Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2018 NUMARASI : 2017/46 ESAS, 2018/278 KARAR DAVA KONUSU : (Hayat Sigortası Kaynaklı) KARAR : Bilecik 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 21/06/2018 tarih 2017/46 esas 2018/278 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin murisi Ramazan Erdem'in 16/06/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu vefat ettiğini, vefatından önce T.Vakfılar Bankası T.A.O.'dan 31/05/2013 tarihinde 35.000,00 TL tutarında 60 ay vadeli kredi kullandığını ve kullanılan bu kredi için davalı tarafından 5 yıl süreyle hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini öğrendiklerini ve davalı sigorta şirketine başvurduklarını, şirketin başvuruya yazılı olarak cevap vermediğini belirterek 35.000,00 TL vefat tazminatından kalan banka borcunun ödenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 1.000,00 TL poliçe bedelinin mirasçılara ödenmesini talep ve dava etmiştir....

Davalılar murisinin davacı bankadan kullanmış olduğu kredi evrakları arasında; kullanılan krediyi teminat altına almak amacıyla dava dışı Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş'nin sigortacısı olduğu hayat sigortası poliçesinin düzenlenip sigorta poliçesinde davacı bankanın dain mürtehin ve 1. lehtar olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, kredinin teminatı olan sigorta poliçesi davacı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlenmiştir. Sigorta poliçesinde de lehtar bankadır. Sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere hayat sigortası yaptırmıştır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf ile imzalanan sigorta sözleşmesinde muhattabın Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş. olduğunu, söz konusu şirketin Türkiye Hayat Emeklilik çatısı altında birleştiğini, müvekkil banka ile ilgisi bulunmadığını, davacı ile imzalanan kredi sözleşmesinde sigorta konusunda müvekkili bankanın herhangi bir yükümlülüğünün de bulunmadığını, Ankara İl Tüketici Hakem Heyeti'nin 06.09.2019 tarih 0738 karar nolu kararında da davacı tarafından şikayet edilenin Ziraat Hayat ve Emeklilik AŞ olduğunu, ayrıca davacı her ne kadar dava dilekçesinde sigorta sözleşmesinin bilgisi dışında, hukuka aykırı olarak yapıldığını iddia etmiş ise de Bireysel Kredi Başvuru Formu'nda açıkça, davacının kendi el yazısı ile "talep ettiğim krediye ilişkin hayat, konut DASK sigortasının yapılmasını ve kredi vadesi boyunca yenilenmesini talep ediyorum" şeklinde imzalı talebinin bulunduğunu beyan ederek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir....

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı sigorta şirketinin 05.01.2012 ile 05.01.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiği ... nolu poliçenin akdi sırasında sigortalının kanser hastalığı olup olmadığı, kanser hastalığını kasten gizleyip gizlemediği, dolayısıyla ihbar yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı hususlarının tespitinden sonra, TTK'nun 1435 maddesi ile Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-3 maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak, davacıların sigorta tazminatı isteyip isteyemeyeceklerinin belirlenmesi ile ilgilidir. Toplanan delillerden, davacıların murisi olan ...'nun dayanak sigorta poliçesinin düzenlendiği 05.01.2012 tarihinde kanser hastası olduğu, bu hastalığını davalı e-imza e-imza sigorta şirketinden gizlemediği, davalı sigorta şirketinin sigortalının bilgisi dışında nizalı poliçeyi düzenlediği, TTK'nun 1435 maddesi ile Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-3 maddesi kapsamında araştırma yapmadığı anlaşılmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2021/19 ESAS 2021/219 KARAR DAVA KONUSU : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....

    , T5 rızası ile müvekkili bankadan hayat sigortası yapılması talebinde bulunduğunu, Kanun ve Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere kredi kullanan adına hayat sigortası düzenlenmesi zorunluluğu bulunmadığını, mahkemece ihtimaller üzerinde durulduğunu, subjektif yorum yapılmak suretiyle karar verildiğini, yine davacı T5'nın talebi doğrultusunda T5 lehine hayat sigortası yaptırıldığını, kefil T5'nın kimlik bilgilerinin yazılı olduğu poliçeye imza atmış olması da kendi hak ve hesabına hayat sigortası poliçesi düzenlenmesini istediğine ilişkin yazılı belge olduğunu, 05.05.2016 tarihli Güvenli Hayat Sigortası Poliçesi harici bir poliçe olup kullanılan kredi ile bağlantılı olmadığını, davacı T5 kullanılan kredileri ödemekten kaçınmak amacıyla kendince kötü niyetli bir girişimde bulunmuş olup sonuç alamadığını fark ettiğinde ise işbu haksız ve hukuka aykırı davayı açtığını, babasının ölümünden iki dakika önce hayat sigortası yaptıran davacı T5'nın kötü niyetli olduğunun açık olduğunu beyan...

    Banka ile muris arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin eki olan ve kredi taksitlerini gösteren cetvelde ise yılda bir kez ödenecek kredi taksitine sigorta pirimi de eklenmek suretiyle kredi borcunun biteceği 07.10.2020 tarihine kadar murise hayat sigortası yaptırılacağı güvencesi verilmiştir. Zaten üst paragrafta incelenen çerçeve sigorta aktine göre de muris kredi kullanmak suretiyle bu poliçeye dahil olmuştur. Davalı bankanın acente sıfatıyla sigorta primini de vefattan önce tahsil ettiği hususu da uyuşmazlık konusu değildir....

      hayat sigortası yapılamayacağının açıkça vurgulandığını, kanunsuzca uygulanan bu zorunlu hayat sigortasını politikasının iptaline ve zorunlu hayat sigortası için kesilen miktarın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ün davacı ile yaptığı Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak traktör kredisi kullandığını bu kredi hesabından traktörün tamiratı için yapılan traktörün kasko sıgortası ile davalıların murisi için ferdi sigorta ve kredi sözleşmesinin kefili ... ...'in hayat sigortası primlerinin mahsup edildiğini, ancak anılan kefilin değil aslında müvekkillerinin hayat sigortasının yapılmasının gerektiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, müvekkillerinin kredi sözleşmesinden dolayı davalı bankaya borçlarının bulunmadığının tespitine veya traktör üzerindeki banka rehninin kaldırılmasına ya da dava dışı kefilin hayat sigortası bedelinin davalı bankadan tahsil edilip müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu