in Deniz Bank Kozan-Adana şubesinden çekmiş olduğu krediye istinaden davalı sigorta şirketince ferdi kaza ve hayat sigortası yapıldığını, sigorta süresinde sigortalı ...'in 02/07/2014 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, sigorta alacakları için davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, 79.971,00 TL'nin 09/07/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, muris ...'in müvekkili şirketin nezdinde 13125924 sayılı ferdi kaza sigortası, 13135577 nolu Hayat Sigortası Poliçesi düzenlettirdiğini, Ferdi Kaza Sigortası kapsamında belirlenmiş bulunan teminat tutarı 74.571,00 TL'nin 24/12/2015 tarihinde poliçede daini mürtehin sıfatına haiz Denizbank A.Ş....
Davacıların murisi ile davalı Banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin, “Sigorta Hükümleri” başlıklı 8.3 maddesinde "Banka dain ve mürtehin olacak şekilde Banka ile mutabık kaldığı ve aşağıda yer alan prim ödeme koşulları kapsamında Banka'nın acentesi olduğu sigorta şirketine veya dilediği sigorta şirketine karşılıklı mutabakata varılmak suretiyle, Kredili müşteri, hayat sigortası yaptıracağını, (Konut finansman kredisi kapsamında kullanılacak kredilerde konut sigortası ve hayat sigortası yapılması isteğe bağlıdır) sigorta sözleşmelerini Banka alacağının tamamen tahsil edileceği tarihe kadar yenileteceğini, mevcut/ yapılacak/ yenilenecek tüm sigorta poliçelerinin üzerinde Banka'nın adına dain ve mürtehin olarak gösterileceğini, Söz konusu hayat sigortası poliçesinde Banka'nın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi nedeniyle, sigorta süresi içinde kredili müşterinin vefatı halinde sigorta şirketince ödenecek tazminattan ödeme günündeki Banka'ya olan borcun mahsubundan sonra kalacak olan...
Sigorta A.Ş. arasındaki ticari kredi ilişkisi değil, muris ile davalı sigorta şirketi arasındaki hayat sigortası sözleşmesidir. Buna göre, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde değil, Tüketici Mahkemesinde görülmesi gereklidir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 16.05.2017 tarih ve 198/5526 sk.; Ankara BAM 13. HD.nin 02.05.2019 tarih ve 684/777 sk.; Samsun BAM 3. HD.nin 07/04/2022 tarih ve 227/631 sk.; Samsun BAM 3. HD.nin 14.02.2019 tarih ve 86/178 sk.; Adana BAM 4. HD.nin 27.02.2020 tarih ve 296/276 sk.). Bu sebeplerle, dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların murisi ile davalı sigorta şirketi arasında dava dışı banka tarafından kullandırılan zirai kredi kapsamında tesis edilen hayat sigortası poliçesinden kaynaklandığı, davanın dayanağı hayat sigortası sözleşmesi olup banka ile akdedilen kredi sözleşmesi ve kredinin niteliği uyuşmazlığın hukuki nitelemesinde etkili olmadığı, zira hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, çiftçi vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek bulunmadığı, davacıların murisi gerçek kişi olup tacir sıfatı da bulunmadığı, bu kapsamda davacıların murisi tüketici olup davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak alacak talebinde bulunulduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine...
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, davalı bankanın murise konut kredisi kullandırılması esnasında ihtiyari hayat sigortası yönünden yeterli bilgilendirme yapıldığı iddiasının ispatlanmamış olmasına, buna göre bankanın murise bağlı hayat sigortası yaptırılmamasından kaynaklı davacının uğradığı zarardan sorumlu tutulmasının gerekmesine, mirasçı ve aynı zamanda kefil olan davacı tarafından murisin ölümünden sonraki dönemde bankaya toplamda 112.298,00 TL ödenmiş olmasına göre sair istinaf itirazları yerinde değildir....
Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacıların murisi Selahattin Yayla'nın dava dışı bankadan tüketici kredisi kullandığı, kerdinin kullanımı sırasında kredinin teminatı olarak hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçe yürürlükte bulunduğu sırada davacıların murisinin vefat ettiğini, bu nedenle sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat davası açtığı, yargılama devam ederken sigorta polçesi dain'i mürtehin hakkı sahibi İş Bankası'nın 30/05/2015 tarihli yazıları ile hayat sigortası poliçesi açısından yasal varisler tarafından açılan davaya kayıtsız şartsız muvafakatımız bulunmaktadır, şeklinde açılan davaya muvafakat verdiği, mahkemece Adli Tıp Kurumundan davacıların murisinin hayat sigortası poliçesi tanzim tarihinden önce var olan bir hastalık ile davacıların murisinin ölümü arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı yönünde rapor istendiği ancak Adli Tıp Kurumu raporunda; davacıların murisinin ölüm sebebini açıkça belirttiği, davacıların murisinin sigorta poliçesi tanzim tarihinden...
kabulü ile; 1- 215002635 numaralı poliçeden kaynaklanan 52.235,46- TL ve yine 216005180 numaralı sigorta poliçesinden kaynaklı 50.670,04- TL olmak üzere toplam 102.905,50- TL alacağın taleple bağlı kalmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara ödenmesine, " şeklinde karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, muris Muharrem Topal'ın davalı bankadan kredi kullandığını, muris hakkında hayat sigortası yapıldığını, murisin ölümü nedeniyle kredi borcunun hayat sigortasından karşılanmadığını ileri sürerek, murisin borcu nedeniyle ödenen bedelin davalıdan tahsiline yönelik eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....
Somut olayda; davacılar miras bırakanının tüketici olduğu ve davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın açıldığı 10.10.2014 tarihi itibari ile davanın Tüketici Mahkemesi'nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece yanlış değerlendirme ile Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılması doğru değil ise de; ...’da ayrı bir Tüketici Mahkemesi bulunmaması ve tüketici işlemlerinden kaynaklı davalara münhasıran ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla baktığı anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibari ile doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 892,34 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 4.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....