Bilahare 21.01.2010 mahsup tarihi itibarıyla, davacı sigortalının hak ettiği 33.102,18 TL birikmiş yaşlılık aylıklarından, önce anılan 31.894,29 TL kurumun asıl aylık alacağı düşülmüş, bakiye 1.207,89 TL ise, yukarıda belirtilen işlemiş faiz alacağından mahsup edilmek suretiyle, davacı borcunun 33.149,51 TL olarak Kurum tarafından belirlendiği anlaşılmaktadır....
olan 01.07.2013 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yine aynı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü maddede, 1.4.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmünün uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. 4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 81 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları kademelendirilmiş ve 1.4.1981 tarihine göre 18 yaş ile ilgili sınırlamanın sadece 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesini kapsadığı, bu nedenle geçici 81 inci maddeye göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmayacağı talimatlandırılmış olmasına rağmen uygulamada ünitelerce farklı işlemlerin yapıldığı anlaşılmıştır. Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir....
İş Mahkemesi Tarihi : 12.12.2013 No : 2008/153-2013/859 Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin belirlenmesi, aylığa hak kazandığının ve ödenmeyen aylıkların ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun; “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinin 5561 sayılı Kanunla değişik (c) fıkrasında; beş yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı açıklanmış; “Ana ve babaya aylık bağlanması” başlıklı 69’uncu maddesinde; hak sahibi konumundaki ana ve babanın aylığa hak kazanabilmesinin ilk koşulu; sigortalının ölümü tarihinde, eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamının, sigortalıya ait aylıktan aşağı olması olarak belirtilmiştir....
Hukuk Dairesi'nden geçip kesinleşen hükme dayalı davacı konut yapı kooperatifinin hak sahipliğinin tespiti, davacı payına düşecek mesken ve dükkanların kura ile belirlenmesi ve davacıya isabet edecek olan miktarın verilmesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (23.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır.SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : SİGORTALI MURİSLERİNİN HAK SAHİPLİĞİNİN BELİRLENMESİ İSTEMLİ Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı kararı, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olduğundan, temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun anılan kararına göre, dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 07.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacının ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile davacıya babasından dolayı 15.02.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine şeklindeki hükümde bir isabetsizlik yok ise de, her bir aylığa hak ediş tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, faizin başlangıç tarihi olarak dava tarihinin belirlenmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanmalıdır. ./.....
Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline, fazla ödenen primlerin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının maluliyetinin tespiti ile tespiti takip eden aybaşından itibaren malulen emekliliğine karar verilmesi ve aylığa hak kazandığı tarihten itibaren aylıklarının yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili ile aylığa hak kazandığı tarihten itibaren Kuruma fazladan ödediği primlerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir....
sayılı Yasa'nın 26.maddesinde aylığa hak kazanmanın diğer şartları da sayılmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ise "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir....