ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1001 KARAR NO : 2023/258 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/12/2022 KARAR TARİHİ : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 01.12.2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı ... arasında ........Mevkiindeki ......,... parsel sayılı taşınmazların haricen satımı için satış sözleşmesi yapıldığını, davalıya kapora ödendiğini, davacının banka kredisini temin edemediğini, yapılan kapora ödemesinin iadesinin talep edildiği, yapılan satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalı tarafa ödenen kaporanın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya yazılı bir cevap vermemişlerdir. DELİLLER : Davacı vekili dava dilekçesinde; Torbalı 3....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; davalılara husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususuna ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tellallık sözleşmesinden kaynaklı davacının davalılardan alacak isteminden ibarettir. Mahkememizce öncelikle çözülmesi gerekli husus davalıların husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı ile dava dışı... A.Ş. ve ... A.Ş. arasında akdedilen 07/10/2019 tarihli hizmet bedeli sözleşmesi ile anılan şirketlere ait enerji projelerinin bütün halinde satış/devir işlemine aracılık etmeyi üstlendiği, davacının aracılık faaliyetlerini yerine getirdiği, işlem bedelinin yüzde 1 artı KDV dahil hizmet bedelinin davalılardan tahsilini talep ettiği, buna karşılık davalıların ise sözleşmede imzalarının bulunmadığından bahisle husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Ltd Şti bünyesinde yapıldığı, sözleşmenin konusunu 34 XX 301 plaka 2000 model Opel Astra marka arabanın oluşturduğu , araç bedelinin 27.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, sözleşme esnasında davacı tarafından 10.000,00 TL kapora verildiği, kalan 17.000,00 TL borcun 30/03/2019 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, tarafların aracın iade ediliş sebebinin birbirinden farklı olduğu, uyuşmazlığın satış anında davalılara verildiği sözleşme ve davalıların ikrarıyla da sabit olan 10.000,00 TL'nin aracın davalılara iadesi sonrası davacı yana iade edilip edilmediği hususunda toplandığı konusunda bir tereddüt yoktur. Her ne kadar davalılar aracın taraflarına iadesi sonrası 10.000,00 TL'yi elden davacıya iade ettiklerini beyan etmiş ise de bedelin HMK'nın 200....
Dosya incelendiğinde taraflara arasında gayrimenkul satımına ilişkin şifai bir sözleşmenin yapıldığı, sözleşme karşılığında taraflarca adi yazılı bir sözleşmenin oluşturulduğu, bu sözleşme uyarınca davacı alıcının davalıya 10.000 Dolar kapora vermiş olduğu, ancak söz konusu satışın yapılmaması nedeniyle ödenen kaporanın iadesi konusunda mahkememizde davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, yazılı şekil şartı aranan simsarlık sözleşmesinde davalı şirketin sözleşmenin tarafı olarak kabulü için şirketi temsilen sözleşmenin imzalanması gerekmektedir. İmza, davalı gerçek kişinin şahsı adına atıldığından, davalılardan ... Şirketinin sözleşmenin tarafı olmadığı, simsarlık sözleşmesi kapsamında alacaktan sorumlu olmayacağı dikkate alınarak, davanın davalı şirket yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulü isabetli olmamıştır. Davalı şirket vekilinin istinaf başvurusu bu nedenle kabul edilmiş, hüküm HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca düzeltilmiştir.TBK'nın 521/1. maddesi uyarınca simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Simsarlık sözleşmesi, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Davalı, şartların gerçekleşmesi hâlinde, davacıya karşı sözleşme ile yükümlendiği ücretten sorumludur (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/36598 E 2015/35239 K. 02/12/2015 T.)....
Buna göre taraflar arasında simsarlık (tellallık) sözleşmesi bulunduğu, tarafların ticari/mesleki amaçla hareket ettiği, bu nedenle tüketici tanımına uymadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir." şeklinde karar verilmiştir. Eldeki davada, davacı ile davalı arasında 14.500.TL+kdv olarak ... parsel sayılı taşınmazdaki kargir ev niteliğindeki taşınmazın, davalı tarafından önokul ve gündüz bakımevi olarak kiralanması için simsarlık yapıldığı, davalı tarafından gönderilen havale dekontlarından 26.08.2021 tarihli dekontun açıklama kısmında, 77 sk no:15 için kapora gönderilmiştir, sözleşme olmadığı takdirde iade edilecektir, şeklinde açıklama yapıldığı, sonraki tarihlerde, bir kısım ödemelerin de yapıldığı, açıklama kısmına 77 sk No:15 yazıldığı anlaşılmıştır....
GEREKÇE:Dava, taşınmaz satışına ilişkin olarak verildiği ileri sürülen kaporanın tahsili istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta bilgisayar mühendisi olan davacı ile davalının imalatını üstlendiği inşaat projesi kapsamında yer alan konut niteliğindeki bağımsız bölümün satışına ilişkin adi yazılı sözleşme imzalandığı, davacının kapora ödediğini, sözleşmeden dönüldüğünü, davalının ödenen bedeli iade etmeyi taahhüt ettiği halde geri ödeme yapmadığını ileri sürdüğü hususu uyuşmazlık konusu değildir. Çekişme, davacının, davalıya kapora bedeli olarak ödediğini ileri sürdüğü tutarın iade edilip edilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesinde kapsamı, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olarak düzenlenmiştir....
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1.HMK. m. 341/2, 346 ve 352 uyarınca KESİNLİK NEDENİYLE davacının istinaf dilekçesinin reddine, 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davacıdan alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin olarak yatırılan 35,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 18,50 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK'nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 29/12/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi....
İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, davacının yapılan sözleşme nedeniyle davalıya 30.000,00 TL kapora verdiğini, celp edilen tapu kayıtlarına göre taşınmaz üzerinde ipotekler bulunduğunu, bu nedenle satıcının edimini yerine getiremediğini gerekçe göstererek itirazın iptaline karar vermiş, inkar tazminatına yönelik talebi ise reddetmiştir. Dosya kapsamında taraflar arasında yapılan 06/05/2015 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi mevcuttur. Sözleşme incelendiğinde davacı ve davalının İstanbul Pendik İlçesindeki bir bağımsız bölümün satışı hususunda anlaştıkları, satış bedelinin 410.000,00 TL olduğu, 30.000,00 TL kapora olarak verilmiş olduğu görülmektedir. Taraflar arasında 30.000,00 TL'nin gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince kapora olarak verildiği hususunda bir uyuşmamazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme gayrimenkul satışına ilişkin olduğundan Medeni Kanununun 706. Maddesi, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya araç satımı nedeniyle ödenen bedelin (kapora) iade edilip edilmeyeceği konusundadır. 2918 sayılı KTK'nın 20/d-son hükmüne göre; "noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir." Bu hüküm uyarınca, KTK hükümlerine tabi bir aracın noterde resmi şekilde satılması gerekir. Noterde resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmesi geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde ise taraflar 6098 sayılı TBK'nın 77- 82. maddeleri uyarınca aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermelidir. Taraflar arasında sözleşmenin varlığı hususunda ihtilaf bulunmadığı hallerde yapılan ödemelerde kapora veya araç bedeli şerhinin varlığı halinde bu ödemeler ihtilafsız olan sözleşme kapsamında yapılan ödemeler olarak kabulü gerekecek olup bunun başka bir borcun ifası kapsamında yapılan ödemeler olduğuna yönelik iddia halinde ispat yükü bunu iddia eden kişide olacaktır....