Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya diyabet hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Dava, hayat sigortasından kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Ziraat Bankasından Muris Hasan Hüseyin Tüzen'in banka ile yapmış olduğu sözleşmeler, kredili hayat sigortası katılım sertifikası, ödeme dekontları ve ödeme planları getirtilerek incelenmiştir. Davacılar murisi Hasan Hüseyin Tüzen'in davalı Ziraat Bankası A.Ş. Den 31.12.2012 tarihinde 48 ay vadeli 18.000,00- TL tüketici kredisi çektiği, Ziraat Emeklilik A.Ş. Tarafından sabit teminatlı hayat sigortası poliçesi düzenlendiği ve poliçe teminatının 18.900,00- TL olduğu, hayat sigortası prim tutarı olan 4.100,94- TL nin sigortalı muris tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Kredinin ise murisin mirasçıları tarafından ödendiği görülmektedir.......

KARAR Davacı, ihtiyaç nedeniyle davalı bankadan çektiği 35.000,00 TL bedelli kredi için kendisinden 3.750,23 TL sigorta bedeli kesildiğini, hayat sigortası yaptırmanın zorunlu kılındığını, beş yıllık primin peşin olarak alındığını bu kesintinin haksız olduğu ileri sürerek haksız alınan sigorta bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının hayat sigortası yaptırmayı talep ettiğini, tarafların müzakeresi sonucunda sigorta yaptırılmasının kararlaştırıldığını ve bu durum haksız şart oluşturmayacağını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı banka tarafından davacıdan beş yıllık sigorta priminin müzakere edilmeden peşin tahsil edildiği bu durumun haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı taraf, sigorta şirketince murisin sigorta tarihden önce kanser tedavisi gördüğü ve sigorta sözleşmesine göre önceden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında olduğundan ödeme yapılmayacağının bildirilmesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Somut uyuşmazlıkta; sigorta poliçelerinin, davacı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Muris, kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere davacı bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Sigorta poliçesinde lehtar, davacı olup hayat sigortası sertifikasında ikinci maddede sigortanın birinci derece hak sahibinin borcu ve ferilerini geçmemek üzere davacı banka olduğu açıkça yazılmıştır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir....

      Sigortası, ... Sigorta Konut Paket ... sigortası başvuru formları doldurularak, konut sigortası, Dask sigortası ve ... sigortası yapılması için talimat verdiğini, sigortanın ayrıca ilk yıl ve ... ödemelerinin devam ettiği yıllarda yenilenmesi sigorta primlerinin hesaptan alınması, hesapta yeterli para bulunmaması halinde artı para ... limitinden karşılanması hususunda talimat verdiğini, bankanın ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/435 Esas KARAR NO : 2021/866 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan), Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 04/09/2020 KARAR TARİHİ : 18/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan), Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Muris ... ile davalı arasında, murisin ......

          olmadığını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak banka tarafından kesintisi yapılan hayat sigortası adı altındaki 65.151,42 TL'nin kesinti tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek yasal faiziyle bedelin taraflarına iadesine, hayat sigortası kesintisinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          KARAR Davacı banka, davalı ile imzalanan konut kredisi sözleşmesinin 16. maddesinde hayat sigortası yapmaya ve yenilemeye yetkili kılındıkları halde, davalının Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat ederek ... olduğu hayat sigortası pirim bedellerini talep ettiği ve talebinin kabul edildiğini ileri sürerek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, hayat sigortasının kredi sözleşmesinin yanında zorunlu olarak yapılması gereken bir sigorta olmadığı gerekçesiyle, davalının rızası olmadan hayat sigortası poliçesinin yenilenemeyeceğinin ve 07.06.2008 tarihinden sonrası için banka tarafından yenilettirilen sigorta poliçesi primlerinin davalıdan talep edilemeyeceğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı banka tarafından temyiz edilmiştir....

            DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ : *** Mahkememize açılan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kanser hastası olduğunu, herhangi bir taşınmazı bulunmadığını, vergi mükellefi olmadığını, herhangi bir yerde çalışmadığını, babasının vefat etmesi nedeniyle 2.189,48-TL ölüm aylığını aldığını, başkaca bir geliri bulunmadığını, bu nedenle adli yardım talepleri bulunduğunu, müvekkili ile davalı ...Ş. arasında *** tarihinde Hayata Devam Sigortası akdedildiğini, poliçede belirtildiği tarihlerde müvekkilinin düzenli olarak ödemelerini yaptığını, akabinde müvekkilinin kanser hastalığına yakalandığını ve bu hastalığın poliçenin devam ettiği süre içinde tespit edildiğini ve rizikonun gerçekleştiğini, poliçenin yürürlükte olduğu sürede Memorial hastanesinde ameliyat olduğunu ve tedaviye başladığını, farklı hastanelerden...

              Davalı banka, altı adet sigorta poliçesi bulunduğunu, sadece ölüm tarihinde devam etmekte olan bir sigorta poliçesi için ödeme yaptığını, diğer hayat sigortalarının yenilenmediğini 2011/9126-18525 ve yenileme yükümlülüğünün de sözleşme gereğince muriste olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı banka ile davacıların murisi arasında düzenlenen kredi sözleşmelerinin 9.3 veya 9.5 maddelerindeki düzenlemelerde, hayat sigortası ile davalı bankaya değil, kredi borçlusuna bir yükümlülük getirildiği açıktır. Ancak somut olayda davalı banka, 29.1.2009 tarihinde sona eren 38.000 TL.lik hayat sigortasını yenilemiş ve 29.1.2009 başlangıç tarihli 23.568.30 TL.lik hayat sigortası poliçesi düzenlenmiştir. Murisin ölümü üzerine, bu miktar kredi taksidi ödenmiştir. Davalı banka, başlangıç tarihleri 27.12.2008 ve 28.12.2008 olan toplam 276.905.57 TL değerindeki üç adet poliçeyi de yenilemek istemiş ve diğer davalı sigorta şirketine başvurmuştur....

                UYAP Entegrasyonu