Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ticari defterlerin kapanış onayının olmadığının görüldüğünü, açılış ve kapanış onayı bulunmayan ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu kabul edilmediği gibi , kendi lehine delil olarak da kabul edilemeyeceğini, bilirkişi Raporunda; davacının sermaye koyma borcunun bulunup bulunmadığının incelenmediğini, ticaret sicil kayıtlarının incelendiğinde davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisinin davacı olduğunu, şirketin kuruluş sermayesinin 1/4 ünün peşin olarak ödendiğini, kalan 3/4 sermaye payının ise taksitlerle ödenmesine karar verildiğinin görüldüğünü, bilirkişi tarafından defter incelemesi sırasında bu konuda inceleme yapılmadığını ve raporda bu konuda değerlendirmede bulunulmadığını, ticari defterlerde davacının sermaye koyma borcunu ödediğine ilişkin kayıt bulunmadığını, İİK md. 89/3 uyarınca borçlu olmadığının ispat yükü altında olan davacının, taahhüt edilen sermayenin 3/4'ünü ödediğine ilişkin bir belgenin mahkemeye sunamadığını, eksik inceleme yapmak suretiyle hazırlanan...

Bir kısım müdahiller vekilleri, şirket ortaklarının sermaye koyma borcunu yerine getirmediklerini, ortaklarının şirkete borcu varken iflas erteleme talebinin iyiniyetle bağdaşmadığını, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığını belirterek, talebin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, her iki şirketin borca batık olduğu, şirketlerin öngörülen ihracat plan ve tutarları, siparişler, sermaye artırım taahhütleri, ortaklarınca sağlanacak nakit girişleri ile şirketlerin giderleri ve borç ödemeleri dikkate alındığında her iki şirketin de iyileştirme projesini hayata geçirebilme imkânının olduğu, iflasın ertelenmesi talebinin kabul edilmesi yönünde mahkemede kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine dair verilen karar bir kısım müdahiller vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 15.09.2011 tarih 2011460 Esas 2011/334 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur....

    Dairemizin bozma nedeni, dosyada iyileştirme projesinin bulunmadığı, kayyım raporuna göre erteleme süreci içinde borca batıklığın arttığı ve ödenmeyen sermaye koyma taahhüdünün yerine getirilip getirilmediği noktalarında toplanmıştır. Dosyanın yeniden incelenmesinde iyileştirme projesinin, istem dilekçesine ek olarak sunulan klasör içinde ve “Ek-3” sırasında bulunduğu anlaşılmıştır. Öte yandan kayyımın görevlerinden biri de erteleme sürecinde şirketin mali durumundaki değişiklikler ve şirket yetkililerinin iyileştirme projesine riayeti konusunda mahkemeye bilgi vermektir. ... borcunun ödenmesi yargılama aşamasında gerçekleşmişse, bu husus mahkemece incelenirken, mahkeme kararından sonraki erteleme süreci içinde ödeme planlanmışsa, bunun yerine getirilip getirilmediğini takip etmek ve mahkemeyi bilgilendirmek kayyımın görevi kapsamındadır....

      Şti. ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine binaen inşaatın tamamlanması için müvekkilinin şirket adına 7.000.000-8.000.000 TL harcama yaptığını, davalının bu giderden payı oranında sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin şirkete karşı sadece sermaye koyma borcunu ödemekle yükümlü olduğunu, bu davanın ise sadece şirket tüzel kişiliğince açılabileceğini, şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu bütün inşaat faaliyetlerinin müvekkilinin şirkete göndermiş olduğu sermaye ile yapıldığını davacının iddia ettiği hususların sözleşme tarafı olan şirketler arasında görülen bir başka davada dava konusu olduğunu, davacının bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        AŞ'nin ortaklarından olduğunu, payını 3.bir kişiye devrettiğini, ancak şirket tarafından sermaye koyma borcu olduğu gerekçesiyle ve şirket tarafından devrin kabul edilmediği gerekçesiyle devir alan yerine kendisinin genel kurula çağrıldığını bu çağrıya itiraz ettiğini, buna rağmen 07/08/2020 tarihli genel kurulun 3 nolu gündem maddesiyle sermayenin yüksek miktarda artırıldığını, artırılan sermayeden rüçhan hakkının tanınmadığını, diğer ortak ... AŞ'nin şirketten olan alacaklarının sermaye artışına konu edilerek artırılan sermaye tutarında bu şirkete pay verilmesinin kararlaştırıldığı böylelikle kendisinin şirketteki payının %25'den %4 civarına düşürüldüğünü, bu toplantı da oy kullanmasına izin verilmediğini fiilen engellendiğini ileri sürerek, davalı ......

          kanıtlayamayan davalının --- sonucunda adına tahakkuk etmiş olan sermaye koyma ve aidat borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle davalının savunmasına itibar edilmediği, gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davacı ---- davalı üyeden sermaye koyma borcu yönünden----- alacağı olduğu kanaatine varıldığı, ---- kararlarında --- oranında faiz belirtildiğinden alacağa---oranında faiz işletmek gerektiği, alacak likit olduğundan hükmedilen asıl alacak üzerinden takdiren ---- oranında inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davacı takip başlatmakta haklı olduğundan davalı tarafın kötü niyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir....

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ortakların sermaye koyma borcunu yerine getirmemiş bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili, 1998 yılında kurulan müvekkili şirketi yağ keçelerinin , otomotiv ve sanayide kullanılan bazı yedek parçaların alım ve satımını yaptığını, alacaklarını zamanında tahsil edemeyen, gereksiz borçlara ve faiz yükü altına giren şirketin borca batık hale geldiğini, iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerle mali durumun düzeltebileceğini, 138.000 TL sermaye koyma borcunun yerine getirmesiyle aktif pasif dengesizliğinin ortadan kalkacağını, şirket ortaklarına ait bir taşınmazın satılarak elde edilecek gelirin şirkete aktarılacağını ileri sürerek iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece iflasın ertelenmesini talep eden şirketin borca batık olduğu, sunulan projenin esas itibarıyla alınacak tedbir kararından yararlanmak suretiyle icra takiplerinden korunmaya amaçladığı, şirketin düşük özkaynak ve büyük oranda yabancı kaynak kullanarak faaliyette bulunması nedeniyle piyasadaki olumsuzluklardan kolay etkilenir hale geldiği, şirket ortaklarının 225.000 TL sermaye borçlarını 4 yıldır ödemedikleri, projenin ciddi ve inandırıcı olduğunun kabulü için öncelikle ortakların sermaye koyma borçlarını ödemeleri gerektiği belirtilerek, iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm iflas erteleme talebinde bulunan vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  ün nakdi sermayesi olmadığı için gerekli olan sermayenin ( ve diğer tüm giderlerin ) tamamının davacı ... tarafından karşılandığını, davalının ise şirkette bir fiil çalışarak kendi müşterilerini getirmeyi ve elde edeceği gelirden sermaye koyma borcunu ödeyeceğini, sermaye koyma borcu ve o güne kadarki giderler ödendikten sonra %50 hissedar olarak kar payı alacağını kabul ve taahhüt ettiğini, davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, fiili olarak da şirkette çalışmadığını ve ayrıca kısa bir süre sonra yine %50 ortak olduğu aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren yeni bir şirket kurarak ( ... Ltd.Şti.) davacı şirketteki müşterileri diğer şirkete aktardığını, davacı şirketi kötüleme yoluna gittiğini, davacının çabaları ile kar yapmaya başlayan şirketin içini de boşaltmaya başladığını, bu durum karşısında davacının Antalya ... Noterliğinin ......

                    UYAP Entegrasyonu