Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine tüzüğün 63. maddesinde, “a) Sendika ve şubelerin yönetim kurulu üyeleri ile başkanlarına verilecek ücretler, her türlü ödenek ve sosyal yardımlar, b)Sendika ve şubelerin Denetleme, Disiplin Kurulları üyeleri ile istişari organlarında görevlilere verilecek ödenekler, c)Sendika hizmetleri için geçici olarak görevlendirilen üyelere verilecek ücret, gündelik ve yollukların tavanı, Sendika Merkez Genel Kurulunda tespit olunur. ç) Sendika ve sendika şubelerinde çalıştırılanların iş akitlerini yapmaya, feshe, bunlara ödenecek ücret, ödenek, yolluk ve tazminat ile diğer sosyal hakları tespite, Sendika Merkez Yönetim Kurulu yetkilidir. Toplu iş sözleşmeleri ve yasal hakları saklıdır.” hükmü yer almıştır. Somut olayda, davacı ...’in 10.06.2006 tarihinde yapılan Ankara 1 nolu şube genel kurulunda en çok oyu alan yedek yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, başkanlığa ise...’ nın seçildiği görülmektedir....

    Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır. Davacı sendika ile davalı işveren arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde sendika aidatlarının ne şekilde ve hangi sürede davacı sendika adına yatırılacağı ayrıntılı ve açık şekilde düzenlenmiştir. Ancak dosya kapsamından; davacı sendikanın her toplu iş sözleşmesi döneminde yasa ve toplu iş sözleşmeleri uyarınca üyesi olan işçilerin listesi ve banka hesap numarasını davalı işverene gönderip göndermediği anlaşılamamaktadır. Ayrıca 2821 Sayılı Sendikalar Kanunun madde 61/2. fıkrasında sendika üyelik aidatının bir ay içerisinde sendikaya gönderilmesi öngörülmüş ise de yukarıda açıklandığı şekilde kanunda işverene bir aylık ödeme süresi öngörülmesi temerrüt için yeterli görülmemiş , işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerektiği kabul edilmiştir....

      Sendika tüzüğünün 15. maddesinin “n” bendinde ise, sendika merkez, bölge şube ve şubelerde görev alan yöneticilere verilecek ücretler ile ikramiye, yolluk ve tazminatların tespit edilmesi konusu, genel kurulun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Yine tüzüğün 80. maddesinin “a” bendinde, yöneticilere ödenecek ücret ve diğer ödemelerin bütçe ile belirleneceği ifade edilmiştir. Sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasıran genel kuruldadır....

        Maddesi uyarınca , üyelik aidatı olarak sözleşmeden yararlanan üyelerin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren önceki uygulamalar doğrultusunda bir günlük yevmiyelerinin % 80 ' inin net olarak ve yine 01.05.2011 tarihinden itibaren hesaplanacak farklardan da sendika aidatlarının kesilmesi ve sendika hesabına yatırılması gerektiği hususunun davalı tarafa 21.09.2011 tarihli yazı ile bildirdiği , 26.10.2011 tarihli sendika yazısında da sendikaya üye işçilerden varsa dayanışma aidatı ödemek suretiyle ...' den yararlanan işçilerden kesilen aidatların banka hesabına intikal etmediğinin vurgulandığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelinen aşamada 2011/ Ağustos ile 31.12.2011 tarihleri arası beş aylık dönem itibariyle Türkiye genelindeki şubelere nazaran toplam sendika üyelik aidatı tutarı 339.272,00 TL ' nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

          Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sendika aidat alacaklarına uygulanacak faiz başlangıç tarihinin hangi tarih olduğu noktasında toplanmaktadır. 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....

            Belediye Başkanlığının, müvekkili sendikanın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, müvekkili sendikaya üye olan işçilerin sendika ana tüzüğüne göre üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, ......

              Davacı sendika tarafından, 15.01.2008, 07.01.2010, 22.02.2011 ve 25.01.2013 tarihlerinde aidat bedellerin ödenmesinin talep edildiği yazı ve ekinde sendika üyesi işçi listesinin belediyeye gönderildiğine dair yazı suretleri sunulmuş ise de, sadece 07.01.2010 tarihli bildirime dair tebliğ mazbatası sunulmuş, diğer bildirimlerin belediyeye tebliğ edildiğine dair herhangi bir delil sunulmamıştır. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, öncelikle sendika üyesi işçilere ait üye kayıt fişleri getirtilmeli, davacı sendikanın yetki belgesi aldığı tarih tespit edilmeli, sendika tarafından aidat bedellerin ödenmesinin talep edildiği yazı ve ekinde sendika üyesi işçi listesinin belediyeye tebliğ edildiği ilk tarihten itibaren üyelik ve dayanışma aidatı kesme yükümlülüğü doğacağı gözetilerek hüküm altına alınacak miktar tespit edilmelidir....

                Somut olayda; davacı sendika tarafından somutlaştırılmaksızın yaklaşık 10.000 çalışanın davalı sendika üyesi olmamasına rağmen üye olarak gösterildiği, bunun yaklaşan yetki sürecini etkileyeceği iddia edilirken bu kişilerin kendi üyeleri olduğu ise ileri sürülmemiştir....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı sendika tarafından kurulan sendika isminin “...” olarak tescil ettirilmesinin, kanun ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olup müvekkili sendikanın isim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğunu, müvekkili sendikanın ticari bir işletme olmadığını, sendikaların ticari faaliyette bulunamayacağından hareketle, davalı sendika tarafından müvekkili sendikanın marka/isim hakkının kullanımının marka hakkının ihlali ve haksız rekabet sayılmayacağı yönündeki değerlendirmenin yerinde olmadığını, “... ... markasının müvekkili sendika adına tescil ettirildiğini, davalı sendika kurucu ve yöneticileri tarafından, müvekkili sendikanın ulusal ve uluslararası kamuoyu ile işçiler nezdindeki tanınırlığından faydalanmak, iltibas oluşturma amacıyla kullanıldığını, 41 yıldan bu yana kullandığı ve tanınır hale getirdiğini “...” isminin kullanılarak, aynı iş kolunda sendika kurulduğunu, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil...

                    İdare Mahkemesince; sendika şubesinin üye sayısının şube kurulması için öngörülen 400 üye sayısının altına düşmesi hâinde sendika şubelerinin, şube olma vasfını kendiliğinden yitirmediği, sendika şubesinin; ancak genel kurul kararıyla veya verilen yetkiye dayanılarak yönetim kurulu kararıyla kapatılabildiği göz önüne alınarak, henüz düzenlemede belirlenen usûle uygun şekilde kapatılmamış bir sendika şubesinin yöneticilerinin sendika şubesi kapatılana kadar izin hakkından yararlandırılmaları gerektiğinin açık olduğu, nitekim, Devlet Personel Başkanlığının bir rektörlükte çalışan sendika şube yönetim kurulu üyelerinin izin haklarına yönelik sendika şubesi kurulması için öngörülen üye sayısı olan 400 üye sayısı ile ilgili olarak yapılan ... tarih ve ... sayılı görüş talebine vermiş olduğu 318 numaralı görüşünün de bu yönde olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu