Gerekçe: Dava, sendika şube yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul yapılmasına yönelik azınlık talebinin reddine ilişkin kararının iptali ile şubenin olağanüstü genel kurula götürülmesinin sağlanmasına ilişkindir. Somut olayda öncelikle çözülmesi gereken hukuki problem, davalı olarak gösterilen Eğitim-Sen Konya Şubesi’nin taraf ehliyeti bulunmadığıdır. Taraf ehliyeti, hak ehliyetinin usul hukukundaki görünümüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 8. ve 48. maddeleri uyarınca gerçek kişiler ve tüzelkişiler hak ehliyetine sahiptirler. Sendika şubelerinin tüzelkişilikleri bulunmamaktadır. Somut olayda sendikalar hukukuna özgü olarak şube yöneticileri ile sendika yöneticileri arasında ve dolayısıyla sendika arasında husumet bulunması gibi sendika şubesinin de davaya dahil edilmesini gerektirir nitelikte bir durumda iddia ve ispat edilmemiştir....
Gerekçe: Dava, sendika şube yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul yapılmasına yönelik azınlık talebinin reddine ilişkin kararının iptali ile şubenin olağanüstü genel kurula götürülmesinin sağlanmasına ilişkindir. Somut olayda öncelikle çözülmesi gereken hukuki problem, davalı olarak gösterilen Eğitim-Sen Konya Şubesi’nin taraf ehliyeti bulunmadığıdır. Taraf ehliyeti, hak ehliyetinin usul hukukundaki görünümüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 8. ve 48. maddeleri uyarınca gerçek kişiler ve tüzelkişiler hak ehliyetine sahiptirler. Sendika şubelerinin tüzelkişilikleri bulunmamaktadır. Somut olayda sendikalar hukukuna özgü olarak şube yöneticileri ile sendika yöneticileri arasında ve dolayısıyla sendika arasında husumet bulunması gibi sendika şubesinin de davaya dahil edilmesini gerektirir nitelikte bir durumda iddia ve ispat edilmemiştir....
İmar AŞ işletmesi/işyerinde 19.04.2022 tarihinde gerçekleştirilen işyeri sendika temsilciliği seçiminin usulsüzlüğünün tespitine, seçimin ... İmar AŞ işletmesi/işyeri ile ilgili sendika yetki tespitinin kesinleştiği tarihteki işyerlerinde çalışan işçi sayıları esas alınarak kanunda belirtilen en çok sayıda işyeri sendika temsilcisi için seçim yapılması gerektiğinin tespitine, eğer işyerlerinin birleştirilmesi kabul edilecek ise bu durumda bir (tek) işyeri için belirlenecek temsilcilerin seçiminde işyerindeki tüm işçilerin oy kullanarak seçimin yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....
davacının 06 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK kapsamında memuriyetine son verildiği, 4688 sayılı Kanunun 14. maddesi ile Olağanüstü Hal Kapsamında Çıkarılan ve Resmi Gazetede yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerdeki Kamu Personeli İle İlişkili Tedbirler gereğince davacının sendika üyeliğinin ve sendika organındaki görevinin de sona erdiği anlaşılmakla davanın kabulüne,Davalı T3 T4 Yönetim Kurulu Üyeliğinin sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir. '' gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı vekili, davacının, 08.03.2004 tarihinden iş sözleşmesinin sona erdiği 22.01.2014 tarihine kadar müvekkil şirkette ... olarak görev yaptığını, davacının iş sözleşmesinin görev değişikliğini kabul etmemesi nedeniyle tüm yasal hakları ödenmek suretiyle fesih edildiğini, müvekkil şirkette 2006 yılından bu yana sendikal faaliyetlerin yürütüldüğünü, 2012 yılı eylül ayına kadar işyerinde ... yetkili iken bu tarihten sonra ...nın örgütlü olduğunu, müvekkili şirkette sendikal çalışmalara ilişkin hiçbir zaman hak kısıtlamasının söz konusu olmadığını, davacının işyerinde ... örgütlü iken bir dönem işyeri sendika temsilciliği yaptığını, işyerinde örgütlü sendika değişikliğinden sonra davacı da üyesi olduğu sendikadan istifa etmiş ve ... üyeliğine geçtiğini, müvekkili şirket tarafından davacının hangi sendikanın üyesi olacağına dair herhangi bir baskı veya telkinde bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin sona ermesinin tamamen iş yeri gereklilikleri ile ilgili olduğunu, davacının yaptığı...
