Davacının, sendika üyesi olduğu ve üyesi olduğu sendikanın olumlu yetki tespiti ile çoğunluğu sağladığının bildirildiği, davacı ve arkadaşlarının yetki tespitinden önce işyerinde öncü işçi olduklarının davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı, sendikaya üye olduğu tarih ile fesih tarihi arasındaki süre ve yetki tespiti kararından hemen sonra fesih işleminin yapılmış olması gibi hususlar dikkate alındığında iş akdinin hiçbir geçerli neden olmadan sendikal nedenlerle feshedildiğine yönelik mahkeme kabulü isabetli olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sendikal tazminat istemli işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu göz ardı edilerek sendikal tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi yönünde tahsil hükmü kurulması doğru bulunmamıştır....
Davacının, sendika üyesi olduğu ve üyesi olduğu sendikanın olumlu yetki tespiti ile çoğunluğu sağladığının bildirildiği, davacı ve arkadaşlarının yetki tespitinden önce işyerinde öncü işçi olduklarının davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı, sendikaya üye olduğu tarih ile fesih tarihi arasındaki süre ve yetki tespiti kararından hemen sonra fesih işleminin yapılmış olması gibi hususlar dikkate alındığında iş akdinin hiçbir geçerli neden olmadan sendikal nedenlerle feshedildiğine yönelik mahkeme kabulü isabetli olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sendikal tazminat istemli işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu göz ardı edilerek sendikal tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi yönünde tahsil hükmü kurulması doğru bulunmamıştır....
Davacının, sendika üyesi olduğu ve üyesi olduğu sendikanın olumlu yetki tespiti ile çoğunluğu sağladığının bildirildiği, davacı ve arkadaşlarının yetki tespitinden önce işyerinde öncü işçi olduklarının davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı, sendikaya üye olduğu tarih ile fesih tarihi arasındaki süre ve yetki tespiti kararından hemen sonra fesih işleminin yapılmış olması gibi hususlar dikkate alındığında iş akdinin hiçbir geçerli neden olmadan sendikal nedenlerle feshedildiğine yönelik mahkeme kabulü isabetli olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sendikal tazminat istemli işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu göz ardı edilerek sendikal tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi yönünde tahsil hükmü kurulması doğru bulunmamıştır....
Davacının, sendika üyesi olduğu ve üyesi olduğu sendikanın olumlu yetki tespiti ile çoğunluğu sağladığının bildirildiği, davacı ve arkadaşlarının yetki tespitinden önce işyerinde öncü işçi olduklarının davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı, sendikaya üye olduğu tarih ile fesih tarihi arasındaki süre ve yetki tespiti kararından hemen sonra fesih işleminin yapılmış olması gibi hususlar dikkate alındığında iş akdinin hiçbir geçerli neden olmadan sendikal nedenlerle feshedildiğine yönelik mahkeme kabulü isabetli olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sendikal tazminat istemli işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu göz ardı edilerek sendikal tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi yönünde tahsil hükmü kurulması doğru bulunmamıştır....
Bu durumda; işveren tarafından haklı fesih yapıldığının ispatlanamaması, sendikal örgütlenme çabalarına karşı işveren tutumu, sendikal fesih karinesi, emsal ilamlar ve dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde işveren tarafından davacının iş akdinin sendikal sebeple feshedildiğinin kabulü ile işe iade, boşta geçen süre alacağı ve sendikal tazminata hükmedilmesi gerekirken Mahkemece sendikal sebebin/feshin ispat edilemediği şeklindeki kanaatle sendikal tazminata hükmedilmemesi yerinde görülmemiş, bu hususa işaret eden davacı istinaf sebebi yerinde görülmüş ve aksi yöndeki davalı istinaf sebebi isabetli bulunmayarak ilk derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiş, sendikal tazminat ile işe başlatmama tazminatına birlikte hükmedilemeyeceğinden, işe başlatmama tazminatına da hükmolunmayarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise; sendikal sebeple iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunu’nun 18., 20. ve 21. madde hükümlerine göre dava açabilir ve iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki yönteminin işletilip işletilmediği gibi ölçütler belirlenmiştir....
Ancak davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayandığını iddia etmiş, mahkemece de feshin sendikal nedene dayandığına karar verilmişse de, davacı tanıklarının davalıyla davalık olduğu, davacı tanığı ...’in de sendikal fesih iddiasıyla açtığı işe iade davasının bulunduğu davacıyla birbirlerine tanıklık yaptıkları, aralarında menfaat birliği bulunduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceği, yine davacının ve kendisinin iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini belirten diğer davacı tanığı ...’nun açtığı işe iade davasında iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiasında da bulunmadığı, her ne kadar sendika tarafından 2014 yılından itibaren 5.821 sendika üyesinin baskı nedeniyle istifa ettirildiği ifade edilmişse de, davalı sendikanın işverene yazdığı 22.05.2014 tarihli yazıda kapsamdışı personellerden sendika aidatı kesilmesinin talep edildiği emsal (... 12....
Noterliği'nin 014864 yevmiye sayılı ihtarı ile davacının işe devam etme isteğini belirtmesinin üzerine yapılan değerlendirmede işe devam edebileceğinin davacıya bildirildiğini ve davacının işe davet edildiğini, ancak davacının bu işe davet ve görevlendirme yazısına cevap olarak gönderdiği 01.09.2021 tarihli yazısında arabuluculuk sürecinde işe başlatma yönünde bir teklif yapılmadığını, bu yüzden görüşmelerin anlaşmama ile sonuçlandığını ve işe iade davası açtığını öne sürerek yapılan bu işe davet teklifinin ise yeni bir iş akdi yapılması için icap niteliğinde olduğundan bahisle teklifi kabul etmediğini belirttiğini, davacının arabuluculuk süresi sonrasında dahi sürekli şekilde sözlü olarak işe davet edildiğini, nihayetinde kendisine işe devam etmesi için ihtar gönderildiğini, işçinin işe iade yönündeki başvurusun samimi olması gerektiğini, işçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvurusunun geçerli bir işe iade...
Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenen koşullara uygun olarak yapılmadığını ayrıca sendikal sebeple fesih yapıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini, ayrıca işe iadenin mali sonuçları ile birlikte sendikal tazminat alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, feshin haklı ve geçerli sebebe dayandığını, davacı tarafça ileri sürülen sendikal sebep iddiasının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince, dava açıldıktan sonra davacının sosyal paylaşım sitesi üzerinden işverene hakaret ettiği bu nedenle işverence güven ilişkisinin sarsıldığı ve ... akdinin devamının beklenemeyeceği gerekçesiyle işe iadenin reddine, her ne kadar işe iadenin reddine karar verilmişse de feshin sendikal nedenli oluşunun anlaşılmasına göre de sendikal tazminatın kabulüne karar verilmiştir....
Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. 4773 sayılı yasa ile sözü edilen maddeye eklenen 7. fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaya bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir. Dosya içeriğine göre davalılar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunun 2.maddesinin 6 ve 7.fıkralarına aykırı olduğu, bu nedenle davacının davalı ... Denizcilik A.Ş.nin işçisi olduğu, feshin geçerli nedene dayandığının kanıtlanmadığı anlaşıldığından mahkemenin bu yönde vardığı sonuç doğrudur....