Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkindir....

Ticaret Merkezi A.Ş'ye satılmasına karar verildiğini, protokol hükümlerine aykırı hareket edilerek müvekkilinin hisse nispetinin % 38 oranında sabit olması gerekirken yönetim kurulu kararı ile diğer ortağa satılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 08/08/2008 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptali ile müvekkilinden talep edilen 1.045.000,00 TL'nin işlemden kaldırılmasına, müvekkilinin % 38'lik hissesinin sabit kalması ve müvekkilinin hissesinin satışına ilişkin 22/12/2009 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, olağanüstü genel kurul toplantısının usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, yeni yönetim kurulunun seçimi sonrasında davacı tarafından yapılan bir itirazın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    anlaşıldığını, akabinde yönetim kurulu tarafından genel kurulun hemen olağanüstü toplantıya çağrılarak bu hususta sermaye artışı iyileştirici önleminin genel kurula sunulmasına karar verildiğini, şirketin öz kaynaklarının borçlarını karşılamaya yetmediğini, TTK'nın 376....

      Noterliğinin 02.09.2020 tarih ve 18140 sayı ile tasdikli 31.08.2020 tarihli 2020/22 sayılı yönetim kurulu kararında sermaye artırımının KAP’da bildirildiği, yönetim kurulu kararının konusunun sermaye artırımı olduğu, dava konusu kararı alan yönetim kurulunun seçimine ilişkin olarak 10.08.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 9 numaralı kararın esas sözleşmenin emredici nitelikteki m.10-d ve m.7/6 hükümlerine aykırı, yok hükmünde olduğu ve iptali gerektiği, dava konusu yönetim kurulu kararının TTK m.391 uyarınca batıl olduğu, dava konusu yönetim kurulu kararının eşit işlem ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek taşınmaz satışı ve sair hususlara yönelik olarak yönetim kurulu tarafından alınan 31.08.2020 tarih ve 2020/22 sayılı kararın öncelikle yoklukla malul olduğunun tespiti, mahkeme aksi kanaatte ise TTK m.391 uyarınca batıl olduğunun tespit edilmesi veya iptal edilmesi istenilmiştir....

        Nisaba ilişkin şart dışında bu hüküm kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulu kararına da uygulanır. Yönetim kurulu, rüçhan hakkının sınırlandırılmasının veya kaldırılmasının gerekçelerini; yeni payların primli ve primsiz çıkarılmasının sebeplerini; primin nasıl hesaplandığını bir rapor ile açıklar. Bu rapor da tescil ve ilan edilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre ancak haklı sebeplerin varlığı halinde ve esas sermayenin %60'nın olumlu oyu ile ortakların rüçhan hakkı sınırlandırılabilir. Dava konusu esas sözleşme değişikliğinde genel kurulda %60'nın üzerinde kabul oyu sağlanmakla birlikte davalı şirketin ve ortaklarının menfaatine haklı sebeplerin varlığı ortaya konulmamış, bu davada da haklı sebeplerin varlığı ispat edilebilmiş değildir. Bu sermaye artırımı ve ortakların rüçhan hakkının sınırlandırılması ile ......

          CEVAP :Davalı ... vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin .........A.Ş.’nin 07.04.2016 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda yönetim kurulu üyesi olarak oybirliği ile seçildiğini, müvekkilinin yönetim kuruluna oybirliği ile seçilmeden önceki dönemlere ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde şirketin herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının iddia ettiği var ise zararların müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olmasından önceki dönemlere ait olabileceğini, kaldı ki müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin 1 yıldan az sürdüğünü ve söz konusu dönemde yapılan işlemlerin zarar doğuracak nitelikle olmadığı belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            davalı bankanın Sermaye Piyasası onayından geçmiş Anasözleşmesinin Yönetim Kurulu Başlıklı 9. maddesinin ilk 3. fıkrasında, “ (1) Yönetim Kurulu’nun üye sayısı 9’dur. (2) Yönetim Kurulu’nun 4 (dört) üyesi A grubu pay sahibi ......

              ın, şirketin imza yetkilileri, yönetim kurulu üyeleri olduğunu, müvekkilinden, şirketin kuruluşu öncesi teminat senedi alan dava dışı bu kişilerin, teminat senedini şirket kuruluşu öncesi ve kurulduktan sonraki ilk aşamalarda müvekkilinin kendilerine ve ekibine know-howını aktarması ve müvekkiline ait "..." ve "..." markalarını şirkete devretmesini teminen aldıklarını, şirket kurulduktan ve aktif olarak faaliyete geçtikten sonra, müvekkilinin know-how aktarımı ve "..." ve "..." markalarının noterden şirkete devri akabinde işlerin değiştiğini, alacaklarını alan yönetim kurulu üyelerinin, müvekkilini saf dışı bırakmak istediğini, bu durumun müvekkilini rahatsız ettiğini, yönetim kurulu üyelerinin müvekkilini "ıskat" yoluyla ortaklıktan çıkarmaya çalıştığını belirterek, ıskata ilişkin 03.01.2023 tarihli yönetim kurulu kararının uygulanmamasına, müvekkiline ait payların devredilmemesine, ilgili kararın ve muhteviyatıyla ilgili olarak şirket ve yetkililerinin üçüncü kişilere ve kamuya bildirimde...

                Davacı, davalı şirketin %60 hissesine sahip olan davacı odanın, sermaye artırım kararı ile davalı şirketteki hisselerinin %16 oranına düşürülmesi, dava dışı yönetim kurulu üyesi ...'...

                  Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davaların yönetim kurulu tarafından açılması gerektiği halde tek başına yönetim kurulu başkanının açtığını, davalının sermaye taahhüdünü yerine getirme koşulu ile üyeliğe kabul edildiğini, bu koşulun yerine getirilip sermaye ödemesi yapılmadığı için üyeliğin düştüğünü, davacı kooperatifin kurucularının başka bir kooperatifin daha üyesi olmaları nedeni ile davalı birliğe üye olma koşullarını da taşımadıklarını savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir. Mahkemece, davacı yönetim kurulunun, yönetim kurulu üyesi olan ...'ya 08.04.2013 tarihinde yapılan toplantıda kooperatifi mahkemelerde tek başına temsil etmesi için yetki verilmesi nedeniyle davanın usulüne uygun olarak açıldığı, ticaret sicilinden gelen yazılara göre, ... ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu