YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Denizli İli, Serinhisar İlçesi, … Mahallesi hudutlarında Sicil:… sayılı II (a) grubu maden işletme ruhsatına istinaden faaliyette bulunan davacı şirketin, ruhsat süresi dolduğundan dolayı ruhsat sahasında maden işletme faaliyetinin durdurulması gerektiğine ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … gün ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile; Mahkemenin … sayılı esas numarasına kayıtlı davada verdiği … tarihli yürütmenin durdurulması kararı üzerine davacının ticari faaliyetinin 24/11/2013 tarihi itibariyle durdurulduğu ve ticari faaliyeti durdurulmuş olan davacının … tarihli ve … sayılı yazıyı tebellüğ ettiği 22/11/2013 tarihinde ticari faaliyetinin durdurulduğunu öğrenmiş olduğunun kabulü gerektiğinden, 22/11/2013 tarihini izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanunun 12. maddesinde öngörülen 60 günlük süre içerisinde dava açılması gerekirken bu tarihten çok sonra 27/01/2016 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Sendika istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Sendikasının yetkili sendika olduğu, bir kısım işçilerin davacının da üyesi olduğu ......
Tamamlanmadığı takdirde sendika veya konfederasyonun faaliyetinin durdurulması için ilgili valilik bir ay içinde iş mahkemesine başvurur. Mahkeme, kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmış günü aşmayan bir süre verir. Verilen süre sonunda tüzük ve belgeler kanuna uygun hale getirilmemişse, mahkeme sendika veya konfederasyonun kapatılmasına karar verir.” Bu noktada, maddenin ilk halinde dava açma süresi öngörülmediği halde, 6289 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında, bir aylık süre sınırlaması getirildiğini de belirtmek gerekir. Bu genel açıklamalar ışığında davacının temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davalı tarafından 17.08.2007 tarihinde kuruluş belgelerinin Ankara Valiliğine verilmesi ile sendika tüzel kişilik kazanmıştır. Dosya içeriğinden, sendika kurucularının tamamının köy ve mahalle muhtarı olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. ......
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı vekili tarafından, müvekkili hakkında somut bir değerlendirme yapılmaksızın genel, soyut ifadelerle verilen mahkeme kararı ile gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, ceza mahkemesi yorumlarının idare mahkemesi kararlarına esas alınamayacağı, yasal olarak faaliyet gösteren banka, sendika, dernek, okul, şirket gibi özel hukuk tüzel kişileri hakkında sonradan OHAL kapsamında işlem yapılmasının geçmişte bu tüzel kişilerle yasal çerçevede ilişkisi olan kişilerin terör örgütüyle bağlantılı oldukları şeklinde yorumlanamayacağı ve aleyhe delil oluşturmayacağı, müvekkilinin terör örgütleriyle ve darbe girişimiyle ilişkilendirilebilecek herhangi bir eylem ve faaliyetinin olmadığı, OHAL KHK'sı ile kamu görevinden çıkarılmasının geçici, ölçülü ve orantılı bir tedbir mahiyetinde olmadığı, başta savunma hakkı olmak üzere Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir....
Ayrıca; geçici 64. maddenin Anayasa Mahkemesince yürürlüğünün durdurulması üzerine, sadece bu maddenin yürürlüğe girdiği 18/01/2014 tarihi itibarıyla mesai sonrası çalışan ve serbest meslek faaliyetinde bulunan öğretim üyelerinin bu faaliyetlerinin devam edeceğinin kabulü aynı hukuki statüde bulunanlara farklı uygulama yapılması sebebiyle Anayasa'da ifadesini bulan eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine de aykırı olacaktır....
Maddenin birinci fıkrasına göre 'Sendika ve konfederasyonlar önceden izin almaksızın serbestçe kurulurlar.' 4688 sayılı Kanun'un, 11/04/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6289 sayılı Kanun ile değişik üçüncü fıkrasına göre ise 'Sendikanın kurucuları; sendika tüzüğü ve kamu görevlisi olduklarını gösterir belge ile sendikayı ilk genel kurula kadar sevk ve idare edeceklerin isimlerini kuruluş dilekçelerinin ekinde sendika merkezinin bulunacağı ilin valiliğine vermek zorundadırlar.' Maddenin beşinci fıkrasına göre de 'Yukarıda anılan belge ve tüzüklerin ilgili valiliğe verilmesi ile sendika veya konfederasyon tüzel kişilik kazanır.'...
İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nu uyarınca, sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı, aksine bir yorumun adaletli bir ücret dağılımı yoluyla ekonomik ve sosyal barışı sağlama amacına ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, sendika üyesi olan yada sendika üyesi olmayan ile başka bir sendikaya üye olanlar arasında bir ayrıma gidilemeyeceği; bu durumda, sözleşmeye taraf olan sendikanın dışında kalan sendikaların üyesi olan veya hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinden dayanışma aidatı veya başka adlar altında farklı oranlar üzerinden ödenti (aidat) alınmasına ilişkin hükümlerin, aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım (eşitsizlik) yaratacağı açık olduğundan, davalı İdare ile yetkili sendika arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 5. maddesinin (B) bendinin (d) alt bendine istinaden yapılan kesintilerin...
Maddenin birinci fıkrasına göre 'Sendika ve konfederasyonlar önceden izin almaksızın serbestçe kurulurlar.' 4688 sayılı Kanun'un, 11/04/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6289 sayılı Kanun ile değişik üçüncü fıkrasına göre ise 'Sendikanın kurucuları; sendika tüzüğü ve kamu görevlisi olduklarını gösterir belge ile sendikayı ilk genel kurula kadar sevk ve idare edeceklerin isimlerini kuruluş dilekçelerinin ekinde sendika merkezinin bulunacağı ilin valiliğine vermek zorundadırlar.' Maddenin beşinci fıkrasına göre de 'Yukarıda anılan belge ve tüzüklerin ilgili valiliğe verilmesi ile sendika veya konfederasyon tüzel kişilik kazanır.'...