"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya kapsamından; davacıların murisi ...’in 24/02/2005 tarihinde Ziraat Bankası A.Ş.’den kredi kullandığı, ancak hayat sigortası talebinde bulunmamasına rağmen otomatik olarak yapılan hatalı işlem sonucu sehven prim alınarak 2005, 2006 ve 2007 yıllarında hayat sigortası yapıldığı, farkedilince sehven alınan sigorta primlerinin iade edildiği anlaşılmış olup, sehven düzenlendiği belirtilen bu sigorta poliçeleri, poliçeler için yapılan prim tahsilatları ve bu prim tahsilatlarının iadesine ilişkin belgeler bulunmamaktadır....
Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Muris, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir....
Davalı banka vekili; kredi kullanımı sırasında hayat sigortası yapılmasının zorunlu olmadığını, davacıların murisine ilk kredinin kullandırılması sırasında yapılan hayat sigortası poliçesinin süresinin 24.11.2010 tarihinde dolduğunu ve talep olmadığı için yenilenmediğini, Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi ile Üreten Çiftçim Paket Sigorta Poliçe'nin ise sadece kaza sonucunda meydana gelen vefat nedeniyle teminat ödenmesi koşulunu içerdiğini, davacıların murisinin kalp krizinden dolayı vefat etmesi nedeniyle ferdi kaza teminatından yararlanmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacıların öncelikli olarak sigorta şirketine başvurmaları gerektiğini, müvekkili bankanın alacağını dilediği teminattan alma hakkının mevcut olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Kredi bağlantılı hayat sigortası hakkında bankanın 08.03.2013 tarih ve 86 sayılı yönergesinin 17/1 maddesinde, 11.03.2013 tarihinden itibaren kullandırılacak konut, taşıt ve ipotekli bireysel finansman kredilerinde uygulanan 85 yaş sınırının 70 yaşa indirildiği, bu nedenle 70 yaş üzerindeki müşteriler için sigorta yenilenmesi yapılmayacağı bildirildiğinden banka tarafından söz konusu kararın 08/03/2013 tarihinde sigortalının bankaya bildirdiği cep telefonuna SMS yoluyla bildirildiği görülmüştür. Davalının dayandığı yönerge, davacıların murisi ile kredi sözleşmesi imzalandıktan sonra çıkartılmıştır.Davada uygulama yeri bulunmamaktadır. Davalı banka hayat sigortasının yenilenmeyeceğini açıkça bildirmiş olduğundan murisin sigorta yenileme yükümlülüğüne aykırı davrandığından ve murisin kusurundan söz edilemez.Hatalı bildirim yapan ve hayat sigortası yapılmamasına neden olan Davalı banka tam kusurludur....
KARARI ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi'nce "...Dava ve cevap dilekçesi içeriğine göre davacılar murisinin dava dışı şirketten araç alırken kullanılan kredi nedeniyle davalıya hayat sigortası yaptırdığı tartışmasızdır. Davacı tarafça murisin kredi kullanımı sırasında düzenlenen hayat sigortası uyarınca miras bırakanları vefat ettiği halde davalı şirketin kendilerine sigorta tazminatı ödemediğini iddia ederek, davalı şirketten tazminat, davalı tarafça davanın reddi talep edilmiştir. Somut olayda davacıların, dava dışı şirketten araç kredisi kullanan ve bu sırada vefat eden kişinin mirasçıları olduğu, miras bırakan ...'ın araç kredisi çekerken, hayat sigortası düzenlendiği, yine miras bırakanın hayat sigortası katılım beyanında "......
Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya diyabet hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....
Değerlendirme 1.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda (SK) “Sigorta Sözleşmeleri” başlığı altında sigorta sözleşmelerinin kapsamı ve kurulması hakkındaki hükümlere yer verilmiş, ancak sigorta sözleşmesi tanımlanmamıştır. Sigorta sözleşmesi yukarıda açıklanan 6102 sayılı TTK’nın 1401. maddesinde tanımlanmıştır. 2. Sigorta sözleşmeleri her iki tarafa hak ve yükümlülükler yükleyen, karşılıklılık güven ve iyi niyet esasına dayalı olarak kurulan sözleşmelerdir. 3.Krediye bağlı hayat sigortalarına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu’nda veya 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda (SK) herhangi bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, SK.nın 11. meddesi uyarınca hazırlanmış ayrı bir krediye bağlı hayat sigortası genel şartı da bulunmamaktadır. Bu nedenle uygulamada, krediye bağlı hayat sigortası sözleşmeleri, hayat sigortalarının özel bir türü olduğu gözetilerek, hayat sigortası sözleşmelerine ilişkin düzenlemeler ve hayat sigortası sözleşmesi genel şartları çerçevesinde akdedilmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2018 NUMARASI : 2017/46 ESAS, 2018/278 KARAR DAVA KONUSU : (Hayat Sigortası Kaynaklı) KARAR : Bilecik 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 21/06/2018 tarih 2017/46 esas 2018/278 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin murisi Ramazan Erdem'in 16/06/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu vefat ettiğini, vefatından önce T.Vakfılar Bankası T.A.O.'dan 31/05/2013 tarihinde 35.000,00 TL tutarında 60 ay vadeli kredi kullandığını ve kullanılan bu kredi için davalı tarafından 5 yıl süreyle hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini öğrendiklerini ve davalı sigorta şirketine başvurduklarını, şirketin başvuruya yazılı olarak cevap vermediğini belirterek 35.000,00 TL vefat tazminatından kalan banka borcunun ödenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 1.000,00 TL poliçe bedelinin mirasçılara ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Hayat sigortası sözleşmesi, belli bir kişinin ölümü veya hayatta kalması halinde sigorta şirketinin lehtar olarak belirlenen kimseye sözleşmede öngörülen sigorta bedelini ödemesi esasına dayanmaktadır. Krediye bağlı hayat sigortası sözleşmesi ise, kredi alanın ölümü halinde bakiye kredi borcunun ödenmesini teminat altına alan özel bir hayat sigortası türüdür. Sözleşmenin kredi kuruluşu veya kredi borçlusu tarafından akdedilmesi önem taşımaksızın her iki halde de, “sigortalı” sıfatı kredi borçlusuna; “lehtar” sıfatı ise kredi kuruluşuna ait olmakta ve uygulamada, her iki ihtimalde de, prim borcu ek bir kredi sözleşmesi ile kredi borçlusundan tahsil edilmektedir....
Hayat sigortası sözleşmesi, belli bir kişinin ölümü veya hayatta kalması halinde sigorta şirketinin lehtar olarak belirlenen kimseye sözleşmede öngörülen sigorta bedelini ödemesi esasına dayanmaktadır. Krediye bağlı hayat sigortası sözleşmesi ise, kredi alanın ölümü halinde bakiye kredi borcunun ödenmesini teminat altına alan özel bir hayat sigortası türüdür. Sözleşmenin kredi kuruluşu veya kredi borçlusu tarafından akdedilmesi önem taşımaksızın her iki halde de, “sigortalı” sıfatı kredi borçlusuna; “lehtar” sıfatı ise kredi kuruluşuna ait olmakta ve uygulamada, her iki ihtimalde de, prim borcu ek bir kredi sözleşmesi ile kredi borçlusundan tahsil edilmektedir....