Müdürlüğünün 24/11/2020 tarih ... sayılı daveti sırasında tereke temsilcisinin görevinin sona erdiğine dair bir mahkeme kararının sunulmadığını, davacı şirketçe, tereke temsilcisi ..... görevinin sona erdiği belirtilmiş ise de 08/08/2020 tarihinden sonra temsilci, .... dava dışı ..... devir işlemlerini tamamladığını, temsilcinin süreci yönetmeye devam ettiğini, terekedeki kiraların toplanması, malların kullanımı ve dağılımı gibi işlerle bizzat ilgilendiğini, dolayısıyla temsilcinin görevinin 08/08/2020 tarihinde tamamlandığının kabulünün mümkün olmadığını, gerek mirasçıların tamamen katıldığı ortaklık kararı, gerekse veraset ilamı ve şirket müdürünün de pay geçişlerini kabul ettiğini gösteren 09.08.2020 tarihli dilekçesi göz önüne alındığında payların geçişinde bir engel bulunmadığını, yetkilisinin başvurması üzerine işlemin tamamlanması gerektiğini, davacı şirket, müdür ... ...'...
Buna göre yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi'nin süresinin bitiminden önce yetki belgesi alındığı takdirde toplu sözleşmenin süresi sona erse dahi, temsilcilerin bu sıfatları devam eder. İşyerindeki yetkinin düşmesi temsilcilik sıfatını da sona erdirir. Bunun dışında atamaya yetkili makam görevden almaya da yetkili olup, görevden alma kararıyla da temsilcilik sona erer. Öte yandan sendika üyeliğinin düşmesi sonucunu doğuran, istifa, üyelikten çıkarılma, ölüm gibi haller ile temsilci seçilebilme şartlarının yitirilmesi de temsilciliği sona erdirir. Dairemizce benimsenen yerleşik Yargıtay içtihatları da aynı yöndedir. O halde davacının sendika üyeliğinin 14.01.2016 tarihinde düşürülmüş olması karşısında bu hususlar gözardı edilerek fesih tarihi ile Toplu İş Sözleşmesi'nin sona erdiği tarih arası yapılan hesaplamaya dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İŞE İADE Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı tarafın iddiasına konu sendika temsilciliği ile ilgili; fesih tarihi itibari ile davacının işyeri sendika temsilcisi olup olmadığına ve varsa davalı işverene tebliğine ilişkin belgelerin temin edilip eklendikten sonra tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak mahkemece, davacının fesih tarihi itibariyle işyeri sendika temsilciliğinin halen devam edip etmediği araştırılmadan, bu konuda hiçbir inceleme ve değerlendirmede bulunulmadan karar verildiği için, kararın HMK'nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerekmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nce yapılacak iş; davacının, iş akdinin feshi tarihi itibariyle işyeri sendika temsilciliği görevinin halen devam edip etmediği hususunda TOLEYİS Sendikasından ilgili kayıt ve belgeleri getirttikten sonra, davacının, işyeri sendika temsilcisi olduğundan bahisle 6356 Sayılı Yasanın 24/3 maddesi gereğince hüküm kurulması yönündeki talebini gözönünde bulundurarak, bu hususta araştırma ve değerlendirme yaparak dosya kapsamı hakkında karar vermekten ibarettir....
Bölge Birliği Yönetim Kurulu yedek üyeliğine seçildiğini, ancak davalının müvekkilinin sabıka kaydı bulunduğu gerekçesi ile 07.03.2007 tarih, 5 no'lu karar ile yönetim kurulu yedek üyeliği ve kooperatif üst birlik temsilciliği görevini sona erdirdiğini, anılan suçun Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Birliği anasözleşmesinin 27/d kapsamında sayılan suçlardan olmadığını ileri sürerek, davalı tarafından yönetim kurulu yedek üyeliği ve üstbirlik temsilciliğinden çıkarılmasına ilişkin kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının adam öldürme suçundan sabıkalı olduğu hususunda Merkez Birliği ile aynı kanaatte olduklarını, davacının yönetim kurulu yedek üyeliği ve üstbirlik temsilciliği görevinin Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulunun 07.03.2007 tarihli talimatı ile sonlandırıldığını, sabıka kaydının sonradan silinmiş olmasının neticeyi değiştirmeyeceği savunarak, davanın reddini talep etmiştir....