CEVAP: Davalı vekilinin sunmuş olduğu 17/08/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Bakanlık teşvikli bir proje temelinde mal satımına ilişkin davacı taraf ile mutakabat kurulmamış, senedin düzenleme tarihinden sonra 2017 yılında dahi başvurunun yapılmadığını, müvekkilinin elinde bulunan senedin kambiyo senedi vasfında olduğunu, senedin teminat senedi ibaresinin ne ön kısmında ne de arka kısmında yazmadığı, senet metnine, sadece teminat senedi yazmanın senedin mücerretlik vasfına bir etkisi olmadığını, ticari defterlerinde senedin kayıtlı olmamasının senedin bedelsiz olduğu anlamına gelmemekle, davacı tarafın amacının takip sürecini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile kötü niyetle olarak açılması sebebiyle davacı takip borçluları aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı taraf senedin arkasında yer alan "ciro edilemez" kaydı nedeniyle senedin kambiyo vasfı olmadığını ileri sürmüş ise de takip dayanağı senet aslının celp edilerek incelenmesinde senet arkasında "üçüncü şahıslara ciro edilemez" ibaresinin bulunduğu, senedin lehtar tarafından takibe konulduğu, 6102 sayılı TTK.nun 788/2. maddesine göre ise, ciro edilemez kaydı bulunan senedin ancak alacağın temliki yolu ile devrinin mümkün olduğu, bu durumda, senedin yüzünde bulunan ciro edilemez kaydının çekin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, ciro yoluyla devrini engellediği, somut olayda cironun bulunmadığı, takip alacaklısı lehtarın meşru hamil olarak senedi takibe koyabileceği anlaşılmakla davacının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde yer alan protokol gereği senedin teminat senedi olduğu ileri sürülmüş olup, dayanak belge, TTK’nun 776. maddesi uyarınca tüm unsurları içeren kambiyo senedi niteliğini haiz bonodur....
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senedin ihdas hanesinde “nakden” ibaresi bulunduğu, davalı bononun borç para karşılığında düzenlendiğini savunduğu, davacı ise boşa imzalı teminat senedi verdiğini, davalının anlaşmaya aykırı senedi doldurarak takibe koyduğunu iddia ettiği, 6100 sayılı HMK'nın 201. maddesine göre senede karşı ileri sürülen her türlü iddia ve definin yazılı delille kanıtlanması zorunlu olduğu, bu durumda bononun teminat amacıyla düzenlendiğini iddia eden davacının bu yöndeki iddiasını HMK'nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille kanıtlamakla yükümlü olduğu, davacı bahse konu senedin teminat senedi olarak verildiğini yazılı delil ile ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten araç kiraladığı sırada düzenlenen kiralama sözleşmesinin alt kısmında bulunan ve boş olarak imzalanan senedin araç teslim edilmediği ve borç olmadığı halde doldurularak icra takibine konulduğunu, senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu senedin teminat senedi olmadığını, davacıya verilen borç karşılığı senedin düzenlendiğini, "malen " ibaresinin senet düzenlenirken sehven yazıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Davacının senedin teminat senedi olduğu iddiası borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda; davacı takip dayanağı bononun kredi sözleşmenin teminatı olduğunu kanıtlayacak şekilde miktar, vade ve tanzim tarihi itibariyle açıkça senede atıf yapan bir belge sunmadığı gibi, davalı/alacaklının da senedin teminat senedi olduğu yönünde açık bir kabulü bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı bononun teminat senedi olduğunu kanıtlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde, ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı tarafından yapılan sözleşmeye bağlı olarak takibe konu senedin verildiği iddia edilmiş ise de senet üzerinde sözleşmeye teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi, davacı tarafça her ne kadar senedin teminat senedi olduğuna dair sözleşme sunulmuş ise de sözleşme içeriğinde takibe konu senede açıkça atıf yapılmadığı, yalnızca "Teminat olarak 1 adet 440.000- TL teminata verdim T4 şeklinde ibarenin yer aldığı ancak bu ifadeden teminat olarak takibe konu senedin verildiğinin anlaşılamayacağı bu haliyle davacılar tarafından senedin takip alacaklısına sözleşme karşılığı teminat olarak verildiği iddialarını takibe konu senedin bilgilerini içerir ve takibe konu senede açıkça atıf yapan bir sözleşmeyle de ispatlayamamış olduğu anlaşılmakla, davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının aleyhine açmış olduğu davanın tamamen haksız ve yersiz olduğunu, senedin teminat senedi olmadığını, davacının müvekkili ile iş yaptığını ve almış olduğu işin avansına karşılık da senet verdiğini, davacının işi yapmadığı zaman parayı iade edeceğine ilişkin taahhütname imzaladığını, parayı iade etmediği takdirde senedin icraya konulmasına muvafakat verdiğini de taahhütnamede belirttiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/6892 E sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takibe konu senette tahrifat yapılarak teminat senedi mahiyetindeki takip dayanağı senet üzerinde oynama ve değişirme yapılmak suretiyle teminat senedi mahiyeti kaybettirilmeye çalışılarak takip başlatıldığını, senedin teminat senedi olduğunu, bu nedenlerle takibin iptaline, davalının asıl alacak üzerinden %20 kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senette tahrifat olmadığını bildirmekle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Senette teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Davacı tarafın senedin teminat senedi olarak verildiğini, yazılı delille ispatlaması gerekmekte olup bu konuda yazılı delil sunulmadığından ve yemin deliline dayandığından ve davalı tarafa yemin teklif edildiğinden davalı taraf meşruhatlı davetiye ile yemin için duruşmaya çağrılmış ve davalı 29/03/2021 tarihinde senedin teminat senedi olarak düzenlenmediğini, nişan hediyelerinin karşılığı olarak düzenlendiğini yeminli olarak beyan etmiş olduğundan, davacının teminat senedi iddiasının ispatlanamadığı mahkememizce kabul edilmiştir....
in Has Mozaik isimli iş yerinde çalışıp muvazalı olarak senedi ciro yolu ile aldığını, teminat senedi iddiasının ciro yolu ile teslim alana ileri sürülmesinin mümkün olduğunu, takip dayanağı senedin, keşideci borçlu şirket ile lehtar arasında yapılan sözleşme kapsamında verilmiş teminat senedi olduğunu kabul ederek itirazın kabulüne karar vermiş ise de, sunulan protokolde takip alacaklısı ... taraf olmadığı gibi, anılan sözleşmede takibe konu senede atıf bulunmadığı, alacaklı tarafın senedin teminat senedi olduğu yönünde kabulünün bulunmadığı, dosya kapsamı itibariyle alacaklının kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği görülmektedir....