırı davranışı olarak değerlendirildiği, ancak caiz olmayan alt vekaletin varlığı her durumda, davacının davalının menfaatine aykırı hareket ettiği anlamına gelmeyeceği, öncelikle simsarın ücrete hangi hallerde hak kazanabileceğinin değerlendirilmesi gerektiği, simsarın ücrete hak kazanabilmesinin temel koşulu simsarın faaliyetleri...

          GEREKÇE: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan simsarlık bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında 36.900,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %42 oranında faizi ile birlikte tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, simsarlık sözleşmesi doğrultusunda davacının simsarlık bedeline hak kazanıp kazanmadığı, simsarlık ücretinin belirli olup olmadığı, sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının yerinde olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında 04/08/2015 tarihinde gayrimenkul aracılık sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmede taşınmaz satışına ilişkin aracılık faaliyeti için verilen süre 90 gün olarak kararlaştırılmıştır....

            Davacı taraf 5.000,00 euro ödemenin kapora bedeli olduğunu ve satım konusu cihazın davalı tarafından teslim edilmemesi nedeniyle kapora bedelinin iadesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı ise, bu ödemenin peşinat ödemesi olup, davacının bakiye satım bedelini ödememesi nedeniyle cihazın teslim edilmediğini, ödeme yapıldığında cihazın teslim edileceğini savunmuştur....

              Davacı taraf 5.000,00 euro ödemenin kapora bedeli olduğunu ve satım konusu cihazın davalı tarafından teslim edilmemesi nedeniyle kapora bedelinin iadesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı ise, bu ödemenin peşinat ödemesi olup, davacının bakiye satım bedelini ödememesi nedeniyle cihazın teslim edilmediğini, ödeme yapıldığında cihazın teslim edileceğini savunmuştur....

              Taraflar arasındaki 13.06.2016 tarihli “ATM Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin konusu, davacı tarafça davalı kiralayanın tasarruffunda bulunan “... ”de belirlenen alanlara bankaların ATM cihazlarının konulması için gerekli görüşmelerin yapılması ve sözleşmelerin hazırlanması olup, bu haliye sözleşmenin aracılık faaliyetlerini kapsadığı sabit olmasına göre, eldeki uyuşmazlığın TBK m.520 maddesinde düzenlenen simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü gerekir. Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir....

                UYAP Entegrasyonu