Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketin tek taraflı istemde bulunabilme hakkı saklıdır. (7) Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır. Şahıs şirketlerinde bu davayı ortaklar da açabilir. (8) Ortaklarca, sermaye olarak konulması taahhüt edilen hakların korunması için, kurucular tarafından ortaklar aleyhine ihtiyati tedbir istenebilir. Tedbir üzerine açılacak  davalar için, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda öngörülen süre ancak şirketin tescil ve ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlar." 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 343. maddesi şöyledir; "(1) Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince  atanan bilirkişilerce değer biçilir....

    ıskatına ilişkin yönetim kurulu kararının icrasının tedbiren durdurulmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....

      nun 342.madde hükmüne göre, "...Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz...". Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Her şeyden önce şirkete ayni sermaye koyma borcu şirketin ortağına aittir. Şirket tüzel kişiliğinin, bizzat ortağa ait malvarlığı unsurlarının şirkete sermaye konulması şeklinde bir borcundan söz edilemez. Aksi düşünce, bir kişinin başka bir kişinin -iradesi olmaksızın- malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisine sahip olma sonucunu doğurur. Ayni sermaye konulması istenilen ....Tur. İnş. Gıda Tar. Pet. Tic. ve San. Ltd....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ...Ş'nin davaya konu taşınmazı ayni sermaye olarak davacı şirkete koymayı taahhüt ettiği, bunun karşılığında da davacı şirkete %10 oranında hissedar olduğu, ancak davalının ayni sermaye koyma taahüdüne aykırı olarak davaya konu taşınmazı diğer davalıya devrettiği, davalı şirketlerin ortaklarının ve yöneticilerinin bir kısmının aynı kişilerden oluştukları, bu nedenle taşınmazın devredilmesinde davalıların iyiniyetli olmadığı, taşınmazı devralan davalı şirket tarafından anılan taşınmazın davacı şirkete ayni sermaye olarak konulduğunu bilebilecek konumda olduğu, bu nedenle devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı adına tescilli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir....

          'nın davalı şirkete olan 375,000 TL sermaye artırım borcuna karşılık davacı şirketin davalı şirketten olan alacağına mahsup ettiği bu işlemin hukuka uygun olmadığı,... 'nın davalı şirketteki sermaye artırım borcuna karşılık davacı şirketin alacağının mahsubunu davacı şirket adına isteyemeyeceği, limited ortaklık müdürlerinin ortaklığın mahsubu ve işletme konusu içine giren ve temsil ile bağdaşan işlemleri yapabileceği, bunun dışında kalan hallerde ancak genel kuruldan izin alınması gerektiği, şirketin faaliyet alanıyla ilgili olmayan işlem için genel kuruldan karar alınmadığından... 'nın maille böyle bir işlem yapmasının tek başına davacı şirketi bağlamayacağı, davalının takiple temerrüde düşürüldüğü, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Sendikasına üye olduklarını ve TİS'ten yararlandıklarını ancak kadrosuz işçilerin bu haklardan yararlanamadıklarını, bu durumun eşit işlem borcuna aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek; eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı, eşit işlem borcuna aykırılık nedeni ile ücret farkı, ilave tediye ücreti, genel tatil ücreti, ücretin düşürülmesi nedeniyle fark ücret alacağı, eksik kıdem nedeniyle yıllık ücretli izin alacağı ve TİS'ten kaynaklanan ek alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Öğretim İnşaat Turizm A.Ş. unvanını alan davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, ayni sermaye olarak taahhüt ettiği taşınmaz payının davalı adına tescil edildiğini, diğer ortakların taahhüt ettikleri ayni ve nakdi sermaye borçlarını ödemediklerini, müvekkilinin ayni sermaye olarak davalı şirkete devrettiği taşınmazın diğer dava dışı ortak ... Proje Ltd....

                DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ileride Konya ilinde kurulacak bir şirkete davalıdan edindiği ve davalı şirkete ait 92 adet hisse senedini ayni sermaye olarak koyacağını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirket uhdesindeki hisselerinin ayni sermaye değerlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; henüz kurulmamış bir şirkete sermaye konulmasının mümkün olmaması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, olmadığı taktirde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir. III....

                  Sermaye yetersizliği bulunan şirket ortakları sermaye koyma borcunu yerine getirmeden iflasın ertelenmesi talebi iyiniyetli bir talep olarak kabul edilemez. Mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 06.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

                    Davalı vekili, davacılara ihbarname gönderildiğini, davacı asillerin sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, eksiksiz ve tam bir ödeme yapmadığını, sermaye koyma borcunun temerrüt faizinin de ödenmesinin gerektiğini, ödenmediği takdirde ıskat kararı alınabileceğini, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/184 Esas, 2012/753 Karar sayılı kararın davacıya sermaye koyma borcundan kurtarmayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ortaklık devam ettiği sürece borcun zamanaşımına uğramayacağı, eşit işlem ilkesine uygun olarak kararın alındığı, TTK 482 gereği temerrüt faizinin de ödenmesi gerektiği, alınan kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu