Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Emeklilik ve Hayat Sigortası A.Ş. tarafından sigortalandığını ve kanuna göre sigorta ettirenin sigorta süresi içerisinde vefat halinde söz kredi borcunun sigorta şirketinden karşılandığı ve bunu bankanın sigorta şirketinden talep etme hakkı olduğunun belirtildiğini, kredinin sigorta kapsamında olduğunu, sigorta poliçesinin iptal edildiğine ve cayma hakkının kullanıldığına ilişkin hiçbir kayıt ve evrakın olmadığını beyanla, şimdilik 3.000,00TL hayat sigortası vefat tazminatının ödeme tarihi olan 24/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilinie karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müteveffanın kendisine var olan sağlık sorunlarını gördüğü tedavileri ve kullandığı ilaçları, beyan yükümlülüğüne aykırı davranarak müvekkili şirkete beyan etmemiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur....

    Somut uyuşmazlıkta; sigorta poliçelerinin, davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır....

      Sözleşmenin 9/2. maddesinde, davacının açılan kredi nedeniyle bankanın belirlediği bedel ve şartlarda, kendisinin seçeceği sigorta şirketine hayat sigortası yaptırmayı, önceden yapılmış hayat sigortası bulunması hâlinde, ilgili sigorta poliçesinde bankanın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde gerekli değişikliği yaptıracağını ve poliçeyi bankaya teslim edeceğini, ölümü durumunda ilgili sigorta sonucu ödenecek tazminattan o tarihte bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak tutarın mirasçılarına ödenmesini beyan ve kabul ettiği belirtilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 26.08.2008 tarihli konut finansmanı sözleşme öncesi bilgi formunda davacıdan hayat sigortası poliçe ücreti 3.759,00TL’nin tahsil edileceği belirtilmiştir. Ancak davacıya sözleşme ve sözleşme öncesi bilgi formunda belirtilen hayat sigortası poliçesi yerine 03.09.2008 tarihli ferdi kaza sigortası poliçesi yapılmıştır....

        Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketi ile davacı banka arasında bağ olduğunu, sigorta şirketinin üzerine düşen hukuki sorumluğu yerine getirmekten kaçındığını, davacı bankanın haksız ve ve dayanaksız icra takibi yaptığını, davacı banka ile hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketinin çıkarlarının aynı yönde olduğunu, Bakırköy 21.Noterliği'nin 19/09/2019 tarih, 12269 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıdan yasal haklarını talep ettiklerini, kredi kullanımı sırasında müteveffaya hayat sigortası yapılırken düzenlenen hayat sigortası sağlık anketi ya da sağlık tarama belgesinde müteveffanın sadece okudum anladım diyerek kendi el yazısıyla yazdığını diğer tüm kısımları ilgili banka/sigorta şirketi çalışanının kendisinin doldurduğunu, müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin bir belge istenmediğini, kredi sözleşmesinin yapıldığı banka...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/444 Esas KARAR NO : 2023/620 Karar DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 05/07/2021 KARAR TARİHİ : 18/07/2023 BİRLEŞEN .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2022/... E. 2022/... K. DAVA : Sigorta DAVA TARİHİ : 17/06/2022 KARAR TARİHİ : 22/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davanın konusu itibariyle zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu, bu nedenle 25.05.2021 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak yapılan görüşme sonucunda anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin murisi ... ... ...'ın 16.11.2017 tarihinde ......

          Davacı taraf, davalının murisi olan Osman Ünay'a kullandırılan tüketici kredisinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili için icra takibi başlatmış olup, davalılar ise; murisleri için hayat sigortası yaptırıldığını ve borcun sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Dosyadaki belgelerin tetkikinden; davacı banka tarafından davalıların murisi olan Osman Ünay'a 12/02/2015 tarihinde tüketici kredisi kullandırıldığı, 12/02/2015- 12/02/2016 tarihlerini kapsayan Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş.tarafından düzenlenen kredi hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, davalıların murisinin 17/08/2016 tarihinde vefat ettiği, mütakip yıllar için hayat sigortasının yenilenmediği anlaşılmaktadır....

          Davalılar murisinin T1 Şubesi'nde iki adet vadesiz mevduat hesabı bulunduğu ve 25280856 nolu hesabın aylık 9,69 TL tutarındaki hayat sigortası prim taksitlerini ödemeye imkan verecek nitelikte olmasına rağmen, söz konusu hayat sigortası prim taksitlerinin bu hesaptan tahsil edilmediği, dolayısıyla davacı bankanın sigorta primlerinin tahsil edilmemesinde kusurlu olduğu, öte yandan ihbar olunan sigorta şirketi Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş'nin de hayat sigortası poliçesini sigorta ettiren davacı bankaya noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini istememesi, herhangi bir uyarıda bulunmaksızın hayat sigortası poliçesini iptal etmesi sebebiyle kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır....

          ın davalı bankadan kullanmış olduğu zirai işletme kredisi için müvekkiline hayat sigortası yapıldığını, sigorta işlemleri için müvekkilinin kullandığı krediden 2.365,00 TL kesinti yapıldığını, müvekkilinin kredi borcunu vaktinden önce 11/05/2011 tarihinde ödediğini, davalı bankanın yenilenen sigorta işlemleri ile ilgili olarak müvekkilinin hesabına 2.449,81 TL borç kaydettiğini, daha sonra 01/01/2011 tarihinden itibaren 75 yaş ve üzeri olanlar için hayat sigortası zorunluluğunun kaldırıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin 80 yaşında olduğunu, 2.449,81 TL borca müvekkili tarafından itiraz edildiğini, ancak olumlu sonuç alınamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 21/05/2012 havale tarihli dilekçesinde, dava konusu sigorta bedeli 2.500,00 TL'yi ihtirazi kayıtla davalı bankaya ödediğini belirtmiştir....

            Davacıların murisi ile davalı banka arasında imzalanan Kredi sözleşmesinin, “Kredi Hayat Sigortası Hükümleri” başlığı altında düzenlenen 10.maddesinde ise, "Kredili müşteri, Banka ile mutabık kaldığı ve aşağıda yer alan prim ödeme koşulları kapsamında, dilediği sigorta şirketine banka alacağının tamamen tahsil edileceği tarihe kadar hayat sigortası yaptırmayı, kredi ödeme süresi sonuna kadar hayat poliçesini yenilemeyi ve bu sigortada ... T.A.Ş. ......

              ve artan teminat sigortasının ödenmesini talep etmelerine rağmen sigorta şirketince “sigortalının önceden hastalığının bulunduğu” gerekçesi ile ödeme yapılamayacağının bildirildiğini belirterek, sigortalı ve mirasçıların sigorta bakımından borçlu olmadıklarının tespitine, kredi hayat sigortası teminatı kapsamında arta kalan şimdilik 20.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu